Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yetki tespitine konu üç işyeri dışındaki işyerlerinin dikkate alınmadığını, Bakanlığın işletme yetki tespitinde üç işyeri dışında kalan işyerlerini işletme toplu ... sözleşmesi yetkisi kapsamında dikkate almamasının sebebi bu yerlerin işyeri niteliğinde olmaması ise bu yerlerin işyerine bağlı yer olarak işletme toplu ... sözleşmesi yetkisine dâhil edilmesinin gerektiğini, yetki tespitine dâhil edilen......

    Kanunu'nun 2 nci maddesi hükmü gereği depo olarak kullanılan yerin ayrı bir işletme olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle işletme düzeyinde verilen olumlu yetki yazısının hatalı olduğunu, işletme değil işyeri bazında yetki yazısının düzenlenmesi gerektiğini, işyeri olarak düzenlenmeyen olumlu yetki yazısının iptal edilmesi gerektiğini, işyeri düzeyinde başvuru tarihinde çalışan işçi sayısının %50'si üzerinden yetki için gerekli sayının hesaplanması gerektiğini, işletme bazında %40 oranı yeterli olabilirken işyeri bazında bu oranın %50 olduğunu, üye sayıları ile işyerinde çalışan sayılarının doğru olmadığını, Sendikanın yetki alabilmesi için gereken sayıya ulaşamadığını iddia ederek yetki tespitinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP 1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; yetki tespiti işleminin usul ve mevzuata uygun olduğunu, davacı iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte işletme olarak değil de işyeri olarak yetki tespiti yapılsaydı bile Selüloz-......

      belgesi sahibinin kullanacağı taşıtların niteliğini ve sayısını liste halinde gösteren, yetki belgesinden ayrı ve yetki belgesinin eki olarak düzenlenen belge olarak, (mmm) bendinde "Taşıt kartı", bir taşıtın yalnız bir yetki belgesinde kayıtlı olduğunu ve bu yetki belgesi altında çalıştırılabileceğini gösteren belge olarak, (üüü) bendinde "Yetki belgesi", bu Yönetmelik kapsamında faaliyette bulunacak gerçek ve tüzel kişilere çalışma izni veren ve Bakanlıkça düzenlenen belge olarak tanımlanmıştır....

        AŞ vekili cevap dilekçesinde haksız fiilin ika yeri ve yerleşim yerinin ... olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş, Diğer davalı ... AŞ zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuş, Mahkemece yargılama sonucunda 6100 sayılı HMK 7/1 maddesinde yetkili kılınan haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ortak ve kesin yetkili mahkeme olduğu gerekçesiyle re'sen yetkisizlik kararı verilmiş, Davacı vekilinin temyizi üzerine sayın çoğunluğun " HMK 7/1 maddesinde getirilen yetki kuralınının kesin yetki olmadığı, davanın 2918 Sayılı yasanın 110.maddesinde öngörülen sigortacının yerleşim yerinde açıldığı, İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin uyuşmazlıkda yetkili bulunduğu görüşü doğrultusunda yerel mahkeme kararı bozulmuştur. Sayın çoğunluğun HMK 7/1 maddesinde öngörülen yetki kuralının kesin yetki olmadığına ilişkin görüşüne katılamıyorum....

          Şti. yetkilisinin davanın Osmaniye’de açılması gerektiğine dair yetki itirazında bulunduğu, davacı vekili tarafından da yetki itirazının kabul edildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Osmaniye 1....

            Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17'nci maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK'nın 18/1. Md.)....

              Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Kesin yetki bulunmayan hallerde yetki itirazı ilk itirazdır. HMK'nın 19. Maddesi gereği yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Davalı süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmaz ise davanın açıldığı yer mahkemesi yetkili hale gelir. Davalıya dava dilekçesi --- tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafça---- tarihinde süre uzatım talep edilmesi üzerine mahkememizce 2 hafta ek süre verilmiş, sürenin son gününün ---- olduğu ve davalının son günü cevap dilekçesi verdiği anlaşılmıştır. Davalı taraf yetki itirazını cevap süresi içinde yapmış bulunduğundan yetki itirazının usulüne uygun biçimde yapıldığı anlaşılmış ve yetki itirazını değerlendirmek gerekmiştir....

                Asliye Hukuk Mahkemesince ise, İİK'nın 282. maddesi gereğince davalı borçlu ile doğrudan veya dolaylı işlem yapan 3. kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve zorunlu dava arkadaşları usul işlemlerini birlikte yapmak zorunda olduklarından yetki itirazının davalılarca birlikte ileri sürülmesi gerektiği, yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının hukuki sonuç doğurmayacağı, davalı ... tarafından yetki itirazında bulunulmuş ise de, dosyada birden fazla davalının bulunduğu, davalılardan Özsan Müh. İnş. Akar. Tem. Tur. Tic.ve San.LTD ŞTİ tarafından yetki itirazında bulunulmadığı, yalnız bir davalı tarafından ileri sürülen yetki itirazının hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

                  Tüketici Mahkemesi" olduğu halde, davanın ilk açıldığı mahkeme tarafından verilen yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği, eldeki uyuşmazlıkta kesin yetki bulunmadığı gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....

                    Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu hâlde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki hâlleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Kesin yetkisinin söz konusu olduğu hallerde mahkeme yetkili olup olmadığını resen gözetir. Kesin yetkinin bulunmadığı durumlarda ise karşı tarafça süresi içinde yetki ilk itirazı ileri sürülmediği müddetçe mahkeme yetkili olup olmadığını değerlendiremez....

                    UYAP Entegrasyonu