Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüketici Mahkemesi ise; taraflarca herhangi bir yetki itirazında bulunmadığından bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. maddesinde" Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Dosya kapsamından, davacının satın aldığı dairenin ayıplı ve eksik olması nedeniyle, davanın teminat talebine ilişkin olduğu, taraflarca usûlüne uygun herhangi bir yetki itirazında bulunulmadığı da anlaşılmaktadır. Bu durumda, usûlüne uygun yetki itirazı bulunmadığına göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 19/2. maddesi gereğince, davanın açıldığı ilk mahkeme olan .... ..Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

    İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....

      Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada, borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur. Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekir....

        Bu durumda, yetki itirazında bulunmayan davalılar .... ve .... Yönünden mahkemenin yetkisi kesinleşmiştir. O halde mahkemece, süresinde yetki itirazında bulunan davalı ... Sigorta A.Ş.'nin yetki itirazının kabul edilerek davanın ayrılmasına, yetki itirazında bulunmayan davalılar .... ve .... yönünden davaya devam edilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde tüm davalılar yönünden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 25.06.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Olayımıza gelince, alacaklının dava açabilmesine olanak sağlayan yetki belgesi yetkisi olmayan ... İcra Müdürlüğünden alınmıştır. İcra Müdürlüğünden alınan yetki belgesine göre karar verilemeyeceğinden öncelikle icra hakiminden yetki belgesi almak üzere davacıya önel verilmesi ve ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle bir kısım davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 01.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için İcra Hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra Hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, İcra Hakiminden yetki belgesi almak üzere önel vermeli, yetki belgesinin ibraz edilmesi halinde yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir. Olayımıza gelince; ortaklığın giderilmesi davası borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılmış olup, İcra Mahkemesince, İİK'nun 121. maddesi gereğince borçlu ...'in borcundan dolayı 135 ada 17 parsel sayılı taşınmazdaki murisi ...'ten kalan miras payının haczedilmesi nedeniyle, davacı alacaklıya ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere yetki verilmiştir....

              Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir. 6100 sayılı HMK’nin 127. maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1.maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Eldeki 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın tespiti istemli davada, kesin yetkinin sözkonusu olmadığı anlaşılmakla, yetki itirazında bulunulmaksızın ve dosya üzerinden yapılan inceleme ile Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yetkisizlik kararı verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                Milletlerarası yetki konusuna ilişkin genel kural olan MÖHUK m.40 uyarınca yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin uyuşmazlıklarda Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini iç hukukun yer itibariyle yetki kuralı tayin eder. Bu kapsamda TTK.’nın 561. maddesinde belirtilen yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel mahkemelerin yetkisini ortadan kaldırmamaktadır. HMK’nun 6. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yeri mahkemesi genel yetkili mahkeme olup, davalının yerleşim yerinin bulunmaması halinde HMK.’nın 9. maddesi uyarınca davalının Türkiye’de mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesi genel yetkili mahkeme olacaktır. Ancak mahkemece bu husus gözetilmeyerek ...’nin mutad meskenine ilişkin dosyada bulunan belgeler değerlendirilmeden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu yönden karar yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğundan yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                  Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir. Bu şekilde açılacak davalarda borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur. Somut olaya gelince; dosya içerisinde İİK'nın 121. maddesine göre icra hakimliğinden alınmış bir yetki belgesi mevcut olmayıp, bu tür davaların icra müdürü tarafından İİK'nın 94. maddesi gereğince düzenlenen yetki belgesine göre açılıp sürdürülmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi alması için süre verilmesi; usulüne uygun düzenlenmiş yetki belgesi ibraz edildiği takdirde davanın esası incelenerek sonucuna göre karar verilmelidir. Aksi halde, dava reddedilmelidir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen, yetkisizliğe dair olan hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesi davalıya 08.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmamıştır. Boşanma davalarında yetki kuralı (TMK m. 168) re'sen dikkate alınabilecek kesin yetki değildir. Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde, yetki itirazı ilk itirazdır. (HMK m. ll6/l-a). Ancak ilk itiraz olarak ileri sürülmesi halinde dikkate alınır. Mahkemece usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı dikkate alınarak işin esasının incelenmesi gerektiği halde yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu