sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun, haksız ve kötüniyetli olarak takibe, takip konusu borca ve yetkiye itiraz ettiğini, davacı müvekkili ile davalı- borçlunun, ticari ilişkisi içerisinde bir süre ticaret yaptıklarını, ancak davalı borçlunun borcunu ödemediğini, faturalara konu alacak sebebi ile müvekkilinin davalı tarafa sağlamış olduğu ardiye ücreti ile navlun bedeli olduğunu, yapılacak inceleme neticesinde davalı borçlunun haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğinin de sabit olacağını, davalı–borçlunun, icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, takibin devamına, icra takibine haksız ve kötüniyetli olarak itiraz eden davalı- borçlunun, takip konusu alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere, icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı - borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kişinin sorumlu olduğunu, takibin kötü niyetli olarak başlatıldığını, kararın kaldırılarak davalarının kabulüne yetkiye ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, haksız icra takibi başlatan davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, borca itiraz niteliğindedir. İİK.nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK.nun 447/2. maddesi atfıyla HMK.nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de yetkilidir. Buna göre, bonoya dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde (6102 Sayılı TTK.nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yeri olarak tanzim yeri kabul edilir.)...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "İcra takibinde borca ve yetkiye itiraz edilmiş, gönderilen ödeme emrinde borca konu olduğu iddia edilen ve borca konu para ilişkisini ispatlayan belge gönderilmemiştir. Süresinde icra dairesine borca ve yetkiye itiraz edildiği anlaşılmakla akdi ilişki ve borç ilişkisinin davacı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle Borçlar Kanunu 89 maddesinin uygulanma imkanı kalmamıştır. Borç ilişkisi ve akdi ilişki kabul edilmediğinden Borçlar Kanunundaki sözleşmenin ifa yerinin veya para alacaklarına ilişkin alacaklarda davalının yerleşim yerinin yetkili olduğuna ilişkin 89.maddenin uygulanması mümkün değildir. Kabul edilmeyen borç ilişkisine dayalı davanın genel hükümler çerçevesinde HMK 6.madde gereği borçlunun yerleşim yerinde açılması gerekir. Borçlunun yerleşim yeri Didim değil İstanbul olup yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri olan İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleridir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, yapılan tebligatların usulüne uygun olması nedeniyle itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, yasal süresinde yetkiye itiraz edilmediğini, kambiyo hukukuna ilişkin borca itirazın ancak İİK'nın 168. maddesi kapsamında belgeye dayanması gerektiğini, bu belgeye ne deliller kısmında, ne de dava dilekçesinin ekinde yer verilmediğini, balıkların bozuk olduğuna ilişkin müvekkilleri aleyhine gönderilen bir ihtaname, ihbarname veya açılmış dava da bulunmadığını, davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz istemine ilişkindir. Davacının Atatürk Cad., ......
E. sayılı icra takibi açıldığı, açılan takibe davalı firma tarafından yetki ve borca itiraz edildiği, takibin durduğu, zorunlu arabuluculuk işlemlerinin anlaşmama olarak sonuçlandığı, davalı firmanın Kaş İcra Müdürlüğü' nün ... E. Sayılı icra takibine yapmış olduğu yetkiye itirazın iptalini, borca itirazın iptali ile takibin devamını, takibe itirazında haksız ve kötüniyetli olan davalı aleyhine alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan tarafından davaya konu Kaş İcra Müdürlüğü'nün ......
Diğer taraftan davacının yetki itirazın tıpkı imzaya ve borca itiraz gibi İİK'nın 169/a-1. ve 170/2. Maddeleri gereğince duruşmalı olarak incelenmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile davanın karara bağlanması da doğru değildir. Yine, yetki itirazının kabulü üzerine yasada ödeme emrinin iptaline karar verileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığı halde, Mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de isabetsizdir. O halde, takip yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından, diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenmesi için ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmalıdır....
İcra Müdürlüğünün 2018/44197 sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin 11.02.2019 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, süresinde Mahkemeye itiraz ettiklerini, takip dayanağı çek üzerinde bulunan imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığını, takibe konu dosyada borca faize yetkiye imzaya itiraz ettiklerini beyanla davanın kabulüne takibin iptali ile alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10′ u oranında para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2018/20669 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 30/11/2018 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, süresi içinde borca ve ferilerine, çekteki imzaya ve yetkiye itiraz ettiklerini, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün yetkili olmadığını, Şanlıurfa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, bu yönden yetkiye itiraz ettiklerini, çek altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, imzalara da ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, müvekkilinin borcunun olmadığını, dosyanın yetkili olan Şanlıurfa İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesini, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından 06.06.2024 tarihli borca itiraz dilekçesi ile '' hiçbir borcu olmadığı/bulunmadığı '' gerekçesi ile takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını, müvekkili şirketin faaliyeti kapsamında davalı borçlu şirkete motor bloğu sattığını ve bu satışa dair 07.05.2024 tarihli, ......
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürülen hususları tekrarla ilaveten öncelikle itiraz dilekçesindeki iradelerinin yetki itirazı olmadığını, itiraz dilekçesinin konu kısmında sadece "borca, faize ve fer'ilerine" itiraz ettiklerini, dilekçe içinde sehven "yetkiye" ifadesinin yer almasının yetki itirazı olarak kabul edilemeyeceği gerçeği karşısında huzurdaki davayı ikame etmekte hukuki yararlarının bulunduğunu, müvekkilinin şirket merkezinin bulunduğu Bağcılar ilçesinin bağlı olduğu adliye her ne kadar "İstanbul adliyesi" olarak kabul edilmişse de, Bağcılar ilçesinin bağlı olduğu adliyenin "Bakırköy Adliyesi" olduğunu, her yönüyle hukuka aykırı olduğu sabit olan memur eyleminin kaldırılması gerekirken şikayetin reddine dair verilen hukuka ve hakkaniyete aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini beyanla, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....