Dökme LPG Tesisi Kurulması ve LPG İkmal Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken vade farkı alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının iddiaya konu sözleşmedeki imzaya yönelik itirazı üzerine imza incelemesi yaptırılmış alınan rapora göre sözleşmedeki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olmadığı anlaşılmıştır. Öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenmiş ve söz konusu sözleşmenin davalıyı yükümlülük altına sokmadığı, borcu doğuracak ticari ilişkinin varlığı davalı yanca kabul edilmediğinden, B.K.nun 73.maddesinin uygulanamayacağı gerekçeleriyle yetki itirazı yerinde görülmüş ve yetkisiz icra dairesinde takip yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/08/2020 NUMARASI : 2020/376 ESAS, 2020/624 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine, İstanbul Anadolu 18. İcra Dairesi Müdürlüğü'nün 2020/7464 Esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu icra müdürlüğünün yetkili olmadığını , yetkili icra dairelerinin Çorlu icra daireleri olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ,borca ve imzaya itirazda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından takip dayanağı çekin, keşide yerinin Çorlu olduğu, muhatap banka şubesinin Yapı ve Kredi Bankası A.Ş....
İlk derece mahkemesi tarafından; “…Davacı ikametgahının Samsun/Çarşamba olduğunu belirterek çarşamba icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu iddia etmiş ise de, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısına göre davacı şirketin adresi Çekmeköy/İSTANBUL olduğundan yetki itirazının yerinde görülmediği, mzaya ve borca itirazları yönünden sürekli mazeret verildiği, son kez mazeretleri kabul edildiği belirtildiği halde yine davayı takip etmedikleri tespit edildiği gerekçesi ile “1- Davacının yetki itirazının REDDİNE, 2- İmzaya ve borca itirazları nedeniyle HMK. 320/4 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA ” karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesindeki nedenlere dayalı olarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Yetki itirazının, İİK.'...
İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekili tarafından mahkemenin icra müdürlüğünün yetkisine yaptıkları itirazı kabul ettiği ve gerekçesinde bu hususu açıkladığı halde hüküm kısmında mahkemenin yetkisizliğine karar verdiği, gerekçe kısmı ile hüküm kısmı arasında çelişki bulunduğu, icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır. İİK.nun 4. maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde İİK.nun 79 ve 360. maddeleri, bu husustaki yetki ile ilgili istisnalardır. Somut olayda, davacı vekili Kemalpaşa İcra Müdürlüğünde başlatılan takip ile ilgili olarak yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. İİK'nun 4....
, bu nedenle çekten müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, ayrıca takip alacaklısına borcun bulunmadığını ileri sürerek yetkiye, imzaya, borca ve fer'ilerine itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
İcra Dairesi'nin 2021/3057 E sayılı dosyasından çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, davacı borçlunun İskenderun ilçesinde ikamet etmesi sebebiyle yetkili icra dairesinin İskenderun İcra Dairesi olduğunu, Adana İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu, takibe konu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını, çek nedeniyle davalıya karşı bir borcun bulunmadığını beyan etmiş, öncelikle yetki itirazının kabulüne, aksi durumda imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; genel yetkili icra dairesinin davacı borçlunun bulunduğu yer olan İskenderun İcra Dairesi olduğu, borçlunun seçimlik hakkını bu yerden yana kullandığı gerekçesiyle, yetki itirazının kabulüne, yetki itirazı kabul edildiğinden borca ve imzaya itirazlar yönünden inceleme yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/25238 Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibe yetki yönünden itiraz ettiklerini, müvekkilin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu olmadığını, takibe konu çekler üzerindeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, yetkiye, borca ve imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, kambiyo senetlerine özgü icra takibi ilamsız icranın özel bir türü olduğunu ilamsız icra takiplerinde genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesi genel olarak borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, ancak dava konusu icra takibinde iki tane borçlu olduğunu, borçlulardan Silver House İnş. .......
Somut olayda, mahkemece, borçlunun yetki itirazı yerinde görüldüğüne göre, yetki itirazının kabulü ile Kocaeli İcra Dairelerinin yetkili olduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde icra dosyasının yetkili Kocaeli İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, takibin davacı yönünden iptaline ilişkin hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca re'sen (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/715 KARAR NO : 2022/707 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NİĞDE İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/97 ESAS 2022/97 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl dosya davacı vekili 03/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2020/7623 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, yetkili icra müdürlüğünün ikamet adresi olan Antalya İcra Müdürlükleri olduğunu, takibe konu senetteki imzaların murisi Mustafa Soylu'ya ait olmadığını bu nedenle imzaya itiraz ettiklerini, Mustafa Soylu'nun davalıya ve lehtar İlhan Soylu'ya...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....