Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kendi davası hakkında verilen karar ile kadının davasının kabulü, yetki itirazı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin yetki itirazı yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, aynı maddenin 1/c bendinde de “Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların” temyiz edilemeyen kararlardan olduğu yazılmıştır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, tasarrufun iptali davalarının, genel yetki kurallarına göre HMK'nın 6. maddesi uyarınca davalının ikametgahı mahkemesinde görüleceği, davalılar birden fazla ise dava, davalılardan birinin yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği anlaşılmakla süresinde yetki itirazında bulunan davalının yerleşim yerinin Osmaniye olduğu, davanın davalının yetki itirazı nedeniyle Osmaniye Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davalı ... vekilinin yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın tasarrufun iptali davası olduğu, davalı ... ve davalı ... arasında yasa gereği zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, yetki itirazının aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunan davalılarca birlikte ileri sürülmesi gerektiği, davalı ... tarafından usulüne uygun olarak yapılan bir yetki itirazı bulunmadığı, bu nedenle davanın açıldığı ilk mahkeme olan Malatya 7....

      Dairemizin bozma kararından sonra mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilmeyip “davalı tarafça yapılan tebligatların usulsüz olduğunun tespiti ile usulsüz tebligatlara binaen yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde sayılmasına” şeklinde hüküm kurulduğu ve yetki itirazı hakkında da karar verildiği görülmüştür. Öte yandan yetki itirazı hususunda kurulan hükmün incelenmesinde, mahkemece yetki itirazının kabul edildiği görülmüş ise de; “mahkemenin yetkisizliğine” şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, yine icra dosyasının yetki itirazında bulunan davacı borçlu yönünden tefriki ile yetkili ve görevli icra dairesine gönderilmesi gerekirken tefrik edilmeksizin tüm dosyanın gönderilmesi sonucunu doğurabilecek doğrultuda hüküm kurulması da isabetsizdir....

        Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 68. maddesi gereğince borçlunun borca ve yetkiye itirazlarının kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece alacaklının talebi ile bağlı kalınarak öncelikle yetki itirazı hakkında bir karar verildikten sonra, yetki itirazı yerinde değil ise diğer itirazların incelenmesi suretiyle alacaklının itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddine karar verilmesi gerekir.Somut olayda, mahkemece borçlunun icra dairesine yaptığı yetki itirazının yerinde olduğu kabul edilmiş olduğundan, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, alacaklının ilamsız takipte itirazın kaldırılmasını talep ettiği gözardı edilerek borçlunun icra mahkemesinde yetki itirazı varmış gibi yetki itirazının kabulü ile gönderme kararı verilmesi isabetsizdir.SONUÇ:Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının...

          İİK'nin 282. maddesi gereğince davalı borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3.kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan vezorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi Kanun gereğidir. Yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda davalı 3. kişi ... vekili müvekkilinin yerleşim yerinin ... olduğunu belirterek süresi içinde yetki itirazında bulunmuş ise de davalı borçlunun yetki itirazı olmadığından davalı 3. kişi ... vekilinin yetki itirazının reddine karar verilerek davanın esasının incelenmesi, taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli değildir....

            Maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir.Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacı banka ile davalı arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davacı bankanın, kredi kullandırılması nedeniyle tahsil edilen dosya masrafının20/08/2013 tarih ve 2013/2386 sayılı kararı ile iadesine karar verilmesi üzerine, davacı bankanın Söz konusu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu İddiasıyla, ptali için dava açtığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı anlaşılmıştır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir....

              Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacının satın aldığı singer dikiş makinasının arızalanması ve arızanında giderilememesi nedeniyle ödenen ücretin iadesi için davanın açıltığı, davalının herhangi bir yetki itirazında bulunmadığı gibi,sen yetkisizlik kararının verildiği anlaşılmıştır. Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 oybirliğiyle karar verildi....

                Alacak davalarında yetki, kesin yetki kuralı olmayıp tarafların süresinde ve usulüne uygun yetki itirazında bulunmaları halinde mahkemece dikkate alınabilecektir. Bu durumda, davalının yetki itirazı bulunmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan İstanbul 7.Tüketici Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğinceYARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.06.2014 oybirliğiyle karar verildi....

                  a yapılan tebligatlar usulüne uygun olmayıp yetki itirazı süresindedir. Ne varki davalılar vekili, ... ve...n'un yerleşim yerinin Bağcılar olmasına karşın yetki itirazında yetkili mahkeme olarak taşınmazın bulundu yer olan Büyükçekmece mahkemelerini yetkili olarak göstermiş olup, yetkili mahkeme doğru olarak gösterilmemiştir. Ayrıca yetki itirazında bulunmayan borçlu şirket ile 3. kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmakta olduğundan, yalnız bir davalının ileri sürdüğü yetki itirazı hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda usulüne uygun olarak yapılmış bir yetki itirazı olmadığından yetki itirazının reddi ile mahkemece davanın esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

                    Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.11.2022 Tarihli ve 2022/495 Esas, 2022/525 Karar Sayılı Kararı Davada kesin yetki kuralının söz konusu olmadığı ve davalı tarafça usulüne uygun yetki itirazı da olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....

                      UYAP Entegrasyonu