ettiğini, haksız yere ve borca ve ferilerine itiraz eden borçlunun takibin iptali için açtığı davanın ve itirazının reddi ile İİK'nun 67/2 maddesi gereğince % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/16174 Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu hakkında ilamsız takip başlattıklarını, borçlu idarenin yetkiye ve kısmen borca itiraz ettiğini, yapılan itiraz kapsamında borca itiraz kısmı taraflarınca kabul edildiğini, bu konuda icra dosyasına beyan sunulduğunu, bu nedenle borçlu idarenin borca yaptığı itirazın konusuz kaldığını, ancak yetki itirazı yönünden ise icra takibinin 04/02/2019 gün ve 457133 nolu faturaya dayanılarak açıldığını, fatura borçlarının götürülecek borçlardan olduğunu, ifa yeri olan alacaklının ikametgahında bulunan icra dairesinin yetkili olduğunu, müvekkili alacaklının yerleşim yeri olan İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, borçlu tarafın yapmış olduğu yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu belirterek, itirazın kaldırılmasına, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetki itirazın kabulüne karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Dairesinde davalı aleyhine girişilen ... takibinde yetkiye ve borca itiraz ettiğini ileri sürerek,itirazın iptaline, takibin devamına, %40 ... inkar tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetkili ... dairesi ve mahkemenin davalı şirket merkezinin bulunduğu ve sözleşmede de yetkili olarak belirlenen Karşıyaka ... dairesi ve mahkemesi olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmede belirtilen edimlerin davacı tarafça yerine getirilmediğini, borca ve faize itiraz ettiğini belirterek, davanın reddi ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir . Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre,taraflar arasındaki sözleşmede ... mahkemelerinin ve ... dairelerinin yetkili kılındığı ,HMK’nın .... maddesi gereğince yetkili mahkemenin ... mahkemeleri olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine, yasal süre içinde talep halinde dosyanın yetkili ... Sulh Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/15 ESAS - 2021/606 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili aleyhine İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2020/10476 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo takibi başlatıldığını, müvekkilinin adresinin Çiğli olduğunu, İzmir İcra Müdürlüğünün yetkili olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin davalı alacaklıya hiçbir borcu olmadığını beyanla yetkiye, ödeme emrine, takibe, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itirazının kabulü ile öncelikle Karşıyaka İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna ve borca itirazları doğrultusunda takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İİK'nun 168. maddesinin birinci fıkrasının 3 ve 5. bentlerine göre; borçlunun yetkiye ve borca itirazları ile takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda borçlu... Petrol Ürünleri İnşaat Turizm Nak. San. Tic. Ltd. Şti.'ne ödeme emrinin 08.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 14.10.2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla takibin iptalini talep ettiği, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü yönünde bir itiraz da ileri sürmediği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, borçlunun itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı vekili takibe itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 13.01.2022 tarihinde tebellüğ edilen ödeme emrindeki borca, yetkiye, faize ve her türlü fer’ilerine karşı itirazlarını içeren dilekçeleri olduğunu, yukarıda numarası belirtilen dosyanızdan örnek no:7 ödeme emri müvekkil şirket tarafından 13.01.2022 tarihinde tebellüğ edildiğini, Süresi içerisinde itirazlarını sunduklarını, Alacaklı görünen tarafından müvekkil aleyhine açılan 1.772,71-TL olan borca itiraz ettiklerini, Müvekkilin, dosya alacaklısına herhangi bir ad altında borcu olmadığını, Kaldı ki Borçlu da alacaklı olduğunu iddia ettiği rakamın neye dayanarak talep edildiğine ilişkin fatura vb. dayanak belge sunamadığını, Dolayısıyla bu bedelin haksız olduğunu, Müvekkil aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkilin borçlu olduğu herhangi bir rakam bulunmadığını, Bu sebeple borca, faize ve her türlü fer’ilerine açıkça itiraz ettiklerini, icra takibinin yetkili icra dairesinde açılmadığını, Müvekkilin adresi yukarıda...
Senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir. Bu halde de teminat ilişkisi sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu böyle bir iddiada bulunamaz. Somut olayda, takip dayanağı senette teminat amacıyla verildiğine ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı borçlunun teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir ve anılan itiraz hakkında İİK.nın 169/a maddesinin uygulanması gerekir. Davacı borçlu tarafça bu yönde herhangi bir belge ibraz edilmemiştir. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK'nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür....
Bu hükme göre, yetkiye ve borca yönelen itirazlar duruşmalı olarak incelenmelidir. İİK'nın 168/5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda yetkiye ve borca itirazların ödeme emri tebliğini müteakip 5 günlük yasal sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Anılan yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacı yanın yetkiye ve borca itirazlarının İİK 169/a-1 maddesi hükmünce duruşmalı olarak incelenmesi gerekmekte ise de, davacı borçlulara ödeme emirleri 12/01/2022 tarihinde tebliğ edildiğinden 24/01/2022 tarihinde açılan dava yasal sürede bulunmadığından duruşma açılmamasına ilişkin hususa işaret edilmekle yetinilmiştir. Dava dilekçesinde usulsüz tebliğ ya da gecikmiş itiraz iddiasında bulunulmadığı hususu da dikkate alındığında davalı vekili istinaf talebinde haklı olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1- b/2. Maddesi gereğince kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....
Dava; takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, girişilen takibe karşı davalı tarafça borç ve fer'ilerinin yanında yetkiye de itiraz edildiği, ancak yetkili icra dairesinin gösterilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, İcra ve İflas Kanunu'nun 50. maddesi yollaması ile somut olayda uygulanması gereken ve itiraz tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HMUK'nın 23. maddesince uygun bir yetki itirazından söz etmek mümkün değildir. Açıklanan hususlar karşısında, İİK'nın 50. maddesi gereğince icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz bir karara bağlandıktan sonra, tarafların delil ve belgeleri toplanıp, oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın esası yönünden karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....