WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacı tarafından senedin kambiyo vasfına haiz olmadığından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağı iddiası ile birlikte senedin teminat senedi olduğunu da ileri sürmüş, ayrıca borca, faize ve fer'ilerine yönelik itirazlarını da bildirmiştir. Bu halde İİK'nın 169/a-1. maddesinde yazılı "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır.Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder." hükmü gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve taraf delilleri toplanarak borca itiraz ve şikayet duruşmalı olarak incelenmelidir....

Bunun sonucu olarak elektronik tebligatta tebliğ tarihi, elektronik tebligatın muhatabın elektronik posta hesabına ulaştığı veya okunduğu tarih olmayıp, tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonudur (Yargıtay HGK,18.05.2021 tarih ve 2021/12- 254 Esas, 2021/550 Karar). Somut olayda; ödeme emrinin borçlu şirketin elektronik posta adresine 07.03.2021 tarihinde ulaştığı, tebliğ evrakının açılmış olup olmamasının tebliğ tarihine etkisinin bulunmadığı, bu durumda yetki itirazı bakımından yasal 5 günlük, ödeme emrine yönelik şikayet bakımından 7 günlük yasal süreler içerisinde 11.03.2021 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu anlaşıldığından, Mahkemenin yetki itirazının ve şikayetin süreden reddine ilişkin kararı isabetsizdir....

Yatağan İcra Dairesinin 2020/125 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlular aleyhine 14.550,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebiyle kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davacılara ödeme emirlerinin 04/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Davacılar tarafından açılan davada dayanak senedin kambiyo vasfında olmadığı yönünde de şikayette bulunulmuş ve ödeme iddiası ile borca itiraz edilmiştir. İİK 169 ve 170. Maddelerinin düzenlemesi dikkate alındığında kambiyo vasfı şikayetinde bulunulması ve borca itiraz edilmesi hallerinde açılan davada yarışan nedenlerden sözedilmesi olanaklı olmayıp İİK'nın farklı maddelerinde düzenlenen ve hukuki sonuçları farklı olan birbirinden bağımsız iddialar mevcuttur. Bu durumda öne çıkan itirazın ödeme itirazı olduğu hususu da İİK'nın 170/a maddesi ruhuna aykırıdır....

nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, davacı borçlu tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulduğu, yetki itirazının öncelikle çözümlenmesi gereken itiraz olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedemeyeceği, zira icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın değerlendirilmesi sonucunda yukarda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup mahkemece takdir edilen vekalet ücreti...

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetki itirazı yanında kambiyo vasfına yönelik şikayet ile birlikte sair itirazlara ilişkindir. İstanbul 6. İcra Müdürlüğünün 2020/26361 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 25/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, 30/11/2020 tarihinde açılan davanın yasal süresinde olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK'nun 447/2. maddesi atfıyla aynı Kanun'un yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı yer icra dairesi de yetkilidir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen dosya kapsamı itibariyle; davacı borçlu aleyhine kambiyo takibi başlatıldığı, davacının faize, faiz oranına, takibe konu bononun kambiyo vasfına itiraz ettiği, takibin zamanaşımına uğradığını, vekilin sadece yetki itirazında temsil etmesi nedeniyle ilgili vekile ödeme emri gönderilemeyeceğini ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emrinin iptaline, şikayetin davalı T9 yönünden usulden reddine karar verildiği, kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır....

Maddesi uyarınca geçerli olan yetki şartı nedeniyle İlk Derece Mahkemesince verilen ve istinafa konu edilmeyen bu hususta usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ödeme iddialarına yönelik İİK.nun 169/a-1. Maddesinde tanımlanan resmi veya imzası ikrar edilmiş belge sunamadıklarından davacı şirketin borca itirazın reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla borçlu şirket yönünden istinaf istemi yerinde görülmemiştir....

Bu halde, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya uygun olmayıp, davacının yetki itirazı yanında borca itirazda bulunduğu ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi nedeniyle şikayet yoluna başvurduğu anlaşıldığından, mahkemece davacının bu taleplerinin değerlendirilmesi gerekmektedir." gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verildiği, ilk derece mahkemesince davacının şikayet ve borca itirazı değerlendirilerek reddine karar verildiği, kararın borca itirazın reddi yönünden istinafa konu edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, itiraz dilekçesinde açıkça yetkili icra müdürlüğünü Erzurum olarak gösterdiklerini belirtmiş ise de, Dairemizin kaldırma kararında da açıklandığı üzere davacının dava dilekçesinde HMK'nın 19/2. maddesinde belirtildiği şekilde açıkça yetkili icra müdürlüğünün neresi olduğunun belirtilmediği, sadece bonoların Erzurum'da düzenlendiğinin belirtildiği anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir....

Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde; takip dayanağı belgenin davalının eli ürünü olduğunu, imzanın davacıya ait olmayıp, davalıya da borcunun bulunmadığını, dosyaya ibraz edilen bir başka bilirkişi raporunda ve uzman görüşünde imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiğini ve bu çelişkinin de giderilmediğini, Polis Kriminal, Jandarma Kriminal veya ATK'dan rapor aldırılmasının gerektiğini, dosyada alınmış olan raporun kendi içerisinde çelişkiler barındırdığını, hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olmadığını, ceza ve menfi tespit davalarının bekletici mesele yapılmamasının adil yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğuracağını, takip dayanağı belgenin kambiyo vasfına haiz olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Uyuşmazlık bu hali ile, bonoya dayalı kambiyo takibinde, kambiyo vasfına yönelik şikayete, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

Takibe konu bonoda yetki şartı bulunmadığı, kaldı ki takibin kambiyo takibi olduğu ve borçtan bağımsız olduğu gözetildiğinde davalının bononun verilmesine ilişkin sözleşmede yetki şartı olduğundan bahisle kararın kaldırılmasına yönelik istinaf talepleri de yerinde değildir. Diğer yandan kambiyo senetlerine bağlı alacaklar aranacak borçlardan olduğundan, götürülecek borçlar hakkında uygulanan TBK'nın 89. maddesinin 1. fıkrası bu alacaklar hakkında uygulanmaz. Başka bir anlatımla, alacaklı HMK'nın 10. maddesi uyarınca kendi yerleşim yerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapamaz. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda ilk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

UYAP Entegrasyonu