İcra Dairesinin .../...Esas sayılı dosyasında davalıların yerleşim yerlerinin Torbalı ilçesinde bulunması sebebiyle Torbalı İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, her ne kadar davacı vekilince Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin 86. maddesinde bulunan yetki sözleşmesi kapsamında İzmir mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı ve bu sebeple yetki itirazının yerinde olmadığı iddia olunmuş ise de, mahkememizce davacı ......
Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Hukukumuzda itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında 6100 sayılı HMK'nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. HMK' nda bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı öngörülmemiştir. İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1- a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir....
İcra Müdürlüğü 2009/5910 sayılı icra dosyasında yapılan takibe ilişkin olarak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ve bu yetki itirazı anılan icra müdürlüğü'nün de 01.03.2010 tarihinde kabul edilerek dosyanın yetkili Kartal İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi istenmiş, yetkili icra dairesinden davalıya ödeme emir gönderilmeden 02.03.2010 tarihinde bu dava açılmıştır. Mahkemece mal teslimi kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için gönderilen ödeme emrine itiraz edilmesi dava şartıdır. Somut olayda yetkili icra dairesinden ödeme emri gönderilmeden itiraz varmış gibi dava açılması ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. (Yargıtay 15. HD 2017/640 esas, 2017/3350 karar) Somut olayda; davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün...esas sayılı dosyası ile davalı ahkkında icra takibi başlatılmıştır....
Borçlu süresinde sadece yetki itirazında bulunmuştur. Davalı borçlu asıl alacak tutarı olan 66.260,00 TL'yi 26.08.2014 tarihinde davacının hesabına yatırmıştır. Davacı alacaklı yetki itirazını kabul ederek .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/16920 nolu dosyalarında 05.09.2014 tarihli ödeme emrini çıkartmıştır. Borçlu, alacak ödendiğinden ve temerrüt oluşmadığından alacağa ve ferilerine itiraz etmiştir. Bu durumda ilk takip yetkisiz yerde yapıldığı ve borç da ikinci ödeme emri tebliğinden önce ödendiğinden yetkisiz yerde yapılan takip nedeniyle davacı tarafın takip masrafı talep hakkı bulunmamaktadır. Alacaklı taraf yetkili yerden çıkarmış olduğu ödeme emrine itiraz üzerine ise bu yetkili yer takibi nedeniyle de ortada asıl borç bulunmadığından ve davada işlemiş faiz talebi olmadığından takip gideri talep edemez. Mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiştir....
İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesinde girişilmiş bir ilamsız icra takibi bulunması ve bu takip sebebiyle gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından süresi içinde itiraz edilmiş, olması gerekir. Somut olayda borçlunun yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü üzerine yetkili icra dairesinde yeniden ödeme emri çıkartıldığı, ancak henüz bu ödeme emrine itiraz vaki olmadan iş bu davanın açılmış olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece dava tarihi itibariyle dava koşularının oluşmamış bulunduğu gözetilmeden işin esasına girilerek yazılışı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı tarafın tüm davalı tarafın öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.9.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bozma üzerine mahkeme, 24/10/2017 gün, 2017/335 esas ve 2017/420 karar sayılı ilamıyla, itirazın iptali davası bakımından özel dava şartları olan yetkili icra dairesinde başlatılmış geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmaması, bu takip sebebiyle çıkarılmış ödeme emrine 7 günlük yasal süre içinde itiraz edilmiş olması, itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içinde genel mahkemede dava açılmış olması hususlarının incelenmesi sonucunda, davalı ... yönünden ödeme emrine karşı yasal 7 günlük hak düşürücü süreden sonra itiraz edilmiş olması sebebiyle bu davalı bakımından takibin kesinleşmiş olması nedeniyle, davalı ... yönünden ise yetkili icra dairesinde takip yapılmamış olması nedeniyle, davanın görülebilme şartlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK'nin 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla...
İİK. 50/1 fıkrasının göndermesi ile HMK’nın yetki hükümleri (HMK m. 9-27) ilâmsız icradaki yetki hakkında kıyasen uygulanır. Alacaklı yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması hâlinde icra dairesi yetkisizliğini kendiliğinden gözetemez. İcra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapılabilir. İlâmsız icra takibinde borçlu kendisine gönderilen ödeme emrinin tebliğinden itibaren süresi içinde sadece yetki itirazında bulunabileceği gibi esasa (borca veya imzaya) itirazla birlikte yetki itirazında bulunabilir. İtiraz üzerine icra takibi kendiliğinden durur. Yetki itirazı üzerine alacaklı, borçlunun yetki itirazını kabul eder ise takip dosyasının borçlunun yetkili olarak bildirdiği icra dairesine gönderilmesini ister. Dosyayı alan yetkili icra dairesi borçluya yeni bir ödeme emri gönderir. Borçlu bu yeni ödeme emrine karşı esasa yönelik itiraz edebilir....
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirkete dağıtım hizmeti verdiğini, ancak davalı şirketin almış olduğu hizmetin bedelini ödemediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hük-medilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borca İtiraz etmediklerini, sadece icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, bu nedenle itirazı inceleme görevinin İcra Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan deliller doğrultusunda davalının temel borç ilişkisini inkar etmediği, alacağın faturaya dayandığı, BK'nın 73/2., İİK'nın 50 ve HUMK'nın 10. maddesi gereğince alacaklının ikametgahının yetkili olduğu, bu nedenle borçlunun yetki itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
İlamsız icra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı, borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itirazla birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir. Bu itirazdan sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmaması doğru olmadığı gibi, taraflar arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmesinin 52.maddesindeki yetki şartının da gözetilmeden yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.1.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....