Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....

Davalı vekili 21.12.2020 tarihli duruşmada, davacı vekilinin bildirdiği bankalara müzekkere yazılarak davacı şirketin çek keşide etmek için biri veya birilerine vekaletname veya yetki verip vermediği hususunun sorulmasını talep etmiş, Mahkeme duruşmada davalı vekilinin bankalara müzekkere yazılması talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, imza incelemesi yönünden borçlu şirket yetkilisi tarafından vekalet verilen şahıslar olup olmadığı ve imzanın bu şahıslarca atılıp atılmadığı hususu imzaya itiraz davasında sonuca etkili bir talep olduğundan Mahkemece bu husus araştırılmadan karar verilmesi isabetsizdir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın kanuni süresinde açıldığını, itiraz konusu takip dosyasına ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 11/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK'nın 168/b. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda borca ve imzaya itiraz süresinin 5 (beş) gün ve 5. gün 16/01/2021 tarihi olduğunu, sürenin sonuncu günü “resmi tatil günü”ne rastlarsa, sürenin “tatili izleyen günde” ve o günün tatil saatinde biteceğini, 16/01/2021 tarihinin hafta sonu resmi tatil gününe (cumartesi) denk gelmiş olması sebebiyle istinaf süresini izleyen ilk mesai günü olan 18/01/2021 tarihinde sona ereceğini, itirazın da 18/01/2021 tarihinde, yani kanuni süresi içinde yapıldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraz ile İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraza ilişkindir....

Aynı Kanun'un 297/2. maddesine göre; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Somut olayda, aval veren borçlunun imzaya itirazı yanında, senede ilişkin bir borcunun bulunmadığını, senedin sahte düzenlendiğini ve sair şikayetlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, sadece borçlunun imzaya itirazına ilişkin inceleme yapılarak karar verildiği görülmüştür. O halde, mahkemece, borçlunun dava dilekçesinde ileri sürdüğü diğer itiraz ve şikayetleri ayrı ayrı incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...

    Davacı bakımından yetki hususu kesinleştiğinden davacının yetki itirazı red edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının yetki itirazının reddine, Davacının imzaya itirazının kabulü ile İstanbul 6. İcra Dairesi 2016/8817 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin İİK. Md. 170 gereğince davacı yönünden durdurulmasına, Davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

    ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yapılan takibin, takibe konu bonodaki imzaya davalının itirazı üzerine icra hukuk mahkemesince takibin durdurulduğunu oysakı bononun davalı borçlu adına 02.03.2010 tarihli vekaletnameye istinaden dava dışı vekil ... tarafından imzalandığını, davalının bu nedenle senetten dolayı sorumlu olduğunu, vekaletnamede özel yetki verilmesinin yeterli olup ayrıca vekilin senedi vekaleten imzaladığını yazmasına gerek olmadığını, vekaletnamede kambiyo senedi düzenlemeye açık yetki verilmesi nedeniyle takibin devamı gerektiğini iddia ederek, takibin devamına, takibe yapılan itirazın iptaline, davacı alacaklı lehine tazminata karar verilmesini istemiştir....

      Dosyanın incelemesinden ödeme emrinin davalı borçluya ---- tarihinde tebliğ edildiği davalının ise takibe ------ ---aracılığı ile--- tarihinde itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.---- --- üzerine---arihinde itirazın iptali davası açılmıştır. İtiraz ve açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davalı taraf yetki itirazında bulunmuş ise de dosyada mübrez sözleşmenin 16. Maddesinde taraflar arasında yetki sözleşmesi imzalandığı ve tarafların tacir olduğu ve geçerli olduğu gözetilerek ----- inceleme duruşmasında yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı taraf dosyaya mübrez sözleşmenin tarafına tebliğ edilmediği için altındaki imzanın kendine ait olup olmadığı noktasında beyanda bulunma haklarını saklı tuttuğunu şimdilik imzanın kendine ait olmadığını belirtmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun imzaya ve borca itirazları yönünden sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun, diğer itiraz ve şikayetlerinin yanında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği, mahkemece 04.03.2015 tarihli celsede davacı tarafından takip edilmeyen dosyanın HMK'nun 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmesinin ardından, 28.04.2015 tarihinde dosyanın yenilendiği ancak 23.12.2015 tarihli duruşmaya davacının mazeret bildirmeden ikinci...

          Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda yalnız lehtarın ciro imzası yönünden imza incelemesi yapılmış, icra mahkemesine imzaya itiraz ile başvuran keşideci ... San. Ve Tic. A.Ş. yönünden bir inceleme yapılmamıştır. O halde mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre keşideci ... San. Ve Tic. A.Ş.'nin imzaya itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm tesisi isabetsiz olduğu gibi, hüküm kısmında hangi borçlu yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği belirtilmeden davacı hakkında açılan davanın kabulü yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu