Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2020/277 ESAS 2021/29 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilimiz hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/12849 E. 2020/192856 Esas sayılı dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını, bu takipte yetkiye ve imzaya itiraz ettiklerini, ödeme emrinin ekinde gelen bono fotokopisinin ödeme emri ile uyuşmadığını, ayrıca müvekkili şirketin merkezinin Afyonkarahisar olduğunu, bu durumda davacı şirket hakkında yapılacak icra takibinin de Afyonkarahisar'da yapılması gerektiğini, davacı şirketin ödeme emrinde borçlu olarak gösterilen kişilerle bir alışverişi olmadığını, şirketin belirtilen bonolarda keşideci ya...

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borcun görütürülecek borç niteliğine dönüştüğünü ve yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkilinin merkez adresinin İstanbul olduğunu, İstanbul Adliyesi yargı çevresinde olduğunu, davacının kötü niyetli bu davayı açtığını, imzaya itirazlarını kabul etmediklerini, çeklerin müvekkiline hazır bir şekilde borcuna karşılık olarak teslim edilen çekler olduğunu, beyan ederek, yetki itirazının evrak üzerinden reddine, kötüniyetli imzaya itirazın reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

Davalı vekili; genel yetki kuralı gereği davanın davalı yerleşim yeri adresinde açılmaması nedeni ile yetki itirazı ile birlikte, müvekkil şirketin davacıya borcu olmadığını, müvekkil şirkete tebliğ olunmayan sözleşmenin tamamına ve imzaya itiraz ettiklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; davaya konu sözleşmedeki imzaların bilirkişi marifeti ile incelenmesinde imzanın davalı şirket yetkililerine ait olmadığı, dolayısıyla geçerli bir özel yetki kuralı bulunmadığı, İİK.50. maddesi gereği genel yetki kuralına göre icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu sözleşme 23.04.2004 tarihli olup sözleşme altında davalıyı temsilen imzası bulunanlardan ...'...

    nin adresinin Ankara olduğunu ve bu borçlu yönünden imzaya itiraz edilse de yetkiye itiraz edilmediğini, diğer borçlu yönünden yetki hususunun kesinleştiğini belirterek, davanın reddine, takibin devamına, tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2020/8450 esas sayılı takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan, İİK’nın 170/3. maddesi gereğince itiraz eden borçlu T1 yönünden TAKİBİN DURDURULMASINA, 2- Alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan, İİK’nın 170/4. maddesi gereğince; a) itiraz edilen takip konusu çeklere dayanan asıl alacağın % 20'si oranında tazminatın davalı alacaklıdan alınarak borçluya VERİLMESİNE, b) itiraz edilen takip konusu çeklere dayanan asıl alacağın % 10'u oranında para cezasının davalı alacaklıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA," karar verilmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169, 169/a. maddeleri uyarınca yetki itirazı, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresi Isparta İli olup, ödeme emri elektronik tebligat yoluyla tebliğ edilmiştir. Dava tarihi itibariyle diğer takip borçlusuna henüz ödeme emri tebliğ edilmediği gibi, borçlu Osman Sel'in adresi Burdur İlindedir. Dolayısıyla yetkili icra müdürlüğünün belirlenmesinde HMK'nın 7/1. maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Takip dayanağı çekin keşide yeri Burdur olup, muhatap banka Burdur'dadır. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar, aranacak alacaklar niteliğinde olduğundan, bu alacaklar için TBK'nın 89/1 maddesi uygulanmaz. Yani kambiyo senedi alacaklısı, kendi yerleşim yerinde takip yapamaz. Bu nedenle, yetki itirazının kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/127 Esas sayılı dosyası yönünden verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süresi içinde icra mahkemesine müracaat ederek imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 170/3. maddesine göre, imzaya itirazın kabulü kararı ile takip durur. Somut olayda, imza itirazı kabul edildiğine göre, mahkemece, "takibin durdurulması" yerine "takibin iptaline" hükmedilmesi isabetsizdir. 2-......

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Yetki itirazı incelendiğinde; davacı dava dilekçesinde yetkiye itiraz ettiğini bildirdiği, ancak, yetkili icra dairesini HMK'nun 19/2. maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtmediğinden yetki itirazı geçersiz olup davacının yetki itirazının reddine karar verilmiştir. İmzaya itiraz incelendiğinde; dosya, davacının imza örnekleri ile birlikte bilirkişiye tevdi edilmiş; bilirkişi 14.09.2021 tarihli raporunda özetle; inceleme konusu senette davacı adına atfen atılmış imzaların karşılaştırma imzalarına kıyasla T1 eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığını bildirmiştir. İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri, İcra ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Bu mahkemeler takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevini yerine getirirken dar (sınırlı) yetkili olup yorum yoluyla inceleme ve değerlendirme yapamaz....

      a diğer davalılar kefaletiyle kredi kulllandırıldğını, bunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, icra dairesine verdikleri dilekçe ile yetkiye borca ve imzaya itiraz ettiklerini, yetki itirazından vazgeçtiklerini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan delillere, Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarına göre, davaya konu genel kredi taahhütnamesindeki imzanın davalı ... Bayramoğluna ait olmadığı gerekçesiyle bu davalı hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, imzaya itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı takip başlatıldığı, davacının yetkiye ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve davalının kötü niyet tazminatı ile para cezasına çarptırılmasına karar verildiği, davalı alacaklı tarafından karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece imzaya itirazın usulünce incelenerek imzanın borçluya ait olmadığına ve takibin durdurulmasına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Takip konusu senet bono olup, davacı keşideci davalı ise lehdardır....

        UYAP Entegrasyonu