Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Davacının yetkiye itirazına ilişkin yapılan yargılamada; takibe konu bonoda taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin olduğu, yetki sözleşmesi ile İstanbul İcra Dairelerinin yetkili kılındığı anlaşılmakla yetkiye itirazın reddine karar verilmiş, borca itiraza ilişkin yapılan yargılamada davacı taraf borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edemediğinden borca itirazın reddine karar verilmiş, faize itiraza ilişkin yapılan yargılamada davalının reeskont faizi talep ettiği ve talep ettiği faiz türünün ve miktarının hukuka uygun olduğu anlaşılmakla faize itirazın da reddine karar verilmiştir....

Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davaya cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. İNCELEME VE GEREKÇE; Dava, hukuki niteliği itibari ile sigorta rücu alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir. ------dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin --- tarihinde borçlu/davalılara tebliğ edildiği, borçluların ----- tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, icra takibine itirazın süresinde olduğu, itirazın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürlüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır. Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı --- tarihinde meydana gelen trafik kazasında--- plakalı araçta yolcu olarak bulunan ----- vefat ettiğini, ölenin yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatının ödendiğini ve kusurlu olan davalılardan bedelin tahsili için bu davanın açıldığını beyan etmiştir....

    Borçluların icra mahkemesine başvurusu yetkiye ve İİK 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. Yetkiye itiraz yönünden yapılan incelemede; senetteki keşide yerinin Antalya olduğunu, takibe konu senedin keşide yeri itibariyle yetkili icra dairesinde takibe konulduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazına yönelik istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Borca itiraz yönelik olarak; İİK 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. HGK 14.3.2001 tarih 2001/12- 233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12- 496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır....

    yetkisiz icra müdürlüğünde açılan takibin devamı niteliğinde olduğunu ve yetkisiz icra müdürlüğü dosyasında halihazırda mevcut borca itiraz dilekçesi bulunduğunu belirterek, şikayetinin kabulü ile takibin durdurulmasına, tüm haciz işlemlerinin iptaline ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı iddialarını kabul etmediklerini, mükerrerliğin söz konusu olmadığını, cari hesap alacağı ve çek alacaklarının ayrı borç niteliğinde olduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda yetkiye ve borca yapılan itirazın reddine karar verilmiştir....

    Başvuru bu hali ile yetkiye ve borca itiraza ilişkin olup, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca bu itirazın 5 günlük sürede yapılması gerekmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK.nun 16/l.maddesi gereğince 7 günlük süreye tâbi olduğundan, ileri sürülmediği takdirde mahkemece resen nazara alınamaz. Somut olayda, borçluya örnek 10 ödeme emrinin 12.03.2014 tarihinde tebliğ edildiği, başvurunun ise 25.03.2014 tarihinde yapıldığı görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine sunduğu itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayette bulunmadığı halde mahkemece bu hususun resen incelenerek tebliğ tarihinin düzeltildiği ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazların esastan incelenerek reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca ve yetkiye yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bu nedenle borca ve yetkiye itiraz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından ayrıca yetkiye de itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüklerinin Bakırköy İcra Müdürlükleri olduğuun belirtildiğini, taraflar arasında imzalanan ve takibe konu olan senetlerden anlaşılacağı üzere düzenleme ve ödeme yerinin istanbul ataşehir olduğunu, bu nedenle yetkiye itirazın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından davalı müvekkiline hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu, borcun ödenmesi için takibe geçildiğinde ise itiraz edildiğini beyanla, borçlu tarafından yapılan yetkiye ve borca itirazın iptaline, karşı taraf vekalet ücretinin lehlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      - K A R A R - Davacı vekili, davalının kredi kartı borcunu ödememesi nedeni ile hakkında yürütülen takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, 4077 sayılı Yasa'nın 22 ve 23. maddeleri ile 1086 Yasa'nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine göre tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı tarafından müvekkiline kredi kartı sözleşmesinin tebliğ edilmediğini ve kredi kartından yapılan harcamayı gösterir belge sunulmadığını, hesap kat ihtarına ise itiraz ettiklerini, bu sebeple davacı tarafından belirtilen temerrüt tarihinin yanlış olduğunu, borca ve faize itiraz ettiklerini, alacağın likit olmadığını, faiz istemi konusunda TBK'nın 88 ve 120. maddeleri gözetildiğinde faizin fazla hesaplandığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Davalı borçlu kiracı şirket vekili 01.06.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, öncelikle ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, ayrıca müvekkili şirketin alacaklı görünen kişiye herhangi bir borcunun bulunmadığını bildirerek takibe, borca, faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK'nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi: 2-Alacaklı tarafından trio kart sözleşmesi, ihtarname ve hesap özetine dayalı olarak ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile, yetkiye, borca ve faize itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın...

            UYAP Entegrasyonu