GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Artvin İcra Müdürlüğünün 2020/1204 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, takip uyarınca icra müdürlüğünün yetkili olmadığını, yetkili icra müdürlüğünün Şavşat İcra Müdürlüğü olduğunu, davalı alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle dayanak senet üzerindeki imzaya, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek öncelikle yetki itirazının kabulüne aksi halde imzaya, borca ve ferilerine ilişkin itirazlar uyarınca takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiş, duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK'nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. HGK'nun 22/09/1976 gün ve 10/1957- 2554 sayılı ve 25/12/1987 tarih ve 1987/506- 1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi, anılan hükümde, yetki itirazında bulunana, birden fazla yetkili mahkemeyi (icra dairesini) gösterme olanağı yasaklanmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu şirketin, ... İcra Müdürlüğü'nün yetkili olduğunu ileri sürerek yetkiye, borca ve imzaya itirazı ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davacının yerleşim yerinin ... olduğu gerekçesi ile yetki itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır....
Bu durumda, diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. İzmir 12....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/4652 Esas sayılı dosyasındaki takipten 17/06/2020 tarihinde haricen haberdar olduğunu, borca, imzaya, faize, tüm fer'ilere itiraz hakkı saklı kalmak kaydıyla yetkiye itiraz ettiğini bildirmiş olduğu, Ankara 12.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/356 Esas 2020/706 Karar sayılı ilamıyla yetki itirazının reddedildiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, davacı vekilinin Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/356 Esas sayılı dava dilekçesinde takipten 17/06/2020 tarihinde haricen haberdar olduğuna yönelik beyanı dikkate alındığında yetki itirazı ile beraber imzaya ve borca ilişkin itirazlarını da birlikte ileri sürmesi gerekirken süresi içerisinde imzaya ve borca itirazlarının ileri sürülmediği anlaşılmış, mahkemenin bu yöndeki değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2018/20669 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 30/11/2018 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, süresi içinde borca ve ferilerine, çekteki imzaya ve yetkiye itiraz ettiklerini, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün yetkili olmadığını, Şanlıurfa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, bu yönden yetkiye itiraz ettiklerini, çek altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, imzalara da ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, müvekkilinin borcunun olmadığını, dosyanın yetkili olan Şanlıurfa İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesini, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; -Davacının yetki itirazının KABULÜ ile, itiraz eden borçlu yönünden Van İcra Dairelerinin YETKİSİZLİĞİNE, borçlu T1 hakkında düzenlenen ödeme emrinin iptaline, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar kesinleştikten sonra istem olması durumunda dosyanın yetkili ve görevli Diyarbakır İcra Dairelerine GÖNDERİLMESİNE, İİK’nun 50/2 maddesi gereğince yetki itirazı dışındaki itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece değerlendirilmesine, -İİK’nun 50/2 maddesi gereğince yetki itirazı dışındaki itirazlar hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, dair karar verilmiştir. TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Takibin takip borçlularından Fesih Yaşar yönüyle yetki açısından kesinleştikten sonra yapılan yetki itirazının nazara alınmaması gerektiğini, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." hükmü yer almaktadır HUMK'nun 388/son maddesine göre ise, hükmün sonuç kısmında, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların gösterilmesi gereklidir. Öte yandan aynı yasa'nın 389. maddesi uyarınca, karar ile her iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ile haklar şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek şekilde gayet sarih ve açık olarak yazılmalıdır. Aynı hükümler 6100 Sayılı HMK'nun 297. maddesinde de yer almış bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece, yetki itirazı kabul edildiğine göre, talep halinde dosyanın yetkili ... Nöbetçi İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline karar verilmesi ve tazminat hususunda değerlendirme yapılması yerinde görülmemiştir....
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur." hükmü yer almaktadır HUMK'nun 388/son maddesine göre ise, hükmün sonuç kısmında, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların gösterilmesi gereklidir. Öte yandan aynı yasa'nın 389. maddesi uyarınca, karar ile her iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ile haklar şüphe ve tereddüdü gerektirmeyecek şekilde gayet sarih ve açık olarak yazılmalıdır. Aynı hükümler 6100 Sayılı HMK'nun 297. maddesinde de yer almış bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece, yetki itirazı kabul edildiğine göre, talep halinde dosyanın yetkili ... Nöbetçi İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca takibin durmasına, karar kesinleştiğinde takibin iptaline karar verilmesi ve tazminat hususunda değerlendirme yapılması yerinde görülmemiştir....
HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafından, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, yetki, imza, borç ve ferilerine itiraz edilmiş, ancak mahkemece, hatalı olarak, davacının imza itirazı bakımından kısa karar oluşturulmuş, yetki itirazı hususunda hüküm kurulmamış, davacının yetki itirazı konusunda hükmün gerekçesinde her hangi bir değerlendirmeye yer verilmemiş, bu şekilde yalnızca davacının bir kısım talepleri hakkında hukuki değerlendirmede bulunulmuş ve hüküm kurulmuştur. Davacının yetki itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır....