Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı on günlük yasal cevap süresi geçtikten sonra verdiği cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş, Mahkemece bu itiraz değerlendirilerek, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Oysa davalının yetki itirazının incelenebilmesi için, cevap dilekçesinin on günlük yasal sürede verilmesi gerekir. Süresinde verilmeyen cevap dilekçesinde ileri sürülen yetki itirazı incelenemez. Mahkemece, davanın esasına girilerek deliller toplanıp değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 4.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı on günlük yasal cevap süresi geçtikten sonra verdiği cevap dilekçesinde, yetki itirazında bulunmuş, Mahkemece bu itiraz değerlendirilerek, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Oysa davalının yetki itirazının incelenebilmesi için, cevap dilekçesinin on günlük yasal sürede verilmesi gerekir. Süresinde verilmeyen cevap dilekçesinde ileri sürülen yetki itirazı incelenemez. Mahkemece, davanın esasına girilerek deliller toplanıp değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL temyiz harcının istek halinde iadesine, 4.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olayda haksız fiile dayalı olarak açılan eldeki bu davada kesin yetki kuralı söz konusu olmayıp, davalılar ... ve ... vekilince yetki itirazında birden fazla mahkemenin yetkili olduğu belirtilmiş, bunlardan birinin yetkisi seçilmemiş olmakla mahkemece yetki itirazı dikkate alınmaksızın işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki; 6100 Sayılı HMK'nun 7/1.maddesinin “davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.” düzenlemesi karşısında, davalılardan ... Sigorta A.Ş'nin işyeri adresi ....l olup davada yetki itirazı da olmadığından, diğer davalılar yönünden de mahkeme yetkili hale gelmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak, ifade edildiği üzere cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulduğundan ve yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemeye yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği belirtildiğinden aşağıdaki şekilde yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir....

          Davalılar cevap dilekçelerinde mahkemenin yetkisine itiraz etmemişlerdir. 6100 Sayılı HMK' nın 17. maddesindeki yetki kuralı kesin yetki olmayıp, münhasır yetki niteliğindedir. Kesin yetki halleri aynı Kanun' un 11/1, 12/1. 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Kanunda açıkça “kesin” yetkiden söz edilmeyen hükümlerdeki yetki kurallarının kesin yetki olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Her ne kadar taraflar tacir olduğundan 6100 sayılı HMK'nun 17.maddesi uyarınca anılan yetki şartı geçerli ise de; yetki sözleşmesi ya da sözleşmeye konulan yetki şartı ile belli bir veya birden fazla mahkemenin yetkili kılınması hususu kesin yetki olarak değerlendirilemez. Zira, kesin yetki halleri 6100 sayılı HMK'nun yetki ile ilgili hükümlerinde açıkça belirtilmiştir. Kesin yetki bulunan durumlarda taraflar sözleşme ile başka bir mahkemeyi yetkili kılamazlar. Bu itibarla, yerel mahkemenin bu ilkelere uygun düşmeyen gerekçesinde isabet görülmemiştir....

            Bu nedenle 78 ada 3 parsele ilişkin davanın kabulü ile taşınmazın satışına karar verilmesi doğru değildir. 2-Dava konusu 51 ada 14 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121.maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur....

              Bu nedenle cevap süresi geçtikten sonra yapılan yetki itirazının HMK 19/2 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş olması nedeniyle öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenerek karar verilmesinin düşünülmemesi yerinde değildir. Mahkemece davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın TBK 89.maddesi uyarınca para alacağının götürülecek borçlardan olması nedeniyle taraf delilleri toplanarak yerinde olup olmadığına karar verilerek, yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığı takdirde ise yetki itirazı reddedilerek işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Sözleşmenin özel şartlarının 9 maddesinde:”Bu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda Ankara mahkeme ve icra daireleri yetkilidir.”şerhi bulunmakta olup bu yetki sözleşmesi geçerli olup, sözleşmenin taraflarını bağlar. Daha sonra kiralananın eldeğiştirmesi halinde sözleşme sona ermez. Yeni malik de sözleşmenin tarafı haline gelir. Olayımızda; davalının yetki itirazında bulunması üzerine mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir. Kiralananın el değiştirmesi dayanak sözleşmenin sona erdiğini göstermez. Mahkemece, HMK.nun 17. maddesi hükmü uyarınca davalının tacir olup olmadığı araştırıldıktan sonra sözleşmedeki yetkiye ilişkin düzenlemenin geçerli olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken gerekli araştırma yapılmadan yazılı şekilde dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir. ./.. -2- Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

                  Bu durumda anılan davalıların geçerli bir yetki itirazından söz edilmesi mümkün olmadığından yetki itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, davalılardan...dördüncü kişi olup diğer davalılar ile zorunlu dava arkadaşlığı olmadığından, anılan davalının süresinde yaptığı geçerli yetki itirazının kabulü ile bu davalı ile ilgili davanın tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin davacı vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nde süresinde yetki itirazında bulunulmamış, ...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nce verilen yetkisizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi yetkili hale gelmiştir. Boşanmaya ilişkin kararın verildiği yer Aile Mahkemesinin yetkili olduğuna dair yetki kuralı kesin yetki olmayıp ilk itiraza bağlıdır. Davalı tarafça süresinde yetki itirazında bulunulmadığından ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nce kendiliğinden (resen) yetkisizlik kararı verilemez. Mahkemece iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanıp tartışılıp değerlendirilerek talebin esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu