WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK.nun 19/4.maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" hükmü getirilmiştir. O halde, somut olayda, kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı olmadığına ve yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemeyeceği ortadadır. Mahkemece; bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın ve davalının yetki itirazı da olmadığı halde doğrudan yetkisizlik kararı verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Öte yandan, HUMK' nun 23. maddesinde tarafların yetki sözleşmesi yapmak suretiyle yetkili olmayan bir mahkemenin yetkisini de kabul edebilecekleri de belirtilmiştir. Tarafların, sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları, HUMK.' nun 9. maddesi uyarınca genel yetkili olan ve ayrıca özel yetkili mahkemenin de yetkisini kaldırmaz. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede ya da yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemede açılabilir. HUMK 23. maddeye göre cevap süresi içerisinde davalı yetki itirazında bulunabilir ancak somut olayda davalının bir yetki itirazı mevcut değildir. Ortada kesin yetki olmadığından davalının yetki itirazı olmadan mahkemece yetkisizlik kararı verilemez. O halde mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      ; 11/06/2013 tarihli ve 1130 sayılı kararı ile Mahkemesi kurularak, 08/07/2013 tarihinden itibaren fiilen hizmete başladığı, böylelikle gerek genel yetki kuralına göre davalı ikametgahının yetkili olması, gerek Tüketici Yasasına göre tüketicinin ikametgahının lehe yetki kuralı getirmesi nedenleriyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ise; yetkinin kesin olmadığı gibi, davalının cevap süresi içinde yetki itirazında bulunmadığı, süresinde yapılmayan yetki itirazına dayanılarak verilen yetkisizlik kararının usulüne uygun olmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. Maddesinde "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır....

        Somut olayda, davalı taraf genel yetki itirazında bulunmuş olup, HMK.nun 19/2.maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi bildirmek zorundadır. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Buna göre, davalının ikametgahı Alaçatı/Çeşme olduğu halde, itirazında İzmir Mahkemelerini yetkili olarak göstermiş olması yukarıda açıklanan yasa hükmüne göre geçerli bir yetki itirazı olarak kabul edilemez. O halde, davalının yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, yetkisizlik kararı verilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          O halde, HMK'nun 26. maddesi de nazara alınarak, borca ve fer'ilerine itiraz bakımından takibe devam olunacağının, mahkeme kararının sadece yetki itirazı yönünden sonuç doğuracağının, yani icra müdürlüğünce yetki itirazı yönünden takibin durdurularak açılacak bir itirazın kaldırılması ya da itirazın iptali davasında bu hususun değerlendirileceğinin kabulü gerekir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 31,40 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İhtilaf konusu döneme göre yürürlükte bulunun 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde yetki yönünden açık bir hüküm bulunmamasından ötürü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetkiye ilişkin 5 ilâ 19. maddeleri uygulanması gerekmekte olup, anılan yasal düzenlemelerde hizmet tespiti davalarında özel ve kesin yetki kuralı bulunmadığından kamu düzenine ilişkin yetki kuralından da bahsedilemez. 6100 sayılı HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir....

              Kesin olmayan yetki kuralının bulunduğu hallerde, yetki itirazı cevap süresi içerisinde ilk itiraz olarak ileri sürülmelidir. Davalı tarafından süresi içinde ileri sürülmeyen yetki itirazı, daha sonra ileri sürülemez ve mahkemece dikkate alınamaz. Böylece yetkisiz mahkeme yetkili hale gelerek davaya yetkisiz mahkemede görülmeye devam edilir. (Pekcanıtez H./ Atalay O./ Özekes M., Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Ankara 2011, s. 131). Bu bağlamda ilk itiraz, davalının yerine getirmesi gereken bir edimi, özel bir nedenle yerine getirmekten kaçınmasına olanak sağlayan bir haktır. Bunlardan birisi olan kesin olmayan yetki itirazı, davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak ileri sürüldüğü takdirde davanın esasının incelemesine geçilemez ve bu ilk itiraz ön sorun olarak incelenip karara bağlanır. Mahkemenin yetkili olmadığı sonucuna varılırsa dava salt bu nedenle reddedilir....

                Davalı, davacının şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, bu sebeple davaya bakmakla Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görev ve ayrıca yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, yetki itirazı değerlendirilerek ... İş Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak görev ve yetki itirazının birlikte ileri sürülmesi durumunda öncelikle kamu düzeninden ve dava şartlarından olan görev itirazı değerlendirilmeli, ardından görevli mahkeme ve yargılama usulüne göre yetki itirazı üzerinde durulmalıdır. Mahkemece, görev itirazı noktasında gerekli araştırma ve değerlendirme yapılmadan, yetkisizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.05.2014 günü oybirliği ile karar verildi....

                  Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesince (İş Mahkemesi sıfatıyla) ise, yetkinin kesin olmadığı hallerde süresinde yapılan yetki itirazı üzerine verilen yetkisizlik kararı istinaf veya temyiz yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise dosyanın gönderildiği mahkemenin bu yetkisizlik kararı ile bağlı olduğu, ancak kesin yetki bulunmadığı gibi, yetki itirazının olmadığı durumda yetkisizlik kararı verilemeyeceği, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, dolayısıyla İstanbul 22....

                    (HMK. md. 164/3) Davalı erkeğin yetki itirazı mahkemece ön sorun şeklinde incelenmeden dosya üzerinden karara bağlanmıştır. Dava tarihinde ve itirazın incelenip karara bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre hakim ön sorun hakkındaki tarafların göstereceği delilleri toplayıp kararını verir (HMK md. 164). Mahkemece yapılacak iş, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. ve 117/3. maddesinde gösterilen şekilde inceleme yapılabilmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak, tarafların dava tarihi itibarıyla Merkezi Adres Kayıt Sistemindeki "yerleşim yeri" adresleri de dikkate alınarak gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar germekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu