Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemesi'nce;11/06/2013 tarihli ve 1130 sayılı kararı ile kurularak, 08/07/2013 tarihinden itibaren fiilen hizmete başladığı, böylelikle gerek genel yetki kuralına göre davalı İkametgahının yetkili olması, gerek Tüketici Yasasına göre tüketicinin ikametgahının lehe yetki kuralı getirmesi nedenleriyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ; yetkinin kesin olmadığı gibi, davalının cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmadığı, süresinde yapılmayan yetki itirazına dayanılarak verilen yetkisizlik kararının usulüne uygun olmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır....

    Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğinceYARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 oybirliğiyle karar verildi....

      e; mevcut davada genel yetki kuralına göre davalı ikametgahının yetkili olması, gerek Tüketici Yasasına göre tüketicinin ikametgahının lehe yetki kuralı getirmesi nedenleriykemesine gönderme kararı verilmiştir. ; yetkinin kesin olmadığı gibi, davalının cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmadığı, süresinde yapılmayan yetki itirazına dayanılarak verilen yetkisizlik kararının usulüne uygun olmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır....

        Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacının satın aldığı çamaşır makinesinin arızalanması nedeniyle ödenen ücretin iadesi için dava açtığı, davalıların herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı gibi, ...Tüketici Mahkemesince re'sen yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan ...Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir. Somut olayda, davacı Nokia Komünikasyon A.Ş. tarafından ... ... 1. Tüketici Mahkemesinde, davacı ... ve Dış Tic. A.Ş. tarafından ise... Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı,... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı ile dosyanın ... ... 3. Tüketici Mahkemesinin esasına kaydedildiği ve her iki davanın birleştirildiği, davacı ve birleşen dosya davacısının,... İlçe Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına itiraz ettikleri, dava tarihlerinde (16/01/2014 - 22/01/2014) 4077 sayılı Kanunun yürürlükte olduğu, davada kesin ve özel yetki kuralı ve davalı tarafından yapılmış bir yetki itirazı da bulunmadığı, ancak ... ... 3. Tüketici Mahkemesince re'sen yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır....

            İİKnın ‘yetki ve itirazları’ başlıklı 50.maddesinde “para borcunun icra takibine konulması hususunda HUMKun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesinin de takibe yetkili olduğu, yetki itirazının esas hakkındaki itirazla birlikte yapılacağı, icra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin tetkik ve kati surette karara bağlanacağı" düzenlenmiş, 6100 sayılı HMKnın 19/2. maddesinde ise "… Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükümlerine yer verilmiştir. Somut olayda davalı icra takibine konu borca ve icra dairesinin yetkisine birlikte itiraz etmiş, ne var ki davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz ederken yukarıda anlatılan kanuni düzenlemelere uygun bir şekilde yetkili icra dairesini göstermemiştir. Hal böyle olunca davalının geçerli bir yetki itirazı olmadığından, .......

              Şti. vekili tarafından cevap dilekçesi 14.09.2010 tarihinde havale ettirilmiş, bu cevap dilekçesiyle yetki itirazında bulunulmuştur. Yetki itirazı ilk itirazlardandır. HUMK'nın 195. maddesine göre ilk itirazların 10 günlük cevap süresi içerisinde cevapla birlikte bildirilmesi zorunludur. Bunun istisnası hakim tarafından cevap için yeni bir sürenin tayin edilmiş olmasıdır. Somut olayda cevap süresi mahkemece uzatılmamıştır. Dava dilekçesi davalı ... Yapı İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne 01.07.2010 tarihinde tebliğ edilmiş yetki itirazı ise 10 günlük sürenin dolmasından çok sonra 14.09.2010 tarihinde yapıldığından, mahkemece süresinde yapılmayan yetki itirazı reddedilerek davanın esası hakkında inceleme yapıp karar verilmesi gerekirken, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                Mahkemece, İİK’nun 72/8.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasının davalının ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabileceği, somut olayda davalının ikametgahının Denizli Çivril olup, icra takibinin de bu yerde yapıldığı gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın Denizli Çivril Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. HUMK’nun 23.maddesinin son cümlesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi beyana mecburdur. Davalı vekili yetki itirazında bulunurken, yetkili mahkemenin Denizli veya Çivril Mahkemeleri olduğunu açıklamıştır. Bu şekilde iki yer birden yetkili gösterilerek yapılan yetki itirazı usulüne uygun bir yetki itirazı olarak kabul edilemez....

                  Sulh Hukuk Mahkemesi ise; kesin yetki kuralı olmadığı ve itiraz da bulunmadığından yetkisizlik kararı vermiştir. 6762 sayılı TTK'nın 688/689 ve 690 maddelerinde bonolara ilişkin düzenleme yapılmıştır. TTK 690 maddesi ile iptale yönelik olarak TTK 669-677 maddeleri uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Dava konusu senedin dosya kapsamına göre tanzim tarihi, keşidecisi ve borç miktarı bellidir. Bir senedin kambiyo senedi olması ve bu nedenle iptal koşullarının tartışılması TTK 688 de belirtilen ve tedavüle çıkmadan tamamlanan asli unsurlarının olması ile mümkündür. Bu durumda davacı davalılara husumet yönelterek kıymetli evrakın iptalini talep etmiştir. Davalıların yetki itirazı bulunmamaktadır. Davada kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı bulunmamaktadır. Yetki sözleşmesi yapılması genel yetki kurallarını kaldırmayacağından yetki itirazı yapılmayan davada ilk açılan mahkeme olan Soma Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı H.M.K.'...

                    Mahkemece, tarafların yetki itirazı olmadığı halde, yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu gerekçesiyle resen yapılan yetki incelemesi ile, Mahkemenin yetkisizliğine ,dosyanın talep halinde yetkili ...İş Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı hallerde yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ve en geç ilk oturumda davanın esasına girilinceye kadar ileri sürülebilir. (H.U.M.K. 187/2) Kesin yetki kuralı bulunmadığı durumlarda, hakim doğrudan (resen) yetkisizlik kararı veremez. Somut olayda, yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığı, kesin yetki kuralı bulunmadığı ve tarafların da ilk itiraz olarak yetki itirazını ileri sürmedikleri gözetilerek davanın esasının incelenmesi yerine, yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu