Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(b) B2 yetki belgesi: Tarifesiz olarak uluslararası ve yurtiçi ticari yolcu taşımacılığı yapacaklara, ....b) D2 yetki belgesi: Tarifesiz olarak yurtiçi ticari yolcu taşımacılığı yapacaklara, ... verilir.”, 8. maddesinde, “...(1) ğ) 14/9/1972 tarihli ve 1618 sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu ile 5/10/2007 tarihli ve 26664 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Seyahat Acentaları Yönetmeliği hükümlerine göre kurulmuş seyahat acentalığı belgesine sahip olanların, yaptıkları organizasyonlarda verecekleri hizmetlerin kapsamına karayolu taşımacılığını da dahil etmeleri halinde; gerçekleşecek taşıma yurtiçi ise B2 veya D2, uluslararası ise sadece B2 yetki belgesi alarak taşıma yapmaları veya bu taşımaları söz konusu yetki belgesi sahiplerine yaptırmaları şarttır.” , 13. maddesinde, “...(2) B türü yetki belgeleri için; ... b) B2 yetki belgesi için başvuranların, ticari olarak kayıt ve tescil edilmiş özmal otobüslerle toplam 90 adet koltuk kapasitesine ve 50.000 Türk Lirası...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesi ile; ihtiyati hacizde yetkinin İİK madde 258/1’in doğrultusunda İİK madde 50 hükmüyle düzenlendiğini, yetki konusunda HMK hükümlerine başvurulduğunu, HMK madde 19'a göre yetki itirazının ne zaman ve nasıl ileri sürüleceğinin, yetkinin kesin olduğu ve kesin olmadığı hallerin ayırımı yapılarak düzenlendiğini, bir yetki kuralının kamu düzenine ilişkin olup olmadığının onunla ilgili kanun hükmündeki ifadenin mutlak olup olmamasına ve o yetki kuralının konuluş amacına göre belirlendiğini, kamu düzenine ilişkin yetki kurallarından bazıları kesinken, bazılarının kesin olmadığını, belirli dava ve işlere yalnız kanunun kesin olarak belirttiği yerde bakan mahkemenin yetkisinin kesin yetki olduğunu, kesin yetki hükmü bulunan bir davanın ancak kesin yetkili mahkemede açılabileceğini, kamu düzenine ilişkin ancak kesin olmayan yetkide birden fazla yetki kuralının olduğunu, davacının bu iki yetkili mahkemeden birinde dava...

      Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı H.M.K m.19/2 hükmünde şöyle denilmiştir: “......

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece; davalı iş yerinde iş yeri bazında yapılan yetki tespitinin, davalı sendikanın % 40'dan fazla üyesi bulunduğu, yetki tespiti için gerekli çoğunluğu sağladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetki tespiti yapılan iş yerlerinden özlüce hes, karkamış hes ve suçatı hes iş yerlerinin 4734 sayılı Yasa'nın 62/1- e maddesi kapsamında yapılmış sözleşmeler kapsamında işçi çalıştırıldığını, bu iş yerlerinde ancak iş yeri düzeyinde yetki tespiti ile toplu iş sözleşmesi yapılabileceğini, bu iş yerlerinin işletme düzeyinde yetki tespitinde dikkate alınmasının hatalı olduğunu, yetki tespitinde 2,3 ve 13. Sırada ki iş yerlerinin kapsandığını bu iş yerlerinin de işletme düzeyinde yetki tespiti hususunda dikkate alınamayacağını beyan ederek ilk derece mahkemesinin kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Somut olayda, taraflar tacir olup, dosyaya sunulan ve davacının dayanağı olan 24.10.2019 tarihinde imzalanan acentelik sözleşmesinin 32. maddesinde taraflar arasındaki ihtilaflarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığı, sözleşmedeki yetki şartının geçerli olduğu, davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu, bu suretle yetki itirazının HMK 19/2 mad gereğince süresi içerisinde yapıldığı belirlenmiş olmakla süresinde yapılan yetki itirazına istinaden HMK 17 . maddesi gereğince davanın yetki yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası tesis kılınmıştır....

