Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak davalılar da yetki itirazlarında gerçekten yetkili olan bu mahkemelerden birini tercih etmeksizin her ikisinin yetkili olduğunu ileri sürmüşlerdir. HUMK.nun 23. maddesinin son cümlesinde yetki itirazında birden fazla yer mahkemesinin gösterilmesi yasaklanmış değildir. O halde yetki itirazında kanunun yetkili kıldığı birden fazla yer mahkemesinin bildirilmesi ve bunlardan birisinin tercih edilmemesi halinde, yetkili iki mahkemeden birisini seçme hakkının tekrar davacıya geçtiği kabul edilmelidir. Bu durumda mahkemece seçim hakkı tekrar kendisine geçen davacıya davalının itirazında bildirdiği ve kanunen yetkili olan mahkemelerden hangisini tercih ettiği sorularak, dava dosyasının o yer mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken dayanağı gösterilmeden davaya bakmak görev ve yetkisinin Zonguldak Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğuna karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir....

    İcra Mahkemesince 2128 sayılı İİK'nın 50. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 6. maddesinde, "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 19. maddesinde, "...Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." hükmü gereğince yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 2....

      Davalı, imzalanan yetki sözleşmesi gereğince ... Mahkelemerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş, esasa ilişkin ise davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, yetki itirazının süresi içerisinde olduğu, sözleşmede ... Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edildiği görülmekle mahkemenin yetkisizliğine, yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine, istek halinde dosyanın yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. HMK'nun 17.maddesi hükmü uyarınca; yetki sözleşmesini tacirler ve kamu tüzel kişilerinin yapabileceği düzenlemiş olup, gerçek kişilerin yetki sözleşmesi düzenleyemeyeceği gibi, gerçek kişilerin düzenlediği yetki sözleşmesi geçersiz sayılmaktadır. Bu durumda yetkili icra dairesinin neresi olduğu hakkında HMK.nun genel hükümleri uygulanır....

        Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, istihkak iddiası hakkında karar verilmesi istemine ilişkindir. ... 24. ... Hukuk Mahkemesince, haczin talimatla ... Müdürlüğü'nce yapıldığı ve talimatı yapan ... dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 6. ... Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın HMK.nda düzenlenen genel yetki kuralı uyarınca çözümleneceği gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nin 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Basit yargılama usulüne göre yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazı ancak cevap dilekçesinde (HMK m.19/2) ileri sürülmesi gerekir....

          Davalı borçlu icra müdürlüğünde ödeme emrine itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ve takibin ikametgahı olan Samsun İcra Daireleri'nde yapılması gerektiğini bildirmiştir, itirazın iptali davası takip hukukundan kaynaklanmakta olup, icra takibine sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasında mahkeme öncelikle icra takibinde yetkiye yapılan itirazı değerlendirmesi gerekir. Somut olayda davalı borçlu icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunmuş, mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde de bu itirazını tekrar etmiştir. Mahkemece bu yetki itirazı değerlendirilip icra takibinin yetkili yerde başlatılıp başlatılmadığı konusunda karar vermesi, yetki itirazının kabul edilmesi halinde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş gibi yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesince davalıların her hangi bir yetki itirazı olmadığı halde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğundan bahisle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, taraflar arasındaki uyuşmazlık HMK.’nda düzenlenmiş kesin yetki hallerine ilişkin değildir. Kamu düzenine ilişkin yetki kuralları hariç yetki itirazı olmadan mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı veremez. Somut olaydaki gibi bir durumda, kendisine yetkisizlik kararı verilen mahkemece işin esasının inceleneceği, karşı yetkisizlik kararı verilemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kesin yetki olmayan bir hususta yetki itirazı olmadan karşı yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir....

                Davalı-karşı davacı erkeğin yetki itirazı mahkemece incelenmeden karara bağlanmıştır. Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davalı-karşı davacı erkeğin yetki itirazı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.12.2018 (Pzt.)...

                  Bu nedenle, mahkemece davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınması, gösterildiği takdirde toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi ve yetki itirazına ilişkin kararı taraflara tefhim veya tebliğ (HMK. md. 164/3) etmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.05.2015(Pzt.)...

                    Açıklanan nedenlerle; davacıya ait sigortalı sicil dosyasının dosya kapsamına alınmadığı anlaşıldığından öncelikle ölene ait sigortalı sicil dosyası Kurumdan istenerek yargı yolunun caiz olup olmadığının (davaya adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı bakılması gerektiğinin) tespiti, adli yargıda bakılması gerektiğinin anlaşılması halinde ise yetkinin kesin nitelikte bulunmadığı gözetilerek süresinde ve usulünce yapılmış bir yetki itirazı olup olmadığının ve bu itirazın yerinde bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi yerinde bulunmamıştır. Kabule göre de; anılan yasal düzenlemelere uygun olarak yetkisizlik kararı verilmesi ve taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken gerek dosyanın resen gönderilmesine karar verilmesi gerekse (Sosyal Güvenlik) ibaresine yer verilmesi de yerinde görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu