İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2020/53 ESAS - 2021/665 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu çeklerdeki imzanın müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını, ayrıca borca da itiraz ettiklerini söyleyerek imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
Esas sırasına kaydedildiği, davalı borçlu tarafından ödeme emrine karşı borca itirazı ile birlikte takibin yetkisiz olan Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından ve müvekkilinin adresinin Ankara olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla Bursa .... İcra Müdürlüğünün ......
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Yetkiye ve borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK.'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece hem yetki itirazı hem de borca itiraz duruşmalı olarak değerlendirilmeli, ancak ilk celsede taraflar gelmese bile yokluklarında yetki itirazı ile ilgili gereken karar verilmelidir....
İtirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır .Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ;------- Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davalı (borçlu) vekili tarafından borca, faize, ve İcra Dairesinin yetkisine itiraz edildiği her ne kadar davalı cevap dilekçesi sunmamış ise de ödeme emrine itirazındaki yetki itirazının öncelikle incelenmesi gerektiğinden açılan bu davada geçerli bir takip yapılması dava şartı olup, geçerli bir takip için İİK 50. maddesi gereğince takibin yetkili icra dairesinde yapılması gerekmektedir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 50. maddesi atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 6. maddesi gereğince borçlunun ikametgahındaki icra dairesi genel yetkili olup, anılan kanunun 6. vd. maddelerinde genel yetki kuralı olan davalının yerleşim yeri dışındaki...
Bu durumda, yetki itirazı ilk itirazlardan olmadığından, taraflar yargılama bitinceye kadar yetki itirazında bulunabileceği gibi, mahkeme de yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yetkisizlik kararı verebilir. Somut olayda, davacı sendika tarafından, sendika aidat alacaklarının tahsili için Ankara 23. İcra Müdürlüğünün 2012/16135 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve takip borçlusu Beycuma Belediyesi tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi davalının yerleşim yerinde bulunan icra dairesidir. İtirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde takip yapılması, dava şartıdır....
İlamsız takiplerde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yetki ve borca itiraz edilmesi halinde alacaklının öncelikle yetki itirazının kaldırılması talebinde bulunması gerekmekte olup, yetki itirazı kaldırılmadan borca itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden, alacaklı tarafından da yetki itirazının kaldırılması yönünde herhangi bir talepte bulunulmadığından, mahkemece itirazın kaldırılması talebinin reddine yönelik olarak verilen karar istinaf sebepleriyle bağlı yapılan incelemede sonuç itibariyle doğru olduğundan davacının istinaf talebinin HMK 353- 1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İcra Müdürlüğünde davalı aleyhine ilamsız takip yaptığı, davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalının ...'de ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak ... İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.11.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu takibin kesinleşmesinden önceki (takip öncesi) dönemde çeke dayanan alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz olup, başvuru bu hali ile İİK.nun 168/5. maddesi kapsamındadır. İİK'nun 169/a-1. maddesi; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir. Mahkemece İİK'nun 169/a-1. maddesi uyarınca duruşma açılması ve inceleme yapılması gerekirken, duruşma açılmadan, savunma hakkı verilmeden evrak üzerinde yapılan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Tarih : 15.10.2009 Nosu : 327-396 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketçe davalı ile aralarındaki ticari alışveriş sonucu düzenlenen faturada belirtilen alacağın tahsili için başlatılan takibin davalının yetkiye ve borca itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizin 17/12/2021 tarih, 2021/1002 esas ve 2021/3085 karar sayılı kararı ile; HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca hakim taleplerin her biri hakkında bir karar vermek ve hükmün sonuç kısmında her bir talep için verdiği kararı açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde göstermek zorunda olduğu, somut olayda; davacının süresinde açtığı davada yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiği, Mahkemece HMK'nın 297/2. maddesine aykırı olarak yalnızca davacının yetkiye ve imzaya itirazı değerlendirilerek davanın reddine karar verildiği, davacının borca ve fer'ilerine itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulüne, eksik inceleme ile verilen Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....