          Bununla birlikte aynı Kanunun 197. ve 198. maddeleri gereğince esasa cevap süresinin hakim tarafından uzatıldığı hallerde, uzatılan bu süre içinde de yetki itirazının yapılması mümkündür. Ne var ki cevap süresi hakim tarafından uzatılmamışsa, esasa cevap süresi geçtikten sonra yetki itirazında bulunulması mümkün olmadığı gibi, davalının cevap dilekçesinin uzatılmasına ilişkin talebi konusunda mahkemece olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması halinde de, cevap süresinin uzatıldığından söz edilemeyeceğinden, bu durumda da yetki itirazının 10 günlük esasa cevap süresi içinde yapılması zorunlu olup, bu süre geçirildikten sonra yetki itirazında bulunulması mümkün değildir. Davalı 10 günlük cevap süresinden sonra yetki itirazında bulunursa, davacı süre aşımına karşı koymasa bile, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olması nedeniyle mahkeme, yetki itirazını kendiliğinden süre aşımından dolayı reddetmekle yükümlüdür. Dava konusu olayda davalılardan ......

            Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. HMK.'nun 17. maddesi gereğince yer alan yetki şartı da munhasır yetki şartı olup kesin yetki şartı değildir. HMK.'nun 19. maddesi gereğince, munhasır yetki şartı davalı tarafça usulüne uygun şekilde ileri sürülmediği takdirde, sanki bir kesin yetki şartıymış gibi mahkemece re'sen dikkate alınamaz....

              Bu hükme göre, yetki sözleşmesi yapan taraflar, aksine bir düzenleme ----, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece, HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, ---- sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu ------ mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani --- mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Kesin yetki bulunmayan hallerde yetki itirazı ilk itirazdır. HMK'nın 19. Maddesi gereği yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmaz ise davanın açıldığı yer mahkemesi yetkili hale gelir....

                Davalı ... cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunarak dosyanın ... İş Mahkemelerine gönderilmesini talep etmiş olması gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. .... İş Mahkemesince de davanın .... İş Mahkemesi 2016/421 E. - 2017/552 K. sayılı yetkisizlik kararı ile mahkememize geldiği, dosyanın incelenmesinde davalı ... Kurumunun 2 haftalık cevap süresi içinde cevap dilekçesi sunmadığı, süresinde sunulmayan cevap dilekçesi ile öne sürülen yetki itirazının dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı, diğer davalı yönünden ise süresinde sunulan cevap dilekçesi ile birden fazla yetkili mahkemenin bulunduğunun bildirildiği ancak yetkili mahkeme olarak davalının seçimlik hakkını kullanmadığı bu halde usulüne uygun yetki itirazından bahsedilmesinin olanaklı olmadığı, davanın nitelik itibariyle kesin yetki hali teşkil edecek uyuşmazlık dahilinde bulunmadığı, bu hale nazaran usulüne uygun yetki itirazı bulunmadığından yetkili hale gelen .......

                  Güvenlik Bakanlığı'na müracaatla müvekkiline ait ....numaralı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 31/07/2015 tarihinde yetki tespiti isteminde bulunduğunu, davalı Bakanlığa bağlı Çalışma Genel Müdürlüğünün, davalı sendikanın yasanın aradığı çoğunluğu sağladığını tespit ettiğini, söz konusu yetki tespiti kararının müvekkiline 04/09/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalı bakanlığın yetki tespitine ilişkin kararının hatalı olduğunu, davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkisinin bulunmadığını, dava dilekçesinde açıkladıkları nedenlerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü'nün .... sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalılar Cevabının özeti: Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacı işyerinin....'...

                    UYAP Entegrasyonu