Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
yeri adresinin Ankara olması nedeniyle Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu ifade ederek usulsüz tebligat şikayetlerinin, yetkiye ve borca itirazlarının kabulüne karar verilmesini, takip kesinleşmeden önce usulüne aykırı olarak yapılmış olan tüm icrai/haciz işlemlerin iptaline/ fekkine karar verilmesini ' talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının, davacıya borcu nedeniyle aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek ,davalının itirazının iptaline, takibin devamına ,icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, takibe konu çekin, çek unsurlarından yoksun olduğu, ancak takibin kambiyo senedine mahsus takip olmadığı, ilamsız takip olduğu, çeklerin çek olma özelliğinin yitirilmesi halinde adi senet olarak kabul edildiği dikkate alındığında davalının imzaya değil de borca itiraz etmiş olması ve senetle iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zamanaşımına uğramış çekten dolayı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/12/2014 tarih ve 2014/1524-2014/1526 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi itiraz eden borçlular vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Talep eden(alacaklı) vekili, alacaklı bankanın borçlular ile 13.11.2013 tarihli genel kredi sözleşmesi akdetmesinden doğan 197.990,30 TL alacağı için borçluların taşınır ve taşınmaz mallarına ve üçüncü şahıslarda ki hak ve alacaklarına borca yetecek tutarda ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir. İtiraz eden borçlular vekili itiraz dilekçesi ile özetle; mahkemenin itiraza konu ihtiyati haciz kararının Akşehir 1....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince borçlunun yetkiye ve borca itirazının reddine, alacaklının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra müdürlüğünün 2020/6895 esas sayılı dosyasına süresinde borca ve yetkiye itiraz edildiğini, borcun ödendiğini, icra müdürlüğü itirazları üzerine takibi durdurduğnu, duran takibe istinaden takibin devamı için yasalar itirazın iptali veya itirazın kaldırılması için alacaklıya başvuru hakkı tanıdığını, ancak alacaklının bu başvurular yerine şikayet yolu ile takibin devamını sağlamaya çalıştığını, davanın kötü niyetle açıldığını, icra Müdürlüğü 04.05.2021 tarihli kararı ile yetki yönünden takibi durdurduğunu, 13.10.2020 tarihinde borca itirazlarına istinaden takibi durdurduğunu, şikayet için yedi günlük yasal süreyi geçtiğini, şikayetin reddinin gerektiğini, Bursa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu kabul edilse bile borca itiraz da olduğundan dolayı takibin devamının mümkün olmadığını, sadece yetki yönünden takibin devamının hiç bir fayda sağlamadığını, borca itiraz da mevcut iken takibin kanunun belirlediği yöntemler ile (itirazın iptali veya itirazın kaldırılması) devam etmesini sağlamak...
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yetki itirazında bulunduğu ve takibe konu çekin zamanaşımına uğradığını beyanla borca itirazda bulunarak takibin iptalini ve kötüniyet tazminatı talep ettiği, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulüne ve icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine, sair itiraz ve talepler konusuz kaldığından işbu talep ve itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığı, davacıların takibe konu senedin zamanaşımına uğradığını, bir kısmının ödendiğini ileri sürerek itiraz ettiği, mahkemece itirazın reddine karar verildiği, davacıların karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacı istinaf sebebi olarak (I) takibe dayanak senedin 27.000 TL'sinin ödendiği ve (II) kötü niyet tazminatı ile (III) para cezasının hukuka aykırı olduğu iddiasına dayanmıştır. (I)İİK'nın 169/a maddesi 1. fıkrası "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tatbiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....
Somut olayda başvuru, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, yukarıda anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Bir başka anlatımla dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde, mahkemece duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. GB...
İcra Dairesinin 2022/3265 Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine ilişkin takibe karşı itiraz davası açıldığını, mahkemece yetki itirazının kabul edildiğini, ancak taraflarınca imzaya, borca ve kabul manasına gelmemek kaydıyla fer'ilerine yaptıkları itirazların incelenmediğini, yetkilisi olduğu şirketin bu şekilde keşide ettiği bir kambiyo senedi bulunmadığını, bu sebeple yerel mahkemenin imzaya, borca ve kabul manasına gelmemek kaydıyla fer'ilerine yaptığı itirazların incelenmemesi sebebiyle eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, icra takibinde borca, imzaya, faize ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ettiklerini belirterek, yetkilisi olduğu şirket hakkında başlatılan takibin durdurulmasına ve iptaline, davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından borçlular Hüseyin Kargın ve Baltacı İnşaat ......