Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'ni göstererek şikayet yoluna başvurmasının abesle iştigal olduğunu, davacının beyanlarının gerçek olması varsayımında dahi icra dairesinin sorumluluk alanına giren herhangi bir durum olmayıp iş bu iddiaların muhatabının icra dairesi olmadığını, davacı/borçlunun yasal süresi dışında yetkiye itiraz ettiğini ve ikametgahının Antalya'da olduğundan Antalya İcra Daireleri'nin ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ettiğini, yetki itirazını düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 66. maddesinin "Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur....

--------Toplam alacak tutarı :------- Tazminat oranı : %20, İcra İnkar Tazminatı : ----- Olacağı şeklinde rapor sundukları görüldü.------ --- tarihli ek bilirkişi raporunda ---- sayılı icra takibinde ödeme emri borçlu- davalı yana 31.03.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Boçlu-davalı yan tarafından ödeme emrine yasal süresi içerisinde itiraz edilmemiş, takip kesinleşmiştir. Akabinde borçlu-davalı yan yenileme emrini müteakip---- tarihinde borca, ferilerine ve borcun dayanağına itiraz etmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyalarında yapılan tebligatların usulüne uygun olması nedeniyle her iki takip dosyasında da yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, usulsüz tebligat iddiasının soyut kaldığını, ispattan yoksun olduğunu, 10 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde yetkiye itiraz edilmediğini, ayrıca borca da itiraz edildiğini, kambiyo hukukuna ilişkin borca itirazda İİK'nın 168. maddesi kapsamında belge ile itiraz edilebileceğini, bu belgeye ne deliller kısmında, ne de dava dilekçesinin ekinde yer verilmediğini, borca itirazın da hukuka aykırı olduğunu, gönderilen balıkların bozuk olduğu iddiasına ilişkin müvekkillerine gönderilen bir ihtarname, ihbarname veya açılmış bir dava da bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    Açıklanan nedenlerle ve özellikle iflas yolu ile başlatılan takibe konu ödeme emrine itiraz ve şikayet olunmaması,dava tarihinden sonra borç tasfiye protokolü düzenlenmiş olması ve yasa gereğince düzenlenen depo emrine esas borcun ödenmemesi neticesinde verilen iflas kararında bir isabetsizlik görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 10....

      Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde kambiyo vasfına yönelik şikayet ile birlikte yetkiye itiraz niteliğindedir. Davacı borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacı tarafça kambiyo vasfına yönelik şikayet ile birlikte icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Takibe konu 24.10.2020 keşide tarihli 300.000,00 TL bedelli Garanti Bankası A.Ş. Nazilli Aydın Şubesine ait çek incelendiğinde; keşide yerinin Nazilli Aydın, muhatap banka şubesinin Nazilli şubesi Aydın olduğu, davacı şirketin sicilde kayıtlı adresinin Nazilli Aydın olduğu olduğu, ödeme emrinin itiraz tarihi itibariyle tebliğ edilmediği görülmektedir....

      İİK'nun 264/son maddesi; “Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmünü içermektedir....

      Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalının murisi Nurullah Şen aleyhine bonoya dayalı takip yaptığı, kesinleşen takip devam ederken borçlunun vefat ettiği, mirasçı davalıya çıkarılan ödeme emrine itiraz edildiği ve icra müdürlüğünce takibin durmasına karar verildiği, davalının murisi olan borçlunun itirazının olmaması nedeniyle takibin kesinleştiği, davalının mirası red veya mirasın borca batık olması dışında borca itiraz edemeyeceği, mirasçılara ödeme emri çıkarılmasının zorunlu olmadığı, mirasçılar borçtan müteselsilen sorumlu olup, mirasçılardan biri hakkında takip yapılabileceği, her ne kadar davalının borca itiraz hakkı olmamasına rağmen borca itiraz ettiği, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğu, bu nedenle iş bu davanın açıldığı, davalının takibe ilişkin diğer itirazlarının icra hukuk mahkemesinde görülen davada irdelenip davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği, davacının davalıdan...

        KARAR Davacı alacaklı 05.03.2010 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 26.06.2015 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 925,00 TL’den 2015 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira alacağı ve 2015 yılı Haziran ayı bakiye kira alacağı 350,00 TL olmak üzere toplam 2.200,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini istemiş, davalı borçlu adına gönderilen ilk ödeme emri tebliği iade edilmekle birlikte, daha sonra ödeme emri 07.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 07.07.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, ödeme emrinden 01.07.2015 tarihinde haberdar olduğunu, kira borcunun taraflarınca ödendiğini, borcunun olmadığını bildirerek ödeme emrine, borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

          Davacı T1 yönünden; Davacı T2 Yönünden; Davacı T2'a ödeme emri 15/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz süresinin ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren başladığı, her ne kadar alacaklı vekili tarafından T2 vekilinin icra dosyasına 25/02/2020 tarihli borca itiraz dilekçesi sunduğu, bu davacı yönünden de davanın süresinde açılmadığı belirtilmiş ise de, itirazın öğrenme tarihinden değil, ödeme tebliğ tarihinden itibaren başladığı gözetildiğinde, bu davacı yönünden davanın 5 günlük yasal süre içinde açıldığı kabul edilmiştir. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olup, T.B.K. nun 89/1 maddesinin istisnasını teşkil ettiğinden, kambiyo senetlerine ilişkin takiplerin borçlunun ikametgah adresinde ki icra dairesinde ya da takip dayanağı kambiyo senetlerinin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde ya da senet üzerindeki yetkili kılınan yerdeki icra dairesinde yapılması gerekir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1355 KARAR NO : 2021/943 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK M TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : 2020/90 ESAS 2020/56 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrini 23/01/2020 tarihinde tebliğ aldığını, yetkiye, takibe, ödeme emrine, borca ve tüm fer'ilerie itiraz ettiklerini, müvekkilinin ikamet adresi, muhattap bankanın bulunduğu yer ve çekin keşide edildiği yer Adana olduğundan Adana İcra Dairesinin yetkili olduğunu, takibe konu çekte keşide tarihinin üzeri çizildiğini, iyi niyet kurallarına aykırı bir şekilde farklı bir tarih yazıldığını...

          UYAP Entegrasyonu