Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, mahkemece, davaya konu takipte borçluların borca itiraz ile birlikte yetkiye de itiraz ettikleri, buna karşın davacı tarafça borca yönelik itirazın iptali talep edilip yetkiye ilişkin itirazın davaya konu yapılmayarak zımnen kabul edilmiş sayılması gerektiği, böylelikle; yetkili bir icra dairesinde başlatılmış geçerli bir icra takibinin varlığı kabul edilemeyeceğinden borcun esasına girilmeksizin davanın usulden reddine karar verilmiş ve davalılar ön inceleme oturumuna katılmadıkları halde davalılar lehine maktu 1.500,00 TL vekâlet ücreti tayin edilmiştir. Bu durumda, ön inceleme oturumundan önce Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 maddesi gereğince 1/2 oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

    DAVA KONUSU : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Çorlu 4. İcra müdürlüğünün 2019/36392 Esas sayılı dosyasında müvekkiller hakkında takip başlatıldığını, işlemiş faize, borca ve yetkiye itiraz ettiklerini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece14/01/2020 gün 2019/697 E. 2020/45K sayılı kararla " Davanın REDDİNE, " karar verilmiştir. . İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri ekinde sunulu Çorlu 1. AHM' nin 2019/115 D. İş 2019/116 Karar sayılı ihtiyati haciz kararı ile davacı müvekkiller aleyhine haciz işlemi uygulandığını, Çorlu 4....

    Rize olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile Rize icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesini, takibe dayanak bononun zaman aşımı dolmuş olduğundan takibin talikine ve iptaline, işlemiş faize ve işleyecek faize itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kredi kartı kullanımından kaynaklanan alacakların tahsili için başlatılan...İcra Dairesinin 2018/3305 sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinden ibarettir. Davacı banka, davalıya Temel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi çerçevesinde kredi kartı kullandırıldığını, kredi kartı borçlarını ödemeyen ve ihtarnameye cevap vermeyen davalı hakkında icra ¸e-imzalıdır. ¸e-imzalıdır. takibi başlattıklarını, ancak, davalının borca, ferilerine ve yetkiye haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazların iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

      Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....

        Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; ihtarnameye 8 gün içinde itiraz edilmiş olmasının takip başlatılmasına engel olamayacağı gibi itiraz edilmemesinin de takibe yönelik itirazın incelenmesine engel olmaması gerektiği, ihtarnameye 8 gün içinde itiraz edilmemesinin hukuki sonuçları hakkında ihtarnamede bilgi yer almadığını, asıl borca yönelik itirazların incelenmediği gibi faize ve faiz oranına yönelik itirazlar yönünden de gerekçeli bir açıklama yapılmadığı, kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu ve hesap kat ihtarnamesi birlikte değerlendirilip asıl alacak ve faiz taleplerinin ihtarnameye uygunluğu denetlenerek, kat ihtarı tebliği ile kesinleşen alacak miktarı ile asıl alacak tutarına kredi sözleşmeleri, ipotek akit tablosu ve hesap kat içerikleri dikkate alınarak işlemiş ve işleyecek faiz yönünden bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği halde hiçbir incelemeye gerek duymaksızın davanın reddedildiğini, kredi sözleşmesinde faiz oranı belirtilmediği halde takipte %45 faiz...

        'ın hak kaybı yaşamaması adına kredi kullandırılan bütün sözleşmelerin ayrı, ayrı incelenmesine, faiz miktarının fahiş olması karşısında işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranlarına itirazlarının kabulüne, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, takip miktarının %20 sinden az olmamak üzere davacı yanın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve beyan etmiştir. DELİLLER , TAHKİKAT VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce icra dosyasının incelenmesinde davalı yanın genel kredi sözleşmesine dayalı olarak asıl borçlu davalı şirket ve müteselsil kefil davalı şahıs hakkında icra takibi başlattığı, davalıların borca, takibe, faize ve tüm ferilerine itiraz haklarını saklı tutarak sadece icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettikleri, mahkememizce ......

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; itirazın geçerli olduğunu, itiraz dilekçesi içeriğinde ve sonuç kısmında borca, faiz ve ferilere açıkça itiraz edildiğinin belirtildiğini, itiraz dilekçesinde borca itiraz ifadesi kullanılmakla bu ifadenin borca itirazın varlığını kabule yeterli olduğunu, bu durumda Mahkemece yargılama yapılarak ödendiğini ileri sürdükleri kısmi ödemelerin dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulması gerektiğini, ayrıca faize yönelik itirazlarının da bulunduğunu, en azından faize yönelik itirazlarının incelenmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İİK'nın 62/4. maddesinde "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmüne yer verilmiştir....

          Borçlunun icra müdürlüğüne itirazında borca ve faize itiraz ettiğine ve takip konusu alacağın vergi ödemesine ilişkin olduğunun anlaşılması üzerine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilerek kapak hesabı yapılması gerekirken, avans faizi oranı esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun esas alınması isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili hakkında 2003 yılında yapılan takip sırasında borca ve faize itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, Emekli Sandığının ödediği, emekli aylığından yapılan kesintilerle 6.377 TL paranın tahsil edildiğini, bu şekilde borç sona ermiş olmasına rağmen alacaklının 1.176 TL daha tahsil amacıyla Emekli Sandığından kesinti talep ettiğini belirterek, müvekkilinin 1.176 TL borçlu olmadığının tespitini, fazla ödenen paranın yasal faiziyle iadesini talep etmiştir. Davalı vekili, icra takibi sırasında borca ve faize itiraz edilmemesi nedeniyle borcun ve faiz oranının kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu