Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya temel alınan icra takip dosyasında davalı-borçlu tarafından hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava şartlarından olan bu yön üzerinde durulmadan mahkemenin yetkili olup olmadığı incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Esas sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun 08/12/2021 tarihli dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz beyanında bulunduğunu, itiraz üzerine ... İcra Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini, yetki itirazı nedeniyle dosyanın yetkili ... icra müdürlüğüne gönderildiğini, ilgili icra dairesince gönderilen ödeme emrine 09.03.2022 tarihinde davalı tarafça borca itiraz edildiğini, müvekkili şirket ile davalı borçlu arasında davalı adına kayıtlı ......

      İcra takibinin yapıldığı yerin sözleşme ile kararlaştırılan yer olmaması, davalı tarafça icra takibine yetki yönünden de itiraz edilmiş olması nedeniyle yetkili icra dairesinde usulüne uygun takip yapılma koşulunun gerçekleşmeden eldeki davanın açıldığı, eldeki davada özel dava şartının bulunmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        İcra Müdürlüklerinin yetkisine itirazda bulunduğu, bununla birlikte borca da itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun yetki itirazı hakkında hüküm kurulmaksızın davacının bonodaki imzasını inkar etmediği, bononun illetten mücerret olduğu ve ileri sürülen iddiaların yazılı delille ispatının zorunlu olduğu gerekçesiyle davacının davasının reddine hükmedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 50/2. maddesinde; ''Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur'' hükmüne yer verilmiştir....

          Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlu tarafça yetki ve borca itiraz edilmesi durumunda öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabul edilmesi durumunda süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderileceği, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emrine karşı borçluların borca ve sair yönlere itiraz haklarının mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü halinde borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı, borca itirazın dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yetkili icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine incelenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oybirliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 7....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında çeşitli mal satışına ilişkin '' Bilgi Amaçlı Satış Formu '' sözleşmesi düzenlendiğini ve malın teslim edildiğini, akdi ilişkinin yabancı para cinsinden olduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin yetkisiz yerde yapıldığını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, satın alınan malın bedelinin ödendiğini, kur farkı istenemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının icra takibinin yetkisine itiraz ettiği ve davacının usulüne uygun yetki sözleşmesi yapıldığını kanıtlayamadığı bu nedenle icra takibi yönünden yetki şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın usul yönünden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            , ödeme emrine borca, faiz oranına, faize ve yetkiye itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, müvekkilinin icra takibine devam edebilmek için 6102 sayılı Türk Ticaret kanunu 5/A maddesi ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereği arabulucuya müracaat ettiğini, davalı taraf usulüne uygun davet edilmiş ve yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlu icra takibine haksız ve kötüniyetle itiraz ederek takibi sürüncemede bırakma amacı taşıdığını, davalı icra dosyasına sunduğu itiraz sebepleri ile bağlı olup itirazın genişletilmesine ve değiştirilmesine muvafakatı olmadığını, davalı tarafın icra dosyasındaki yetki itirazı geçersiz olmakla birlikte takip yetkili icra dairesinde açıldığını, keza 24.2.2020 tarihi sanal santral kurulumu ile ilgili taraflar arasında yapılan sözleşme Söke’de yapılmış, işin yapılacağı ve tamamlanacağı yer de Söke’dir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2021 NUMARASI : 2020/371 ESAS 2021/38 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/01/2021 tarih ve 2020/371 Esas 2021/38 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki T1 Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı T1 dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafça müvekkili hakkında Adana 5....

            - K A R A R - Davacı vekili, davacı ile dava dışı .... arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmelerinin akdedildiğini, davalının bu sözleşmelere müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, kullandırılan kredilere ilişkin borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, icra takibinde sadece yetki itirazında bulunulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2019 NUMARASI : 2019/426 ESAS 2019/1125 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 13....

              UYAP Entegrasyonu