Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde deliller toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre, davalı kadının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.03.2016 (Pzt.)...

    Bu nedenle, mahkemece yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınıp, gösterildiği takdirde toplanarak; gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.11.03.2015(Çrş.)...

      Nitekim madde gerekçesinde de, yeni bir toplu ... sözleşmesi için yetki sürecinin başlamış olması hâlinde, yetki başvurusundan sonraki işkolu değişikliğine ilişkin Bakanlık tespiti veya mahkeme kararının mevcut veya yapılacak toplu ... sözleşmesini etkilemeyeceği ve işkolu değişikliğinin bir sonraki dönem için geçerli olacağı ifade edilmiştir. Belirtmek gerekir ki, toplu ... sözleşmesi yetki tespit başvurusunun yapılması ve yetki sürecinin başlaması durumunda, bu tarihten sonra işkolu tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı dahi bir sonraki dönem için geçerli olup mevcut yetki başvurusunu etkilemeyeceğinden, bir işyerine ilişkin işkolu tespit başvurusunun hangi tarihte yapıldığının bir önemi olmaksızın bu husus yetki tespit işleminde bekletici mesele teşkil etmeyecektir. Bu anlamda yetki başvurusundan sonra verilen, işyerinin farklı işkolunda yer aldığına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı da, mevcut yetki uyuşmazlığını etkilemeyecektir....

        Özellikle yetki tespitine itiraz davalarında, yetkinin işyeri veya işletme düzeyinde olup olmayacağı tartışma konusu olacağı ve buna göre de görevli makamın belirlenmesi de gerekip, yetkili mahkeme buna göre belirleneceğinden, araştırma yapılmadan, taraflar dinlenmeden dosya üzerine karar verilmesi mümkün görülmemektedir. 6100 sayılı HMK. 138. Maddesi ile dosya üzerine dava şartı olan yetki için karar verilmesini olanaklı kılsa da, madde devamında gerektiği takdirde bu konuda tarafların dinlenebileceği açıkça belirtilmiştir. Yetki tespitine itiraz davalarında yukarda açıklandığı üzere gereklilik vardır. Bu gereklilik, yasal düzenlemenin gereği olduğu gibi açıklama ve ispat hakkını da ilgilendirdiğinden hukuki dinlenilme hakkının da ihlaline neden olacaktır. Davalılara dava dilekçeleri tebliğ edilmeksizin, bu konunda açıklamaları beklenmeden, hukuki dinlenme hakları kısıtlanarak dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmesi hatalıdır....

          ın ise cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmadığı, süresinden sonra yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. Soybağına ilişkin davalarda yetkiyi düzenleyen Türk Medeni Kanununun 283. maddesi hükmü kesin yetki kuralı getiren bir düzenleme olmadığından; mahkemece yetki durumu re'sen gözönüne alınamaz. Davalılar tarafından yasal süresi içinde yapılmış bir yetki itirazı bulunmadığı ve süre geçtikten sonra yetki itirazında bulunulduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın ... 1. Aile Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ... 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/12/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

            Sulh Hukuk Mahkemesi ise, çekişmesiz yargı işlerinde yetki kuralının kesin yetki olmadığı resen dikkate alınamayacağı mernis kaydına göre yetkisizlik kararı verilemeyeceğini, ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin istem, 6100 Sayılı HMK.!nun 382. maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılmış, 384. maddesinde ise Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, HMK.nun 11/3. maddesinde ise Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp somut uyuşmazlıkta yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemez....

              Mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp somut uyuşmazlıkta yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemez. Bu durumda uyuşmazlığın, ilk istemin yapıldığı ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp somut uyuşmazlıkta yetki itirazı da bulunmadığına göre, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemez. Bu durumda uyuşmazlığın, ilk istemin yapıldığı İstanbul 20. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nın 25.ve 26.)maddeleri gereğince İstanbul 20.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,28/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemesi ise "...çekişmesiz yargı işlerinde yetki kuralının kesin yetki olmadığı re'sen dikkate alınamayacağı davanın ilk açıldığı ... Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili bulunduğu..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. Mirasçılık belgesinin verilmesine ilişkin dava 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinden olup, aynı Kanunun 384. maddesinde ise "Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu", HMK'nın 11/3. maddesinde ise "Mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davalarda, mirasçıların her birinin oturduğu yer mahkemesinin de yetkili bulunduğu" belirtilmiştir. Bu durumda mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp tarafların yetki itirazı da olmadığına göre davanın, açıldığı ilk mahkeme olan ... 9....

                    Bu hukuksal olgunun sonucu olarak mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp; mirasçılık belgesi, mirasbırakanın yerleşim yeri ya da nüfusa kayıtlı olduğu yer gözetilmeksizin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Adli Yargı Teşkilatı bulunan tüm adliyelerden her zaman alınabilecek ve aksi her zaman ispat edilebilecek hasımsız belgelerdendir. Hal böyle olunca, mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp herhangi bir yetki itirazı olmadığı da gözetilerek, mahkemece delillerin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası yönünden bir hüküm vermek gerekirken, yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu