Davalı bu takip dosyasında da borca itiraz etmiştir. Anılan davada davacının 23.06.2011 ödeme tarihi ile başlayan zamanaşımı davacının dava öncesi ... 3.İcra Müdürlüğünde düzenlenen 30.10.2012 tarihli icra takibi ile kesilmiş olup dava 22.07.2013 tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmış olmakla dava zamanaşımına uğramamıştır.Bu halde mahkemece davanın esasına girilerek verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı trafik sigorta şirketi, kazada vefat eden şahsın yakınlarının vekili Av. ...'e 23.06.2011 tarihinde 80.000,00 TL ödeme yapmıştır. Yapılan ödemenin davalı sigortalıdan tahsili için 30.10.2012 tarihinde ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/23494 sayılı dosyası ile yapılan takip yetki itirazı nedeniyle ... İcra Müdürlüğünde 2013/2333 sayılı dosyası ile devam etmiştir. Davalı bu takip dosyasında da borca itiraz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/07/2020 NUMARASI : 2020/247 ESAS 2020/280 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı asil 01/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından aleyhine Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2020/3551 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, kendisinin Gaziantep ilinde ikamet ettiğini, yetkili icra dairesinin Gaziantep icra daireleri olduğunu, imzayı ve borca kabul etmediklerini belirterek takibin durdurulmasını ve icra dosyasının yetkili Gaziantep icra dairesine gönderilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2019/400 ESAS - 2019/630 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı taraf takip borçlusu aleyhine Ankara 4. Aile Mahkemesinin 2017/2188 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir nafakasına ilişkin olarak icra takibi başlattıklarını, borçlunun yetkiye ve borca itiraz ettiğini, ancak itirazın yerinde olmadığını belirterek, borçlunun yetkiye ve borca itirazının kaldırılmasını, borçlunun %20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir....
Ağır Ceza Mahkemesinin 1993/18 esas ve 1993/282 karar sayılı kararı ile cezalandırılmasına karar verildiğini, kurumca sigortalı Yaşar Genekşe'nin hak sahiplerine 13/06/2012 tahsis onay tarihli peşin sermaye değerli gelirin bağlandığını, kurumun zararının tahsili amacıyla ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/2130 sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin davalının süresinde borca ve yetkiye yaptığı itiraz nedeniyle durdurulduğunu beyanla belirsiz alacak davası olarak kurum zararının tazminine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, yirmi yılı aşkın süre önce gerçekleşen olay nedeniyle sorumlu tutulamayacağını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...
Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...
No:81/12 Bağcılar/İstanbul adresinde ikamet ettiğini, takibin başlatılmış olduğu icra dairesinin yetikisine itiraz ettiklerini ayrıca yetkiye itiraz ile birlikte imzaya, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının dilekçesinin yetkiye itiraz, imzaya itiraz ve borca itiraz olarak düzenlendiğini, dilekçe incelendiğinde sadece yetki itirazında bulunduğunun açık olduğunu, dava konusunu taleple bağlılık ilkesi gereği yetki itirazı şikayetinin dışına çıkmadan değerlendirilmesi gerektiğini, senette ihtilaf halinde Kayseri İcra Dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili kılındığını, davanın adresinin neresi olduğunun hiç öneminin olmadığını, bu nedenle davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Gölhisar İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, faize ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçluların yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, borçluların itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının alacaklı tarafça kaldırılması isteminin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak karar verdiğini, davacı tarafın sadece tebligatın öğrenilme tarihine itiraz ettiğini, dosyada Tebligat Kanunu 20. maddesinin şartlarının oluşmadığını, davacı/ borçlu taraf dosyaya muvakkaten başka yere gittiğine dair bir belge sunmadığını, süresinde olmayan bir dava ve yetkiye itiraz dilekçesi ile imza ve yetkiye itiraz edilmesinin haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davacı borçlu aleyhine, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine, borca ve yetkiye itiraz istemine ilişkindir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin müvekkili şirketten araç satın aldığını, araç satışı ile ilgili vergi dairesinin geriye yönelik olarak müvekkili şirketten ÖTV farkını tahsil ettiğini, bu verginin asıl yüklenicisinin davalı alıcı şirket olduğunu, ödenen bu bedelin davalıdan tahsiline yönelik davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı Nevşehir’de olup davanın ve takibin yetkisiz yerde açıldığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, aracın daha sonradan 3. bir kişiye satış ve devrinin yapıldığını, alacaktan sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....