GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takibe karşı yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ile takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2020/5071 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 Ltd....
Somut olayda İstanbul Anadolu 7 İcra Müdürlüğü'nün 2019/22597 esas sayılı dosyasındaki takibin itiraz üzerine durduğu, bu takibin devam etmesi için alacaklı vekilince herhangi bir itirazın iptali davası açılmadığı, aksine yetki itirazında belirtilen Konya İcra dairelerinde " tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla" yeni bir takip başlatıldığı ve bu takibe karşı yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve takibin devamı amacıyla alacaklı tarafça itirazın iptali davasının açılması karşısında maddi anlamda derdest sayılabilecek iki takibin olmaması nedeniyle, mahkemece yapılacak iş, işin esasına girerek taraflar arsındaki hukuki uyuşmazlığa çözüm bulmak olmalıdır. Davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmekle; ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak yargılama yapılması için mahkemesine gönderilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine girişilen icra takibinde borcun kısmen kabul edildiğini, bakiye borca, faize faiz oranına itiraz edildiğini belirterek, borçlunun icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girildiğini, davalı- borçlu şirket, işbu İcra takibinde takibe, yetkiye, ödeme emrine, borç, faiz oranına ve işlemiş faize, yetkiye vb. her türlü ferilere itiraz ettiğini, davalı-borçlu şirketin borca haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini uzatmaya matuf itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, yetki itirazının reddini talep ettikterini, borçlunun İcra Dosyasında Mesnetsiz ve hukuki olarak geçerli olmayan icra dairesinin yetkisine dair soyut yetki itirazının reddini talep ettiklerini, icra takibi davalının ikametgahı adresinde yetkili Bakırköy icra Müdürlüğünde açılmış olup, işbu itirazın iptali davaları yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, borca itiraz talebin reddettiklerini, müvekkilinin, davalı borçlu şirketten alacaklı olduğu gerek imzalı-tasdikli cari hesap alacağı belgesinden, gerekse taraflara ait ticari defter kayıtlarının tetkikinden açıkça sübut bulduğunu, müvekkilin alacağı likit olduğundan...
ispata elverişli olmadığı ve alacaklının da kabulü bulunmadığından davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlayamamış olup, mahkemece borca kısmi itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığını, ancak davacının imzaya itirazı olmadığı halde imza yönünden inceleme yapılarak bir başka ifade ile talep dışına çıkılarak imzaya itirazın reddi ile birlikte imzaya itiraz için öngörülen İİK'nın 170. maddesine dayalı olarak tazminat ve özellikle para cezasına hükmedilmesinin yerinde olmadığından bu hususun re'sen incelendiğini, davacının borca kısmen itiraz ettiği, borca kısmi itirazın reddine karar verildiği, takibin de tensiple birlikte geçici olarak durdurulduğu ve alacaklının da cevap dilekçesinde tazminat talep ettiği gözetildiğinde, borçlu aleyhine sadece İİK'nın 169/a-6. maddesi uyarınca itiraz edilen asıl alacak kısmı olan 313.000,00 TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekli ve yeterli iken, borçlunun dava dilekçesinde borcun 60.000,00 TL'lik kısmını kabul...
İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası ile davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının fatura borcuna ilişkin başlatılan ... takibinde yetkiye ve borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalının borca itirazının hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve asılsız olduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20' den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
icra Müdürlüğünün ........ esas sayılı dosyası ile borçluya başlatılan takibe, 20.02.2020 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, borçlunun yetkiye yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğu, borçlu müvekkil ile arasında 06.12.2017 tarihinde kurulan sözleşmenin 9,maddesine göre taraflar arasında sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, yapılan borca itirazın da hukuki dayanaktan yoksun olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye ek olarak cari hesap ilişkisinin de mevcut olduğu, takibe konu cari hesap ekstresinde 1.000,00TLlik ödemeden sonra bakiye alacak takipte gösterildiği gibi 3.667,08TL olduğu, bu miktarın fatura edilmesine rağmen itirazın yapılmamış olduğu ve ödemenin gerçekleşmemiş olduğu, TTK hükümlerine göre borçlunun borcunu ödemekle yükümlü olduğu, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının kaldırılmasına, itiraz dolayısıyla durdurulan takibin devamına, borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan alacağın %20 '...
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, BK.nun 73.maddesi gereğince davalı yanın yetkiye yönelik itirazının yerinde olmadığı, ödeme savunmasının davalı tarafından ispat edilemediği, takipten önce davalı temerrüde düşürülmediği için faiz isteminin yerinde olmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin 4.425.-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazla istemin reddine, hükmolunan miktarın %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde ilamsız icra takibine girişilmesi dava şartlarındandır. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibine karşı süresi içinde verdiği itiraz dilekçesi ile hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davasında ise, ayrıca mahkemenin yetkisine de itirazda bulunmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında mevcut ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin 9.494.60.-TL.alacağı bulunduğunu, ihtara rağmen ödeme yapmayan davalı aleyhine başlatılan takipte davalının yetkiye, faize ve borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/28184 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve davalı tarafından süresinde Vakfıkebir İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğu iddiasıyla yetkiye ve borca itiraz edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih E:2004/19-410 K:2004/471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, önce, bu itiraz incelenip sonuçlandırılmalıdır. Zira yetki itirazı karara bağlanmadıkça ortada hukuken geçerli bir takip olduğu söylenemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur....