Dava, kambiyo takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca ve yetkiye itiraza ilişkin olup; borçlu, 19/01/2018 tarihinde usulsüz tebligattan haberdar olduğunu beyanla, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu, yetkiye ve borca itiraz ile birlikte kambiyo vasfına yönelik şikayette bulunmuş ancak borçlunun mahkemeye müracaat tarihi olan 25/01/2018 tarihi itibari ile 5 günlük itiraz süresi geçmiş olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince işin esasına girilerek yetki itirazının kabulüne karar verilmesi ve istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi, isabetli değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, 19/01/2018 ödeme emrini ıttıla tarihine göre 5 günlük itiraz süresi geçtiği gerekçesi ile davanın süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Borçlu vekili, terekenin borca batık olduğunu, alacak yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini bildirerek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, duruşma açılarak, İİK.’nun 265. maddesinde sayılan hallere girmeyen ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dava, alınan ihtiyati haciz kararına yapılan itiraza ilişkindir. İİK.’nun 265. maddesi hükmü uyarınca, borçlu, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İİK.'nun ihtiyati haciz şartlarını düzenleyen 257/1. maddesinde, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir....
Borçlu vekili, terekenin borca batık olduğunu, alacak yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini bildirerek, ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, duruşma açılarak, İİK.’nun 265. maddesinde sayılan hallere girmeyen ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu vekilince temyiz edilmiştir. Dava, alınan ihtiyati haciz kararına yapılan itiraza ilişkindir. İİK.’nun 265. maddesi hükmü uyarınca, borçlu, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. İİK.'nun ihtiyati haciz şartlarını düzenleyen 257/1. maddesinde, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği düzenlenmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı tarafın icra takibinde kısmi itiraz ve yetki itirazında bulunduğu, takip konusu borcun para borcu olması nedeniyle takip tarihinde alacaklının yerleşim yerinde takip yapılabileceğinden yetki itirazının yerinde olmadığı, davalının icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazda itiraz edilen miktar açıkça gösterilmediğinden geçerli bir itiraz bulunmadığı gerekçesiyle yetki itirazının iptali ile takibin devamına, borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, aleyhine başlatılan icra takibine karşı sunduğu itiraz dilekçesinde yetkiye ve borca itirazda bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazı kabul edilmemişse de itiraz dilekçesinde takipteki borç miktarına itiraz edilmesi karşısında borca itirazın kısmi itiraz olduğu ve itiraz edilen miktarın açıkca gösterilmediği gerekçesiyle borca itiraz edilmemiş olduğunun kabulü doğru olmamıştır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının reddine ilişkin kararın hatalı olduğunu belirterek, mahkeme hükmünün kısmen kaldırılarak davanın yetkiye ve borca ilişkin itirazları yönünden de kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davacı borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapılmış olup, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun yetkiye ve borca itirazlarının İİK'nun 62/1 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, sonuç doğurmaz. Somut olayda, icra mahkemesine yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmayacağından mahkemece yetkiye ve borca itirazın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 269/c. maddesine dayalı itirazın kaldırılması ve tahliye isteğine ilişkindir. Milas İcra Müdürlüğünün 2022/2337 Esas sayılı takip dosyasının incelemesinde, alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine toplam 74.075,98 TL kira alacağının tahsili ve tahliye istemiyle icra takibine başlandığı, takibin konusunu 15/04/2020 tarihli kira sözleşmesine göre ödenmediği iddia olunan 2020 yılı Aralık ayı, 2021 yılı Ocak-Aralık ayları, 2022 yılı Ocak-Mayıs ayları kira bedellerinin oluşturduğu, 13 örnek ödeme emrinin borçluya 22/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 23/06/2022 tarihinde borca, fer'ilerine ve yetkiye itirazlarını içeren dilekçe verdiği, icra müdürlüğünce 24/06/2022 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği, borca itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği ve davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda, davalının Bahçelievler Mah., ......
Mahkemece, davalı borçluların müteselsil sorumlu oldukları, kendi iç ilişkilerinde ise, herkesin kendisine düşen miktardan sorumlu olacağı; kendisine düşen parayı ödediğinden, arta kalan para yönünden ihtiyati haczin devam etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, ...'ın itirazın kaldırılması talebinin kabulüne, bu borçlu yönünden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş; karar, karşı yan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.60.-TL kalan onama harcının temyiz eden ...'ndan alınmasına 12.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; borçlunun borca ve fer'ilerine itirazı üzerine icra müdürlüğünün 27.4.2009 tarihli kararıyla takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının takibin durdurulması talebiyle açtığı davada hukuki yararının bulunmadığı, davalının derdestlik itirazına davacının karşı çıkmadığı derdest davanın davacının da kabulünde olduğu, takip hukukunu ilgilendiren itiraz, şikayet ve taleplerin icra hukuk mahkemesinde ileri sürülebileceği, bu talepler yönünden mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati hacze itiraz, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 265 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, borçlu ihtiyati haciz kararını temyiz edemez ancak, ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye verilecek dilekçe ile ihtiyati haciz kararına itiraz edebilir. İhtiyati haciz kararını veren mahkeme yetkisiz bile olsa, itiraz yine o mahkemeye yapılır ve itiraza ilişkin usulü işlemler, ihtiyati haciz dosyası üzerinden devam eder. Ayrıca ihtiyati hacze itiraz, esasa ilişkin bir dava olarak da görülemeyeceğinden bir dava gibi kabul edilerek mahkemenin esas defterine kaydı yapılamaz. İtiraza ilişkin iş ve işlemler ihtiyati haciz kararının verildiği mahkemenin “Değişik İş” esasından devam eder....
Sayılı dosyasından 18/11/2021 tarihinde görülen duruşmasında ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, Yahyalı İcra Dairesi'nin 2021/660 Esas sayılı dosyasından esas takibe geçildiği, takibe süresi içerisinde itiraz edilmek suretiyle takibin durduğunu, ancak ihtiyati haciz kararı şu aşamada baki kaldığından Yahyalı merkezinde esnaflık yapan müvekkilinin iş yerine sürekli olarak muhafaza talebiyle gelindiğini, karşı tarafça 10/11/2021 tarihinde takip talebinde bulunulduğunu, 15/11/2021 tarihinde taraflarınca borca itiraz ettiklerini, bu nedenle İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararının açıklanacak teminat mektubu karşılığında kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir. Dava ; " İhtiyati Haczin Kaldırılması" istemine ilişkindir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümü, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/07/2022 tarih ve 1047 sayılı kararı ile belirlenmiştir....