DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık genel haciz yolu ile takipte yetkiye/borca itiraz ve İİK'nın 58. maddesine aykırılık şikayetine ilişkindir. Kdz. Ereğli 1. İcra Müdürlüğü'nün 2022/3591 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 152.761,79 TL alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattığı, örnek 7 ödeme emrinin davacı borçluya 06/08/2022 tarihinde tebliğ edildiği, takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Takibin şekline göre, İİK'nın 62. maddesi uyarınca; borçlunun her türlü itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren (7) günlük sürede icra dairesine yapması zorunludur. Buna göre borçlunun, yetkiye ve faize (borca) itirazların yasal sürede icra dairesine yapılması gerekir. Borçlunun, yetkiye ve faize (borca) itirazlarını icra mahkemesine bildirmesi, fuzuli bir başvurudan ibaret olup hukuki sonuç doğurmaz....
Dairemizin 17/12/2021 tarih, 2021/1002 esas ve 2021/3085 karar sayılı kararı ile; HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorunda olduğu, somut olayda; davacının süresinde açtığı davada yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, Mahkemece HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak yalnızca davacının yetkiye ve imzaya itirazı değerlendirilerek davanın reddine karar verildiği, davacının borca ve fer'ilerine itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulüne, eksik inceleme ile verilen Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Davalı alacaklı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; ödeme emri tebligatının şirket çalışanına usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, açılan takibin ilamsız olması nedeniyle yetkiye ve borca itirazların bu davada dinlenemeyeceğini, süre ve içerik yönünden işbu davanın gecikmiş itiraz olarak kabulünün mümkün olmadığını, bu davanın reddine, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne karar verilmesi halinde ıttıla tarihinin 04/03/2020 olarak düzeltilmesine, yetkiye, borca, faiz oranına ve mükerrer takibe itirazın ise düzeltilen tebliğ tarihine göre süresi içinde icra dairesine yapılması gerektiğine karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte yetkiye, borca ve faize itiraz, icra emri tebliğ zarflarının üstünde 4- 5 örnek icra emri yazılmasına karşın zarfın içinden 6 örnek icra emri çıkması ve arabulucuya başvurulmadan takibe geçilmesi nedenleriyle şikayete ilişkindir. Menderes İcra Müdürlüğünün 2019/1121 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar aleyhine 600.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip olduğu, icra emrinin davacı borçlu T1 30/09/2019 ve T2 28/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 34. maddesi uyarınca alacaklı her yerde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapabileceğinden, mahkemece yetki itirazının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarlamakla birlikte, ödemelere ilişkin belgeleri sundukları halde mahkemece borca ve faize itirazlarının hiç incelenmediğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca, hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorundadır. Davacı dava dilekçesinde, zamanaşımı itirazı ile birlikte borca ve faize itirazlarını da ileri sürmüş olmasına rağmen, Mahkemece HMK'nın 297.maddesine aykırı olarak davacının borca ve faize itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu süresi içinde icra mahkemesine başvurarak, borca , işlemiş ve işleyecek faize itiraz etmiş, mahkemece sadece borca itiraz incelenerek davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi...
Sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, borçluya ödeme emrinin gönderildiğini, Davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borca, faize, vekalet ücretine, diğer borçlunun ise borca, yetkiye, faize ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçluların borca itiraz ederek takibi durdurmuş ise de, borçluların itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, icra takibine konu olan alacağın dayanağı hasar bedeli olduğunu, söz konusu hasarlar sebebiyle borç tahakkuku ve akabinde de icra takibine geçildiğini, borçluların - haksız fiilden kaynaklı müvekkil kuruma vermiş oldukları zararı henüz tazmin etmediğini, hasar bedeli alacağına ilişkin icra takibine de kötü niyetle itiraz ettiğini , tüm bu nedenlerle borçluların itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın % 20'sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
haklı olduğu, borca ve faize itirazların da yetkili icra mahkemesinde incelenmesi gerektiğinden bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İİK'nın 169/a-1 maddesinde sayılan belgelerle borca itirazın ispatlanamadığı, itiraz dilekçesinde işlemiş faize de itiraz edildiği, bononun vade tarihinin 15.06.2017; takip tarihi ise 06.12.2017 olduğu, buna göre 350.000 x 174 x 9,75 /36.500 = formülüyle 16.267,81 rakamına ulaşıldığı, takipte istenen işlemiş faiz tutarının da 16.267,81 TL olduğu, itiraz dilekçesinde delil olarak menfi tespite ilişkin dava dosyasına yer verilmediği, genel mahkemelerde açılan davaların, dar yetkili icra hukuk mahkemesinde görülen itiraz davalarında bekletici mesele yapılamayacağı, İİK'nın 170/b maddesi delaletiyle aynı Kanun'un 67/3. maddesi gereğince muteriz borçlular aleyhine, kötüniyetle imza itirazında bulundukları ve borca itiraz ettikleri saptanmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin isabetli olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit...