de başlatmış, davalı borçlu takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını ve borcun tamamına itiraz ettiğini belirterek takibi durdurmuştur. İcra Dairesinin yetkisine itirazında alacağın eser sözleşmesinden kaynaklandığını, ifa yerinin ... olduğu gibi, ikametgahının da ... olduğunu, bu nedenle takibin ... İcra Dairelerinde yapılması gerektiğini bildirmiştir. İİK.nun 67. maddesi gereğince alacaklı tarafından süresinde açılan itirazın iptali davasında, davalı vekili süresinde takipte icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazını tekrar etmiştir. Mahkemece yapılan yargılamada BK.nun 73 maddesine göre alacağın para alacağı olduğundan bahisle davalının yetki itirazı reddedilerek esasa ilişkin karar verilmiştir. Kararın davalı borçlu tarafından temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yaptığı inceleme sonunda davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu, takip yapan icra dairesinin yetkisiz bulunduğu, bu nedenle davanın reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu görülmüştür....
Ancak 7155 sayılı yasanın 7/5.maddesine göre , sadece yetkiye itiraz hâlinde alacaklı avukatı, yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Takip talebinde belirtilen icra dairesinde haciz işlemlerinin başlatılabilmesi için bu dairenin bağlı bulunduğu mahkemede yetki itirazının kaldırılması şarttır. Sadece yetkiye itiraz hâlinde, alacaklı avukatı MTS üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğini seçerek, UYAP üzerinden entegre bilişim sistemleri vasıtasıyla borçlunun mal, hak veya alacağı olup olmadığını sorgulayabilir veya yetki itirazında gösterilen icra dairesinde haciz işlemlerini başlatabilir. Yetki itirazını kabul eden avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kabulü” seçeneğini seçerek işlem yapması gereklidir. Yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi, bu şekilde işlem yapılmasına engel olmayacaktır. Davacı vekilince bu yola gidilmeyerek itirazın iptali davası açılmıştır....
DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün 2020/14630 E. Sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, takip dayanağı senet üzerinde ihtilaf halinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını buna rağmen Anadolu 10. İcra Dairesinde takip başlatıldığını, borca, imzaya, faize ve borcun sair tüm ferilerine itiraz hakları saklı kalmak kaydıyla yetki itirazlarının kabulü ile yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin iptaline, takibe konu alacak için İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunun tespitine karar verilmiştir....
itirazın kaldırılması veya iptali davası açılmamış olması nedeniyle takibin iptaline, takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesini istemiştir....
HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı yasanın "sözleşmelerden doğan davalarda yetki" başlıklı 10. maddesinde; sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup, bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir. Yetki itirazının incelemesi neticesi mahkeme yetkili olduğuna karar verirse borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının reddine karar verilecektir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2292 KARAR NO : 2023/1320 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2022 NUMARASI : 2022/171 ESAS, 2022/210 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ ve YETKİ İTİRAZI KARAR : Muğla İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/171 Esas, 2022/210 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Muğla 2....
nun kayıtlarında da davalının aynı...ilçesinde bulunduğu, davalının ticaret sicil adresinin icra dairelerinin yetki alanında bulunan bir adres olmaması ve yine çalışmanın geçtiği geminin bağlama limanının da açıkça icra dairelerinin yetki alanına giren bir kıyı şehri, limanı, bölgenin de bulunmaması nedeniyle takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesine yapılan bir icra takibi bulunmadığından itirazın iptali davasının karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. E) Gerekçe: İİK'nun 50 nci maddesi yetkiyi düzenlemektedir. Maddenin ikinci fıkrasında yetki itirazının esas hakkında itirazla birlikte yapılacağı, Tetkik Merciinin önce yetki itirazını inceleyip kesin bir sonuca bağlayacağı, belirtilmiştir. Bu madde hükmünün itirazın iptali için müracaat edildiği hallerde de uygulanacağının kabulü gerekir....
İtirazın iptali davaları için, İİK'da özel bir yetki düzenlemesi mevcut değildir, bu nedenle HMK'nın genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Takibin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Nitekim benzer nitelikte Yargıtay---- HD'nin ----- Sayılı ilamında: "Mahkemelerin yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir ve itirazın iptali davası için de kanunla bir özel hüküm getirilmemiştir. Dolayısıyla icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Üstelik alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, o yerdeki mahkemeyi de yetkili hale getirmez." gerekçesi ile bu hususa açıkça değinilmiştir....
Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağını, borcu kabul etmediklerini beyanla, yetki itirazının kabulü ile Torbalı İcra Dairelerinin yetkili olduğunun tespitine, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açmak üzere 28.07.2020 tarihinde arabuluculuk yoluna başvurulması sebebiyle, borçlunun itiraz dilekçesi tebliğ edilmese bile alacaklının itirazdan haberdar olduğunun kabulü gerektiği, itiraz üzerine duran takipte yasal sürelerde itirazın kaldırılması ve iptali davası açılmadığı, bu sürelerden sonra yapılan yetki itirazının kabulünün ve dosyanın gönderilmesi talebinin sonuç doğurmayacağı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda takibin açılmamış sayılması yerine takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini belirtmişse de, itiraz üzerine ilk takip durmaya devam edip, süresinde olmayan yetki itirazının kabulü ile başlatılan takip geçerli olmadığından İlk Derece Mahkemesi kararı yerindedir....