Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadın, usulünce yetki itirazında bulunmuştur. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) düzenlemiştir. Ön sorunun incelenme yöntemi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır. Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

    Davacılara 13/10/2021 ve 12/10/2021 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup mahkememizde yetki itirazı ve kambiyo şikayetlerini 15/10/2021 tarihinde yapmışlardır. Dava süresindedir. HMK 19/2 maddesi gereğince yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeye; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir, aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Davacılar tarafından ticari faaliyetlerini Ordu il sınırı içinde yürüttüklerinden İstanbul Adliyesinde başlatılan takibin yetkisiz olduğu bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını belirtmiş olup ancak yetkili icra Müdürlüğü seçimini açıkça yapmamış olup yetki itirazı geçersizdir. Bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. (İstanbul 22. HD. 2019/2693E, 2020/1494K) Bir bonoda şayet iki ayrı (birbirinden farklı) vade tarihi bulunuyor ise, o bono hukuken kambiyo senedi vasfını yitirir....

    Bu nedenle dava dilekçesine süresinde verilen cevap dilekçesindeki yetki itirazı nazara alınarak, Mahkemenin yetkisiz olup bildirilen ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince dava haksız fiilden kaynaklanmakta olup kesin yetki hali mevcut değildir. Kesin olmayan yetki hallerinde cevap süresi içerisinde ve cevap dilekçesi ile birlikte yetki ilk itirazında bulunulmalıdır. Yetki ilk itirazının geçerli olup sonuç doğurabilmesi için itirazı öne süren tarafın dilekçesinde yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa hangisini tercih ettiğini bildirmesi gerekir aksi halde yetki ilk itirazı dinlenmez. Bu durumda davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir. Somut olayda; davalı taraf süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, cevap dilekçesinin süresi içinde sunulduğu kabul edilse dahi yetkili mahkeme olarak "......

      Boşanma davalarında yetki itirazı ilk itirazlardan olup cevap süresi içinde ileri sürülmesi gerekir. Davalının süresinde yetki itirazı bulunmadığı halde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. ( HUMK .md.187) SONUÇ: Temyiz edilen kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.10.2006...

        Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı' nın 08/07/2013 tarihli, 2013/904 karar sayılı kararı ile iadesine karar verilmesi üzerine , davacı bankanın söz konusu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddiasıyla, Tüketici Hakem Heyeti kararının iptali için dava açtığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı gibi, karar tensiben verildiği anlaşılmaktadır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan...7.Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince...7.Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.05.2014 oybirliğiyle karar verildi....

          Adliyesi bünyesinde 4 adet yeni Tüketici Mahkemesi kurularak, 08/07/2013 tarihinden itibaren fiilen hizmete başladığı, böylelikle gerek genel yetki kuralına göre davalı İkametgahının yetkili olması, gerek Tüketici Yasasına göre tüketicinin ikametgahının lehe yetki kuralı getirmesi nedenleriyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 3. Tüketici Mahkemesi ise; yetkinin kesin olmadığı gibi, davalının cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmadığı, süresinde yapılmayan yetki itirazına dayanılarak verilen yetkisizlik kararının usulüne uygun olmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır....

            Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı' nın 19/07/2013 tarih ve 2013/30821 sayılı kararının iptali ile itirazın iptaline karar verilmesi için davanın açıltığı,davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmıştır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan ... 7.Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İcra Dairesi'nin yetkisine itiraz ettiği, İlk Derece Mahkemesince; borçlunun yetki itirazının kabulü ile ... İcra Dairesi'nin yetkili olduğunun tespitine karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; " Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....

                Bu nedenle ileri sürülen yetki itirazı geçirsizdir. Zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ve üçüncü kişinin yetki itirazını birlikte ve geçerli olarak yapmaları gerekirken, üçüncü kişinin yetki itirazı geçersiz olduğundan borçlunun yetki itirazının üçüncü kişiye sirayet etmesi mümkün değildir.Davalı üçüncü kişi yargılamaya devam ettiğinden HMK'nun 60/2 cümlesinin uygulama imkanı da bulunmamaktadır. Mahkemece, bu halde yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21.6.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  HMK’nun 116/1-a maddesinde “kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazı” ilk itiraz olarak düzenlenmiştir. HMK’nun 117. maddesinde ise ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği düzenlenmiştir. İncelenen dosyada ise davalının yetki itirazında bulunmadığı halde Mahkemenin iş mahkemesinin yetkisinin kamu düzenine ilşkin olduğu yönündeki değerlendirmesi sonucu yetkisizlik kararı vermiş olması isabetsizdir. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın süresinde yetki itirazı olmadığı için esasa girilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu