Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da HMK'nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermesi gerekmektedir....
Borçlu, icra dairesinin yetki itirazını ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine bildirmek zorundadır. İİK nın 50/2.maddesi gereğince yetki itirazı esas hakkındaki itiraz ile birlikte yapılmalıdır. Davalı (borçlu), süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederken, icra dairesinin yetkisine itirazını bildirmemiş ise; icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre de, borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tespit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da HMK'nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermesi gerekmektedir....
Hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edilmesi halinde ise, itirazın iptali davasında görevli olan genel mahkeme İİK'nun 50. maddesi uyarınca itirazın iptali davasının koşullarından biri olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemek ve sonucuna göre bir karar vermek durumundadır. Temyizen incelenmesi istenen dosya ve kapsamında yer alan icra dosyası nüshasının yapılan tetkikinden; davalı- borçlu tarafından borca itiraz edildiği ve icra dairesinin yetkisine yönelik bir itirazda bulunulmadığı gibi, mahkemenin yetkisine dair bir ilk itirazda da bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla; her ne kadar icra takibinin başlatıldığı icra dairesi ile itirazın iptali davasının açıldığı mahkemenin yargı çevresi farklı ise de; öncelikle icra dairesinin ve ayrıca mahkemenin yetkisine itiraz edilmediğinden icra takibindeki yetki itirazının öncelikle incelenmesi gerektiğine dair yargılama ön şartından bu dava açısından bahsedilemeyeceği açıktır....
Konusu para ve teminat alacaklarına ilişkin davalarda yetki, genel yetki kuralına göre çözümlenir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK’nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava, sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yetki sözleşmesine ilişkin olarak yapılan bu düzenlemede, tacirler veya kamu tüzel kişileri ile diğer kişiler, yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiştir. Tacirler veya kamu tüzel kişileri, kendi aralarındaki hukuki ilişkilerde hukuken eşit konumda sayılabilirler....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/569 KARAR NO : 2023/741 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/1146 ESAS 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), İmzaya İtiraz, Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/29582 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine girişilen icra takibinde, kambiyo takibine, borca, faize, imzaya, ferilerine ve yetkiye itirazının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptali ile haksız takip nedeniyle alacaklı davalı aleyhine % 20'den az olmamak kaydıyla tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Konu ile ilgili Yargıtay'ın emsal kararları ve İİK hükümleri uyarınca ; Alacaklı vekilinin talebi üzerine takip dosyasının gönderildiği İcra Müdürlüğündeki takip yeni bir takip olmayıp, yetkisiz İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin devamıdır ve kural olarak yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan işlemler geçerlidir. Ancak, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takipte borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itirazı yanında borca da itiraz etmesi halinde öncelikle çözümlenmesi gereken yetki itirazı olup, yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi halinde, yetkili icra müdürlüğünde tebligat yapılması zorunludur ve borçlunun yeni tebligatı aldığı tarihten itibaren yasal sürede yetkili icra müdürlüğünde de itirazda bulunması gerekir. Daha önce yetkisiz icra müdürlüğünde yapmış olduğu borca itirazı geçerliliğini korumaz. (emsal nitelikte ; Yargıtay 12....
Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak müvekkilinin davacı ile sözleşme yapmadığını, borcunun bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, tüm delillere göre taraflar arasında Tam Tasdik Sözleşmesi düzenlendiği, iş karşılığında ödenmesi gereken 5.500.00.-YTL.lik çekin karşılığının bulunmaması nedeniyle tahsil edilemediği, davalının icra takibine itirazında haksız olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu aleyhindeki icra takibine hem yetki hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK.nun 50. maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonuca göre işlem yapılması gerekirken, bu yön gözetilmeksizin işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ ....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2020/970 ESAS - 2021/1501 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2021/686 ESAS 2021/937 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çeklerin düzenleme yerinin, muhatap bankanın bulunduğu yerin ve borçlu müvekkilin ikametgahının Bodrum olduğunu, bu sebeple takipte yetkili icra dairesinin Bodrum olduğunu, bu sebeple yetki yönünden itirazlarının kabulünün gerektiğini, müvekkilinin adi ortaklığı 11.02.2019 tarihinde terk ettiğini, 11.03.2019 tarihinde de sicilden terkin edildiğini, müvekkilinin iki çekten de haberinin olmadığını, öncelikle yetki itirazlarının kabulünü, müvekkilinin borçlu sıfatına...
İTİRAZIN İPTALİ DAVASI BORCA İTFA SEBEBİYLE İTİRAZİCRA TAKİBİNE YETKİ YÖNÜNDEN İTİRAZ İDARİ PARA CEZASININ TAKİBİ İCRA VE İFLAS KANUNU (İİK) (2004) Madde 67 "İçtihat Metni" Davacı T.. M.. vekili Avukat F.. K.. tarafından, davalı T.. A... aleyhine 13/11/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takipten sonra yapılan ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına ve asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen 27/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....