Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki bilgi ve belgeler ile UYAP kayıtları birlikte değerlendirildiğinde; davalıya dava dilekçesinin 01.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ise iki haftalık ilk itiraz süresini geçirmek suretiyle 20.07.2015 tarihinde yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Hal böyle olunca, eldeki uyuşmazlık yönünden kesin yetki kuralı bulunmaması ve süresinden sonra yapılan yetki ilk itirazının geçersiz olması nedeniyle, hüküm veren Mahkeme HMK’nın 19/4. maddesi uyarınca yetkili hale gelmiştir. Bu sebeple Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....

    İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....

      İlke olarak, özel yetki kuralları genel yetkiyi kaldırmaz, onunla birlikte uygulanır. Ancak istisna olarak, bazı davaların mutlaka belli bir yer mahkemesinde açılması öngörülmüştür ki, bu halde kesin yetki söz konusudur. Kesin yetki halleri, genel yetkiye istisnadır. Bunun dışında, bir dava için özel yetki kuralı bulunsa bile, davacının genel yetki ile özel yetki arasında bir seçim hakkı vardır. Özel yetki kuralları ilke olarak kamu düzenine ilişkin değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.07.2009 gün 2009/10-236-345 sayılı kararında da aynı ilkeler benimsenmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK’nın 19/2. maddesine göre, yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir....

        Ancak, HUMK.nun 22.maddesi gereğince; mahkemenin yetkisi kamu düzeni esasına göre yasa hükmünce belirlenmemiş ise; taraflar ayrı bir yetki sözleşmesi yapabilecekleri gibi, aralarındaki sözleşmeye yetki şartı koyarak uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemeyi de belirleyebilirler. Somut olayda da, sözleşmedeki yetki şartı ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemenin “... Mahkemeleri” olduğu kararlaştırılmıştır. Yetki sözleşmesi ya da sözleşmedeki yetki şartı ile, kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkileri ortadan kaldırılamaz ise de, yanlarca kararlaştıran yetki kuralı gereğince yetkili kılınan mahkemede de dava açılabilir. Davacı taraf, yanlar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan yetkili mahkemede davasını açmış bulunduğuna göre uyuşmazlığın esasına girilerek mahkemece bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

          Somut olayda; cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmayan davalı vekilinin yetki itirazının kabul edilemeyeceği ve yetkinin kesin olmadığı hallerde mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilemeyeceği göz ardı edilerek, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen yetkisizliğe dair olan hüküm, davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davalarında yetki kuralı (TMK m. 168) re'sen dikkate alınabilecek kesin yetki değildir. Kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde, yetki itirazı ilk itirazdır. (HMK m.116/1-a). İlk itirazların cevap dilekçesinde ileri sürülmesi zorunludur. Aksi halde dinlenemez (HMK m.117/1). Dava dilekçesi davalıya 02.05.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmamış, davacının cevaba cevap dilekçesinden sonra 26.06.2014 tarihli ikinci cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğuna göre yetki itirazının süresinde olmadığı anlaşılmaktadır....

              Mahkemece, davacı tarafından davanın açılabilmesi için yetkili İcra Hakimliğinden yetki alınması gerekirken İcra Müdürlüğü'nden alınan yetkiye dayanılarak dava açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İİK'nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir....

                50/2. maddesine göre, yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır....

                  Bu hale göre mirasçılık belgesi verilmesi davalarında kesin yetki kuralı bulunmayıp, yetki itirazı da olmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan Gölbaşı (Ankara) Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Gölbaşı (Ankara) Sulh Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bu hale göre mirasçılık belgesi verilmesi davalarında kesin yetki kuralı bulunmayıp, yetki itirazı da olmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan Gölbaşı (Ankara) Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince Gölbaşı (Ankara) Sulh Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu