Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı taraf, yapılan takipte icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş olup, sonra açılan işbu davada da, mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, önce icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın değerlendirilip karara bağlanması gerekirken sadece mahkemenin yetkisine yönelik itirazın değerlendirilerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Gaziantep İcra Müdürlüğünün 2019/125872 Esas sayılı takip dosyası ile alacaklısı T3 görünen dosyadan askerde olduğu dönemde ev adresine tebligat yapılarak ödeme emrinin usulsüz olarak muhtara tebliğ edildiğini, bu nedenlerden dolayı şikayetin kabulü ile usulsüz tebligat nedeni ile takibin iptaline ve ödeme emrinin iptaline, usulsüz tebligat nedeni ile icra dosyasının öğrenme tarihi olan 09/09/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek gecikmiş itirazın kabulüne, yetkiye takip konusu borcun tamamına, icra takibine, işlemiş faize, işleyecek faize, faiz oranına, ferilerine ve ödeme emrine itiraz ederek takibin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek (7) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra dairesine verdikleri dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz ettikleri, alacaklı vekilinin, icra mahkemesine başvurusunda, yetki itirazın kaldırılmasını ve şayet takibin yapıldığı icra dairesi yetkili değilse her bir borçlunun kendi açısından farklı icra dairelerinin yetkili olduğunu öne sürdüklerinden yetkili icra dairesinin belirlenmesini talep ettiği, mahkemece, istemin kabulü ile her bir borçlu açısından itiraz dilekçesinde yetkili...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi İcra takibine itiraza ilişkin olarak açılan davada ... 6.İcra Hukuk ve ... İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri Hukuk Dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, davacılar aleyhine davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, yetkiye, borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. ... 6....

        Somut olayda borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisine ilişkin bir itiraz olup, itirazı incelemeye yetkili icra mahkemesi İİK'nun 4. maddesi uyarınca icra takibinin yapıldığı yer icra dairesinin bağlı olduğu yer icra mahkemesidir. Bu yetki kamu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/177 Esasa sayılı icra dosyasında anılan takibe yönelik yetki itirazını inceleme görevi de .... İcra Hukuk Mahkemesine aittir. O halde mahkemece, icra dairesinin yetkisine itirazın İİK'nun 50. maddesi göndermesi ile HMK hükümlerine göre incelenerek itirazın yerinde görülmesi halinde icra dairesinin yetkisizliği ile icra takip dosyasının yetkili olduğu belirlenen icra dairesine gönderilmesine, yetki itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılması durumunda ise, borca itirazın esası incelenerek oluşacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, icra mahkemesinin yetkisizliği yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Dava, davacının davalıya fatura ile sattığı mal bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı-borçlu icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan ve mahkemenin yetkisine itiraz olmadığı da gözetilmeden yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ödünç olarak gönderilen paranın tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır. ".....Davalı borçlu, ilk başlatılan Beyoğlu 1. İcra Müdürlüğünün 2006/6935 sayılı dosyasında sadece borca itiraz etmiş, yetkiye itiraz etmemiştir. Dolayısıyla, bu borçlu yönünden yetki hususu kesinleşmiş olup Beyoğlu İcra Dairesinin yetkisi kabul edilmiştir. İtirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmez. Dolayısıyla davalı borçlu açılan itiazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir....

            Dava konusu somut olayda; davalı/borçlu takip dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinde borca da açıkça itirazda bulunduğundan davacı/alacaklı ile arasındaki akdi ilişkiyi de dolayı olarak reddetmektedir, borca itirazda davalının açıkça akdi veya hukuki ilişkiyi reddetmesini aramak gerekli olmayıp, borca itiraz tek başına davacı ile arada hukuki veya akdi bir ilişkinin olmadığı şekilde yorumlanmalıdır, dolayısı ile somut olayda BK 89 madde hükmü uygulanmaz, bu itibarla yetkili icra dairesinde usulüne uygun şekilde başlatılmış bir icra takibi bulunmadığından, itirazın iptali davasının dava şartının gerçekleşmediği anlaşıldığından ve ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlendiğinden;somut olayda; davacının dayandığı iş takip hesap formunda imzası bulunan davalıların tacir olmadıkları ve kaldi ki anılan belgedeki imzayı da inkar ettikleri ve...

              Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete dağıtım hizmeti verdiğini, ancak davalı şirketin almış olduğu hizmetin bedelini ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hük-medilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borca İtiraz etmediklerini, sadece icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, bu nedenle itirazı inceleme görevinin İcra Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davalının temel borç ilişkisini inkar etmediği, alacağın faturaya dayandığı, BK'nın 73/2., İİK'nın 50 ve HUMK'nın 10. maddesi gereğince alacaklının ikametgahının yetkili olduğu, bu nedenle borçlunun yetki itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya temel alınan icra takip dosyasında davalı-borçlu tarafından hem borca, hem de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava şartlarından olan bu yön üzerinde durulmadan mahkemenin yetkili olup olmadığı incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.1.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu