WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nce kendisine gönderilmiş bir ödeme emri bulunmadığını, yine yetkili İcra Müdürlüğünün verdiği takibin durdurulmasına yönelik bir karar olmadan eldeki davanın açılmasının doğru bulunmadığını, davacı ile arasında kira ilişkisi olmadığını, davacının ancak payı oranında ecrimisil talep edebileceğini, taşınmaza yaptığı faydalı masrafların dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, borçlu davalının yetkili icra müdürlüğünün gönderdiği ödeme emrine bir itirazı olmadığı, yetkisiz icra dairesinin gönderdiği ödeme emrine itirazın da yeni ödeme emrine itiraz olarak kabul edilemeyeceği, alacaklının itirazın iptali ve takibin devamını istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi...........................’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerinde ödeme emrine karşı borçlu süresi içinde icra dairesine vereceği itiraz dilekçesi ile münhasıran icra dairesinin yetkisine itiraz edebileceği gibi, esasla birlikte yetkiye itirazda bulunabilir. Borçlu yalnız yetki itirazında bulunmuş ise alacaklı icra mahkemesinden İİK'nun 50/2. maddesi uyarınca itirazın kaldırılmasını talep eder. İtirazın kaldırılması isteminde ispat yükü alacaklıda olup, yetki itirazının haksız olduğunu İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerle ispat etmek zorundadır....

      Esas sayılı icra dosyası üzerinden başlatıldığı, takip borçlusu olan davalının ödeme emrine karşı yasal süre içinde 11/02/2014 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, öte yandan ödeme emrine karşı itiraz dilekçesinde davalının ayrıca ve açıkça yetki itirazında bulunduğu, yetkili icra müdürlüğünün genel yetki kuralları uyarınca yerleşim yeri olan ... İcra Müdürlükleri olduğunu bildirmiştir. Davalı takip borçlusunun ... İcra Müdürlüğü yönünden mevcut yetki itirazına rağmen, takip alacaklısı olan davacı / alacaklı vekili Av. ... ve bu vekilin yetkilendirmesi ile alacaklı vekili ... 21/02/2017 tarihli dilekçesinde "yetki itirazını kabul ettiklerini" icra müdürlüğüne bildirmiş ve dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan ... İcra Müdürlüklerine gönderilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili yetki itirazına uygun şekilde dosyanın ... İcra Müdürlüklerine gönderilmesi yerine, bizzat kendi beyanı ve imzasıyla dosyanın yine yetki itirazında hiç belirtilmeyen ......

        yetki sözleşmesi ile bağlı olduğundan yetki itirazları usul ve yasaya aykırıdır....

          Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş davalının icra dosyasına yaptığı yetki itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Borçlu yetki itirazını kendisine tebliğ edilen ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirir. Bu itirazında yetkili icra dairesini de doğru şekilde göstermek zorundadır. Somut olayda davalı borçlu kendisine ödeme emri tebliği üzerine kendisince yetkili gördüğü icra dairesini göstererek yetki itirazında bulunması gerekirken, iki ayrı icra dairesini yetkili olarak gösterip yetki itirazında bulunmuş olmasının, usulüne uygun yapılmış yetki itirazı olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Her ne kadar davacı hakkında başlatılan ilamsız takipte borca, ödeme emrine itiraz ederek mahkemeye dava açmış ise de; takip ilamsız takip olup İİK'nın 60. Maddesi gereği ödeme emrine yapılan itirazın İcra Müdürlüğü'ne yapılması gerekmekle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın reddine, karar verilmiştir....

            Davalı borçlu icra müdürlüğünde ödeme emrine itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve takibin ikametgahı olan Samsun İcra Daireleri'nde yapılması gerektiğini bildirmiştir, itirazın iptali davası takip hukukundan kaynaklanmakta olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra takibinde yetkiye yapılan itirazı değerlendirmesi gerekir. Somut olayda davalı borçlu icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde de bu itirazını tekrar etmiştir. Mahkemece bu yetki itirazı değerlendirilip icra takibinin yetkili yerde başlatılıp başlatılmadığı konusunda karar vermesi, yetki itirazının kabul edilmesi halinde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş gibi yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....

              Bu nedenle, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması hâlinde, icra dairesi yetkisizliğini kendiliğinden gözetemez; borçlunun, icra dairesinin yetkisiz olduğunu, (şikâyet değil) itiraz yolu (m. 62 vd) ile ileri sürmesi gerekir (Kuru, B. : İcra ve İflas Hukuku 2. Baskı, Ankara 2013, s. 177-179). 23. İcra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürmek, (şikâyet değil) itiraz yolu ile olur. İcra dairesi kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Borçlu, yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirir. Yetki itirazı, esas hakkındaki itirazla (m. 62) birlikte yapılmalıdır (m. 50, II). Borçlu, süresi içinde ödeme emrine itiraz ederken, yetki itirazını da birlikte bildirmemişse, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır....

                "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin 1. fıkrasında "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir." düzenlemesine yer verilmiş; 2576 sayılı Kanun ile Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile vergi itiraz komisyonları kaldırılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu