.------------------- şeklinde hem yetkiye hem borca itiraz ettiğini, yetki itirazı üzerine --------- tarihinde -------- Dairesi’ne başvurularak dosyanın yetkili icra dairesi olan -----------Dairesine gönderilmesinin talep edildiğini ancak bu taleplerinin reddedildiğini, borçluların ayrıca borca itiraz ederek, borç ödemekten kaçınmaya çalıştıklarını, borçluların borca itiraz ederek icra sürecini kötü niyetli olarak durdurma amacı güttüklerini, borçlunun toplamda 21.326,58 TL borcu olduğunu, yetkili icra dairesi belirlenmesinden sonra borca itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
.------------------- şeklinde hem yetkiye hem borca itiraz ettiğini, yetki itirazı üzerine --------- tarihinde -------- Dairesi’ne başvurularak dosyanın yetkili icra dairesi olan -----------Dairesine gönderilmesinin talep edildiğini ancak bu taleplerinin reddedildiğini, borçluların ayrıca borca itiraz ederek, borç ödemekten kaçınmaya çalıştıklarını, borçluların borca itiraz ederek icra sürecini kötü niyetli olarak durdurma amacı güttüklerini, borçlunun toplamda 21.326,58 TL borcu olduğunu, yetkili icra dairesi belirlenmesinden sonra borca itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı ... davada Gemerek Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğini, bu itirazın da yerinde olduğunu belirtmiş, borca da itiraz edildiğini ve ayrıca davacı alacağına yasal faiz yürütülmesi gerektiğini icra inkar tazminatı koşullarının da gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece gerek icra dairesinin ve gerekse mahkemenin yetkisine yönelik itiraz üzerinde durulmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına göre ... 8. İcra Müdürlüğünün 2011/5814 esas sayılı dosyasında davacı sendika tarafından davalı ... aleyhine sendika üyelik aidatı ile işlemiş faizinin tahsili için davalı ... aleyhine icra takibi yapıldığı, belediyece icra dairesinin yetkisine ve takibe konulan borca itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise olayda kesin yetki kuralının bulunmadığı, ... ... ...de başlatılan icra takibi üzerine davalının sadece borca itiraz ettiği, icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmadığı, yetkisiz icra müdürlüğünün yetkili hale geldiği, bu yüzden takibin yapıldığı icra müdürlüğünün yargı çevresinde olduğu Konya Asliye Hukuk Mahkemesinde de, itirazın iptali davası açılabileceği gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. Dava, taraflar arasında aktedilen zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İcra ve İflas Kanununda, itirazın iptali davaları için özel bir yetki kuralı öngörülmemiştir. Anılan Kanunun 67. maddesinde, itirazın iptali davalarının “genel hükümlere göre” açılacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, itirazın iptali davalarında yetkili mahkemenin de genel kurallara göre belirlenmesi gerekir....
İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
. - K A R A R - Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının ... İlçesi olduğunu, davaya bakmaya ... Mahkemelerinin yetkili bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının ikametgahının ... İlçesi olduğu, HUMK.nun 9.maddesi uyarınca ... Mahkemelerinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalının ödeme emrinin tebliği üzerine borcun esasına itiraz ettiği, yargılama sırasında da mahkemenin yetkisine itiraz ettiği, davalının yerleşim yerinin Mezitli/Mersin olduğu, Keşan İcra Dairesi'ni yetkili kılacak bir durum olmadığı, takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı için ortada geçerli bir icra takibi bulunmadığı, davalının takipte yalnızca borca itiraz etmiş olsa dahi alacaklının açtığı itirazın iptâli davasında yetki itirazını ileri sürebileceği, icra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle geçerli bir takip olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İcra İflas Kanunu'nun 50. maddesinde, ilâmsız takiplerde para borcu için takip hususunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümlerinin uygulanacağı, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlığımızda, davalı borçlu icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir....
Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiği, takibe karşı, takip borçlularından dava dışı T3in icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, dava dışı Selçuk Kocaman'ın itirazının bulunmadığı, davalı T4ın ise sadece tabipte borca itiraz ettiği, icra dairesine yönelik bir itirazının olmadığı, İzmir 9. İcra Müdürlüğü'nün 2015/8350 E.sayılı dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz eden dava dışı T3in yetki itirazı kabul edilerek ve sadece T3 yönünden Karaman 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3938 E. Sayılı dosyası ile takibe devam edildiği, dosya borçlusu Sinan'ın bu icra dosyasında da yaptığı itiraz nedeniyle takibin durduğu, davacı sigorta şirketince, İzmir 9. İcra Müdürlüğü'nün 2015/8350 E.sayılı dosyasında borca itiraz eden davalı Soner yönünden ve Karaman 1. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3938 E.sayılı dosyasında borca itiraz eden T3 yönünden eldeki Kararman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/1182 E....
İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca borcun ödendiğini, takibe geçerken gerekli hesap kat'ının yapılmadığını, mükerrer takip yapıldığını belirterek, borca, faiz oranına ve işlemiş faize itirazda bulundukları, bunun üzerine, alacaklının, borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazı, mükerrer takip yapıldığı itirazı ile işlemiş faize yönelik itiraz değerlendirilmeksizin sadece ödeme iddiası yönünden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur" hükmüne yer verilmiştir....