Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı taraf davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. DELİLLER : Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, BA-BS formları ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE : Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından, Ankara Batı İcra Müdürlüğü nezdinde başlatılan ... esas sayılı icra takibine yapılan itirazda; ... İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulmuştur. Somut olayda alacaklı- davacı tarafından girişilen icra takibinde davalı-borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takibi durmuştur....
Bunun üzerine alacaklı vekili takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne intikalini sağlayarak Sakarya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4903 Esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya yeni ödeme emri tebliğini yaptırmış, bu icra dosyasında da, borçlu süresinde (29.07.2013 tarihinde) borca itiraz etmiştir. Her dava, dava tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilir. İtirazın iptali davasının dava koşullarından birisi de, geçerli ilamsız icra takibi yapılmış ve bu dosyadan çıkarılan ödeme emrine itiraz edilmiş olması koşuludur. Bu davanın açıldığı tarihte bu koşul mevcut değildir. Yetki itirazının kabulü ile Sakarya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4903 Esas sayılı icra dosyasında tebliğ edilen ödeme emrindeki borca itiraza karşı açılmış bir dava yoktur. Hal böyle olunca, İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğü'nün 2013/10730 Esas sayılı takibin devamı için açılan davanın Sakarya 5.İcra Müdürlüğü'nün 2013/4903 Esas sayılı takibin devamını sağlayacak şekilde sonuçlandırılması mümkün değildir....
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. 2....
SAVUNMA/ Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilimiz tarafından verilen itiraz dilekçesinde borca ve yetkiye itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüğünün İstanbul İcra Müdürlüğü olduğunu, buna rağmen davacı vekilince yetki itirazı kaldırılmadan ve yetkili icra müdürlüğünce icra takibi yapılmadan huzurdaki davayı açtığını, koşulları oluşmayan icra takibine itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, bu nedenle süresi içerisinde açılmayan davanın reddinin gerektiği, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE/ Dava, İİK 67. maddesinde taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında kesilen faturalardan kaynaklanan alacakların tahsili amacıyla yapılan 2 ayrı icra takibine vaki itirazların iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/15708 Esas sayılı dosyasında alacaklı/davacı tarafından borçlu/davalı aleyhine konut kredisi sözleşmesi ve ipotek belgesinden kaynaklanan toplam 113.781TL alacağın tahsili için 13/08/2014 günü ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri tebliğ edilen borçlunun icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz etmesi üzerine icra takibi durmuştur. İtiraz üzerine icra takibi durduğundan, itirazın hükümden düşürülmesi için bu dava açılmıştır. İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile Usul Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır....
İcra Dairelerinin takipte yetkili olup olmadığının öncelikle tartışılması gerekmiştir. Davalı sadece icra dairesinin yetkisine itiraz ederse, bu itirazın kaldırılması görevi icra mahkemesine aittir, bu durumda genel mahkemede itirazın iptali davası açılamaz. Ancak yetki itirazının yanı sıra borca itiraz edilmesi halinde genel mahkemede itirazın iptali davası açılabilir ve bu durumda genel mahkemece öncelikle icra takibindeki yetki itirazının incelenmesi gerekir, icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa uyuşmazlığın esasına geçilmeden, öncelikle yetkili icra dairesinde takip yapılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Daha açık anlatımla geçerli yetki itirazı nedeniyle davacının yetkili icra dairesinden davalıya yeni bir ödeme emrinin gönderilmesini sağlaması gerekir. Ortada mevcut ve geçerli bir icra takibi olmaması nedeniyle itirazın iptali davasının yasal koşullarının oluştuğundan söz edilemeyeceğinden davanın reddi gerekir....
Mahkemece, davalının yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 1.İcra Müdürlüğü'nün 2001/4201 sayılı takip dosyası incelendiğinde, davacı (alacaklı) tarafından başlatılan ilamsız icra yoluyla takibin davalının (borçlunun) yetkiye ve borca itirazı nedeniyle durduğu görülmektedir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir ifadeyle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle tetkik merciinin yerine geçerek, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırmalıdır....
Çünkü, itirazın iptali davalarında, icra dairesinin yetkisine itiraz halinde, yetkili icra dairesince ödeme emri tebliğ edilmiş olması, HMK'nın 114/2. anlamında özel dava koşuludur.---- İlamsız icra takibinde takip borçlusunun yetkiye ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması ve takip alacaklısının takibin devamını sağlamak üzere İcra İflas Kanunu'nun 68 ve 69’uncu maddelerine göre icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemek yerine, aynı Kanunun 67’nci maddesi gereğince mahkemeye başvurarak itirazın iptalini istemesi durumunda, mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı İcra hukuk mahkemesinin yerine geçerek İcra İflas Kanunu 50’nci maddesi hükmü çevresinde inceleyerek sonuçlandırması gerekmektedir....
(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır....
Davalı tarafından borca itirazında ayrıca icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş olup, davanın esasından önce bu hususun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Zira bilindiği üzere itirazın iptali davalarının görülebilmesi için usulüne uygun bir takibin bulunması özel dava şartıdır. Borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı öncelikle irdelenir ve sonuca bağlanır. Bu husus mahkemenin yetkisine de itiraz olması halinde bundan da önce irdelenir. Çünkü mahkemenin yetkisine itiraz ilk itirazlardan olmasına rağmen, icra dairesinin yetkisine itiraz dava şartlarını kapsamaktadır. Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresinde hem borca hem de yetkiye itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır. İtirazın süresinde olduğu ön sorunu aşıldıktan sonra araştırılacak husus takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı konusudur....