Tüketici Mahkemelerinin yetki alanının .... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yargı çevresi ile aynı olduğu, bu kapsamda hem tüketicinin yerleşim yerinin hem de kararına itiraz olunan Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin .... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanında kalmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 5. Tüketici Mahkemesi ise HSYK Genel Kurulunun 19/03/2014 tarihli ve 129 sayılı kararı ile .... Tüketici Mahkemelerinin yargı alanının .... Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresiyle aynı olduğu dolayısıyla .... ilçesinin .... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir....
Tüketici Mahkemesince, kararına itiraz olunan Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin Bakırköy Mahkemelerinin yetki alanında olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 10. Tüketici Mahkemesi tarafından ise HSYK'nın 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı gereğince Küçükçekmece ilçesinin, Bakırköy Tüketici Mahkemeleri yetki alanına alındığı gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 70. maddesinin üçüncü fıkrasında, "Taraflar, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesine itiraz edebilir." düzenlemesi mevcuttur. Anılan madde hükmü emredici nitelikte olup, madde ile, tüketici hâkem heyeti kararlarına karşı itiraz yoluna ilişkin olarak, kararı veren tüketici hakem heyetinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinin yetkisi, kesin yetki olarak düzenlenmiştir....
Maddesinde "mahkemenin gösterilen sebeplere hasren inceleme yaparak itirazı kabul veya reddedeceği" belirtilmiş olup ileri sürülmeyen bir itiraz sebebine dayalı olarak ihtiyati haczin kaldırılması mümkün değildir. Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; itiraz eden bakımından süresinde itiraz dilekçesi sunduğu anlaşılmakla yetki itirazının İİK madde 265/3 de gösterilen sebepler arasında olduğu, yetki itirazı değerlendirildiğinde, davacının ve davalının yerleşim yerinin Arnavutköy olduğu ve İstanbul (Çağlayan)Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla yetki itirazının kabulü ile itiraz edenler bakımından mahkememizce 10.02.2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." gerekçesiyle, 1-İİK 265 Md gereğince YETKİ İTİRAZIN KABULÜNE, 2- İtiraz eden bakımından mahkememizce 25.03.2022 tarihinde verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,2 şeklinde karar vermiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı hakkında yaptığı icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili şirket merkezinin Eskişehir'de olduğunu, savunarak davanın yetki yönünden reddini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında bir sözleşme bulunmadığı, HUMK 10 ve BK 73. maddelerinin sözleşmeden doğan davalarda uygulandığı, HUMK 9.maddesi gereğince genel yetki kurallarının uygulanacağını, davalının ikametgahının Eskişehir olduğunu savunarak dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Eskişehir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir....
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki cari hesap alacağı kapsamında davalının borcunu ödemediğini bunun üzerine icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece, davacının cari hesap alacağını gerekçe göstererek davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığı, davalının yetki dahil takibin tamamına itiraz ettiği, davalı taraf sözleşmesel ilişkiyi inkar ettiğinden yetki konusunda TBK’nun 89. maddesinin uygulanamayacağı, icra dairesinin yetkisine itiraz edildiğinden İİK’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmekle birlikte mahkemenin de yetkisiz olduğu kabul edildiğinden bu değerlendirmeyi yetkili mahkemenin yapması gerektiği gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK'nin 17. maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hale gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK'nin 18/1. md.). 6100 sayılı HMK'nin 19. maddesinde ise "1)Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. 2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....
Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir: “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir. (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz. (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.)...
Kanun, yetki itirazının davalı tarafından cevap dilekçesinde ileri sürüleceğini belirtmektedir. Davalı, cevap dilekçesini verdikten sonra, cevap süresi dolmamış olsa bile yetki ilk itirazını ileri süremez. Çünkü davalı cevap dilekçesi vermekle, usuli itirazlarını bildirmiş ve başkaca bir usuli itirazının bulunmadığını kabul ederek davanın esasına girmiş olur, davanın esasına girdikten sonra ise (daha önce ileri sürülmeyen) yeni bir ilk itirazda bulunulamaz. Yetki ilk itirazı yalnızca davalı (aleyhine dava açılan kimse) taarfından yapılabilir. Davacı, yetki ilk itirazında bulunamaz. Çünkü davacının (kamu düzenine ilişkin olmayan yetki hallerinde) yetki itirazında bulunmasında hukuki menfaati bulunmamaktadır. Cevap dilekçesi, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki hafta içinde verilir. Bu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece kendiliğinden göz önüne alınacağından sürenin geçmesinden sonra yapılan itiraz reddedilir....
Somut uyuşmazlıkta davacı tarafından, ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemiyle icra takibi yapıldığı, davalı tarafından taraflar arasında akdî ilişki olmadığı gerekçesiyle takibe itiraz edildiği, itiraz üzerine davacının genel mahkemede itirazın iptâli davası açtığı, davalının süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde, yerleşim yerinin Mersin olması nedeniyle yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır....
Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 2709 sayılı ......