Davalı, yetki itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili nöbetçi ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, mülkiyeti kendisine ait aracın kullanım için davalıya verildiğini, davalının aracı iade etmek istemediğini ileri sürerek aracın aynen iadesi olmadığı takdirde eşdeğer sıfır km araç bedelinin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, yer belirtmeksizin yetki itirazında bulunmuş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir.Mahkemece davalının vekilinin vekaletnamesinde yazılı adresi esas alınarak yetki itirazının kabulü ile ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Davalı yetki itirazında hangi mahkemenin yetkili olduğunu bildirmemiştir. Yetki itirazında bulunan taraf yetkili mahkemeyi açıkça göstermek zorundadır....
Her iki davalı vekili, cevap dilekçelerinde yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre; yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olarak belirlendiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 116.maddesinde" yetki itirazının kesin olmadığı durumlarda yetki itirazının ilk itiraz olarak yapılabileceği", 117.maddesinde; "ilk itirazların ancak cevap dilekçesi ile ileri sürülebileceği" 19.maddesinin 2.fıkrasında; "yetkinin kesin olmadığı hallerde yetki itirazının cevap dilekçesiyle ileri sürülebileceği, yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi göstermesinin zorunlu olduğu, aksi durumda yetki itirazının dikkate alınamayacağı" açıkça düzenlenmiştir....
(e) bendi ile, kamu kurumu/ kuruluşu haricindekilere hizmet vermek üzere (A1) yetki belgesi almak için başvuran gerçek ve tüzel kişilerden, (A1) yetki belgesi için belirlenen güncel ücretin 12 katı ücret alınacağı; anılan Yönetmeliğin 2/b maddesi ile asıl Yönetmeliğin 24. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin (4) nolu alt bendinde yapılan değişiklik ile de, (A1) yetki belgesi alacakların yetki belgesi eki taşıt belgesine ilave edilecek taşıtlarının imalat tarihinden sonra tadilat görmemiş olması, 2900 cm3 silindir hacminden ve 3 yaşından büyük olamayacağı kurala bağlanmıştır....
Mahkemece delil tespiti talebi kabul edilerek 22.09.2022 tarihinde mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi raporu dosyaya sunulmuş, mahkemece 14.10.2022 tarihli müzekkere ile davacı vekillerine marketin ruhsatlandırılması için gerekli işlemleri yapmak üzere yetki verilmiştir. Ancak, bu yetki belgesinin herhangi bir ara kararına dayanmadığı ve yetki belgesi verilme sebebinin gerekçesinin dosya kapsamında açıklanmadığı görülmektedir. Herhangi bir yargılama işlemi yapılmadan ve yasal dayanakları gösterilmeden yetki belgesi verilemez. Mahkemece verilen yetki belgesi ihtiyati tedbir niteliğinde ise davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin bulunmadığı görülmektedir. Ayrıca, ihtiyati tedbir talebi olsa bile tensip veya ayrı bir ara karar yazılarak gerekçesi gösterilmeden ihtiyati tedbir kararı yazılmadan yetki belgesi verilmesi hatalıdır. Yetki belgesi ihtiyati tedbir talebinin kabulü niteliğinde ise buna ilişkin itirazın duruşma açılmadan dosya üzerinden incelenmesi de hatalıdır....
Bölge Müdürlüğü'nün anılan yetki tespitine yasal süresi içinde itiraz olmadığı yönündeki 16.9.2009 /19313 sayılı yazılarına istinaden sendikaya 1.10.2009 tarih, 32625-46876 sayılı yetki belgesinin verildiği, bu haliyle davanın haksız ve yersiz olduğu, ... -......
Bu istisnai nitelikteki yetki kurallarına “özel yetki” kuralları denilmektedir. İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19/2'nci maddesi hükmünde şöyle denilmiştir: “......
reddedilmesi gerektiğini, Yetki tespitine itiraz ile işkolu tespit talebinin aynı dava ile talep edilemeyeceğini, bu iki davanın tamamen bağımsız ve ayrı usuller öngören davalar olduğunu, işyeri ile ilgili işkolu itirazında bulunulması halinde bu itirazın yetki tespitini etkilemeyeceğini, her ne kadar işkolu ile yetki tespiti itirazı aynı dava ile öne sürülemeyecekse de aksi varsayımda dahi işkolu itirazının önceki tarihli yetki tespit sürecine etkisinin olmasının mevzuat gereği mümkün olmadığını, İDM kararının kaldırılarak öncelikle usulden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Esasa ilişkin olarak ise; kayıtlara göre T4-Sen Sendikasının dava dışı Bathonea Yapı A.Ş....
Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davalının yerleşim yeri olarak bildirdiği adrese göre Sincan Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğu, davalı vekilince yetkili mahkeme olarak Sincan Asliye Ticaret Mahkemesi bildirilmediği, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu usûlünce yapılmış bir yetki itirazından söz edilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir....
İİK md.72/son düzenlemesinin kesin yetki kuralı olmadığı, yetki itirazının 6100 sayılı HMK md.117/1 hükmü uyarınca ilk itiraz olarak cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin gerektiği, davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş olduğu anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesine göre menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2008/8518 Esas sayılı dosyasından bu hususta dava açmak için yetki aldıklarını, belirtilen taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini istemiştir. Davalılardan ..., davacıya karşı borçlu olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile ... ada 494 parsel 3 numaralı bağımsız bölümdeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir....