İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2018 NUMARASI : 2018/940 ESAS - 2018/986 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtira KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının alacaklı ile uzun süredir ticari ilişkisi bulunduğunu, ancak takibe konu senetlere yönelik iki taraf arası borç doğuran herhangi bir ticari iş yapılmadığını, bu durumun tarafların ticari defterlerinin incelenmesinden anlaşılacağını, senetlerin bedelsiz olduğunu, bu nedenle borca, faize ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, senetlerin düzenlenme tarihinin eski tarih olup, bu tarihte Dolar kurunun 3,92- TL olduğunu, 13.09.2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Parasının Değerini Koruma...
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; davacı borçlu tarafından sunulan dava dilekçesinde açıkça imza itirazında bulunulmadığı, takibe dayanak senedin sonradan doldurulduğu ileri sürülmüş ise de; açığa imza atılarak senet düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin kambiyo vasfını haiz olup, alacaklının 21/12/2020 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlattığı takipte, takibin dayanağı bonoda davacının keşideci ve vade tarihinin 31/08/2019 olduğu, takip tarihi itibari ile bononun zamanaşımına uğramamış olduğu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğuna ve borca yönelik itirazın İİK.'...
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Bolu ili olduğunu, bu nedenle yetki yönünden takibe itiraz ettiklerini, ayrıca takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senet üzerinde müvekkile vekâleten Hakan Mete Kutay tarafından takibe konu senet düzenlenmiş gibi gösterilmiş ise de müvekkilinin Hakan Mete Kutay'a kambiyo taahhüdünde bulunmaya yönelik vekaletname vermediğini, borca ve imzaya itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline ve davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili; Bakırköy ... İcra Dairesi ......
Asıl borca itiraz yönünden davacının borcu itfa ettiğine dair kanunda sınırlı şekilde sayılan belgelerden herhangi birini dosyaya ibraz etmediği görülmüştür. Faize olan itirazda yapılan incelemede çek tazminatı ve faizlerin kanuni sınırlarda olduğu ve yapılan hesaplamanın doğru olarak tespit edildiği görülmüş olup, davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine, Şartları oluşmadığından tazminat verilmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Diğer taraftan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası, TK'nın 32. ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca takipten haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 gün, ödeme emrine yönelik itirazların da İİK'nın 16. maddesi uyarınca aynı süre içerisinde İcra Mahkemesinde ileri sürülmesi gerekir. Borca itiraz ve sair şikayetlerle birlikte borçlu, usulsüz tebliğ iddiasında bulunmuş ise, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü veya reddine göre sair şikayet ve itirazların yasal süresinde olup olmadığı değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 13.04.2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yetki itirazlarını kabul etmediklerini, senedin düzenleme yeri ile ihtilaf vukuunda yetkili yerin Adana olarak yazıldığını ve imzalandığını, ayrıca davacının imza inkarının ve faize yönelik beyanlarının asılsız olduğunu, bu durumun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, kambiyo takiplerinde işletilen faiz oranının %13,75 olduğunu, faiz oranına itiraz edilemeyeceğini, ödeme emrinde faizin %13,75 oranında yasaya uygun olarak hesaplandığını, senedin ödendiğine dair belge sunmadıkları sürece beyanlarını kabul etmediklerini beyan ederek, haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, dosya kapsamına uygun denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak takibe dayanak senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu, davacının borca itirazını ise İİK'nun 169/a....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafça Giresun İcra Dairesi’nin 2020/8675 Esas sayılı dosyası ile Örnek No:10 kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, bu takibi kabul etmediklerini, gönderilen ödeme emrine esas olarak belirtilen kambiyo senedi üzerinde müvekkilinin bilgisi dışında değişiklikler yapıldığını, senet üzerinde oynama yapmak suretiyle başlatılan takip kapsamında davacı müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, borcun zamanaşımına uğradığını, icra takibine, kambiyo senedine, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, kambiyo senedine dayanmayan ödeme emrinin ve takibin iptaline, haksız takip nedeniyle davacı lehine takip miktarının %20'sinden aşağı olmamak kaydıyla tazminat ödemesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini dava ve talep ettikleri görülmüştür...
İcra Müdürlüğü'nün 2020/26810 sayılı dosyasından da aynı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine icra takibi yapılmış olup, mükerrer icra takibi ve ortada geçerli bir senet var ise mükerrer senet olma ihtimali de mevcut olduğunu, bonoda şekil şartlarının TTK’nun 688.maddesinde sayıldığını, senet kambiyo senedi vasfında olmadığını, kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi, asıl borçlunun iflas etmesi veya ona karşı başlatılan icra takibinin semeresiz kalması veya asıl borçlu hakkında Türkiye’de icra takibi yapılmasının imkânsız hale gelmesi şartına bağlı olduğunu, alacaklı yanın bu şartlarının gerçekleştiğini iddia ve ispat etmediğini, asıl borçlunun borcunu ödemediği kefile ihbar edilmedikçe, borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden kefil sorumlu tutulamayacağını, iş bu nedenle faize de itiraz ettiklerini, müvekkillerinin, davalıya borcu bulunmadığını, borca ve ferilerine, faize, faiz miktarına, işlemiş faize ve komisyona itiraz ettiklerini, ödeme emrinde yer alan işlemiş...
DAVA Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde; aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, usule uygun herhangi bir tebligat olmadığından takipten haricen haberdar olduklarını, takip dayanağı çeklerde keşide yeri, muhatap banka şubesi ve müvekkili adresinin ... olduğunu, takipte ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca borç ilişkisine, faize, ferilerine de itiraz ettiklerini beyanla yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesine, yine borca, ferilerine ve faize itiraz doğrultusunda takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....