Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davalı şirketin depo emrine uyması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 01.02.2011 tarihli kararın temyizi üzerine, Dairemizin 27.09.2011 tarih, 2011/390 Esas ve 2011/641 Karar sayılı ilamıyla davalı tarafın yetki itirazı hakkında karar verilmeden işin esasına girilmesinin doğru olmadığı gibi, faiz istemi olmadığı halde depo emrinde faize yer verilmesininde hatalı olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur. Mahkemece uyulan bozma ilamı, dosya kapsamı, benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davalının sicil kaydına göre muamele merkezinin mahkemenin yetki alanında kaldığından yetki itirazının reddine, yatan depo tutarından 45.220,13 USD karşılığı 64.501,99 TL'nin davacılara ödenerek artan miktarın davalıya iadesine, bu nedenle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, Dairemizin 05.03.2013 tarih ve 2012/136 Esas, 2013/1277 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır....

    Davalı borçlu İzmir İcra Dairesi’nce çıkarılan ödeme emrine karşı itiraz dilekçesinde takip konusu cari hesap alacağı olduğu yetkili icra dairesinin davalı şirketin merkezinin bulunduğu yer icra daireleri olması gerektiğini bildirerek yetki itirazında bulunmuştur. Bu itirazın dışında başka itiraz ileri sürmemiştir. Davacının satım sözleşmesi iddiasının aksi davalı tarafça ileri sürülmemiş olması karşısında B.K.nun 73/1.maddesine uygun olarak takibin yetkili İcra Müdürlüğünde yapıldığı ve davanın da yetkili mahkemede açılmış olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine karşı borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve alacaklı İcra Mahkemesine başvurmadan İİK.nun 67.maddesi gereğince itirazın iptali davası açmışsa, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisinin araştırılması ve şayet buna ilişkin itiraz yerinde değilse borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilerek hüküm kurulması gerekir. Şayet icra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varılıyor ise, o zaman mahkemece borcun esasına ilişkin itiraza geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle, davanın bu yönden reddine karar verilmelidir. ../.. (2) Somut olayda, borçlu Malatya İcra Dairesince çıkartılan ödeme emrine karşı, yetkili icra dairesinin Kiğı İcra Dairesi olduğu yolunda yetki itirazında bulunmuş, ayrıca borcun esasına da itiraz etmiş bulunmaktadır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki şartının tacir olmayan müvekkili açısından bağlayıcı olmadığını, genel yetki kuralı dikkate alındığında davacının adresinin Kadıköy, diğer borçluların adreslerinin Ataşehir ve Sancaktepe olduğunu, yetkili dairenin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu, senedin ödeme emrine eklenmediği iddiasını kabul etmediklerini, borca itiraza ilişkin belge sunulmadığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        -K A R A R- Davacı vekili, davalı aleyhine başlatılan haciz yoluyla takibe itiraz edildiğini, açılan itirazın iptali davasının davacı lehine sonuçlandığını, takip yolunun iflasa çevrildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılması ve iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının haciz yoluyla takibi iflasa çevirdiğinden önceki karardan yararlanamayacağını, icra inkar tazminatı ile ilamdaki yargılama giderlerinin depo emrine dahil edilemeyeceğini, müvekkilinin tacir olmadığını, yetkili icra dairesinin faaliyet merkezi olan Kaynarca İcra Dairesi, mahkemenin Kaynarca Ticaret Mahkemesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, tacir olan davalının depo emrine konu alacağı ödemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir....

          İcra Dairesinin .../...Esas sayılı dosyasında davalıların yerleşim yerlerinin Torbalı ilçesinde bulunması sebebiyle Torbalı İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, her ne kadar davacı vekilince Genel Nakdi Gayrinakdi Kredi Sözleşmesinin 86. maddesinde bulunan yetki sözleşmesi kapsamında İzmir mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili kılındığı ve bu sebeple yetki itirazının yerinde olmadığı iddia olunmuş ise de, mahkememizce davacı ......

            Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." Hukukumuzda itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında 6100 sayılı HMK'nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. HMK' nda bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı öngörülmemiştir. İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK'nun 116/1- a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir....

            İcra Müdürlüğü 2009/5910 sayılı icra dosyasında yapılan takibe ilişkin olarak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ve bu yetki itirazı anılan icra müdürlüğü'nün de 01.03.2010 tarihinde kabul edilerek dosyanın yetkili Kartal İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi istenmiş, yetkili icra dairesinden davalıya ödeme emir gönderilmeden 02.03.2010 tarihinde bu dava açılmıştır. Mahkemece mal teslimi kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesi için gönderilen ödeme emrine itiraz edilmesi dava şartıdır. Somut olayda yetkili icra dairesinden ödeme emri gönderilmeden itiraz varmış gibi dava açılması ve yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Borçlu süresinde sadece yetki itirazında bulunmuştur. Davalı borçlu asıl alacak tutarı olan 66.260,00 TL'yi 26.08.2014 tarihinde davacının hesabına yatırmıştır. Davacı alacaklı yetki itirazını kabul ederek .... İcra Müdürlüğü'nün 2014/16920 nolu dosyalarında 05.09.2014 tarihli ödeme emrini çıkartmıştır. Borçlu, alacak ödendiğinden ve temerrüt oluşmadığından alacağa ve ferilerine itiraz etmiştir. Bu durumda ilk takip yetkisiz yerde yapıldığı ve borç da ikinci ödeme emri tebliğinden önce ödendiğinden yetkisiz yerde yapılan takip nedeniyle davacı tarafın takip masrafı talep hakkı bulunmamaktadır. Alacaklı taraf yetkili yerden çıkarmış olduğu ödeme emrine itiraz üzerine ise bu yetkili yer takibi nedeniyle de ortada asıl borç bulunmadığından ve davada işlemiş faiz talebi olmadığından takip gideri talep edemez. Mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü doğru görülmemiştir....

                Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir. İİK 67. maddeye dayalı açılan itirazın iptali davası, itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak için açılan bir dava olup takibin kesinleşmiş olması halinde itirazın iptali açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. (Yargıtay 15. HD 2017/640 esas, 2017/3350 karar) Somut olayda; davacı tarafından ... 9. İcra Müdürlüğünün...esas sayılı dosyası ile davalı ahkkında icra takibi başlatılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu