Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, takibe dayanak bonolarda ödeme yerinin Bağcılar/İstanbul olarak gösterildiği, Bağcılar ilçesinin Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetki alanı içerisinde kaldığı ve dolayısıyla bahse konu icra takibinde Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğu, yine takip dayanağı bonoda davacı keşideci ve davalı lehdarın gerçek kişi olup icra dosyasında tarafların tacir olduklarına ilişkin belgenin bulunmaması ve ayrıca mezkur bonoların ticari işten kaynaklı olarak keşide edilmiş olduğunun anlaşılamaması karşısında bonolarda yer alan yetki kaydının geçersiz olduğu, dolayısı ile davacının yetki itirazının reddi gerektiği, öte yandan 13/03/2021 tarihli raporda; takibe konu senetlerin üzerindeki ... adına atfen atılan imzaların ...'...
İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" düzenlemesine yer verilmiştir. Takibe konu çek incelendiğinde; keşidecinin davacı şirket, lehtar/cirantanın davalı alacaklı olduğu, çekin yasal süresi içerisinde ibraz edildiği ve kambiyo vasfını taşıdığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı keşideci sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, taraflar arasında 12/06/2020 tarihli Gayrimenkul Satış Protokolü gereğince davalıya teminat olarak verildiğini iddia ederek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu çekle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte çekin teminat için verildiğini bildiremez....
Somut olayda, alacaklı, borçlu hakkında enerji verimliliği hizmet sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatmış olup, borçlu ise süresi içerisinde icra dairesinde takip dayanağı sözleşmeye, sözleşmedeki imzaya dair esas hakkındaki itirazları ile birlikte yetki itirazında bulunmuş ve yetkili icra dairesinin borçlu şirket merkezinin bulunduğu Konya icra müdürlüğü olduğunu ileri sürmüştür. Alacaklının İcra Mahkemesine başvurarak borca ve yetkiye yönelik itirazın kaldırılmasını istediği, mahkemece yetki itirazının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Takip dayanağı sözleşme borçlu tarafından kabul edilmediğine göre ispat yükü kendisinde olan alacaklının, yetkiye yönelik itirazın haksızlığını İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamaması nedeniyle, yetki itirazının kaldırılması talebinin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
yetkilisi Ahmet Yıldırım'ın elinden çıkmadığını, tüm bu nedenlerle öncelikle yetki itirazlarının kabulünü eğer kabul edilmez ise de imzaya itirazlarının kabulüyle takibin iptaline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun ve yalnızca takibi durdurmak amacını taşıdığını, davacının tacir sıfatında olduğunu, tacir konumunda bulunan borçlunun alacaklısı ile yapmış olduğu yetki sözleşmesinin geçerli olduğunu ve ihtilaf vukunda İİK 50. maddesi yollamasıyla HMK gereği yetkili yerin Kocaeli İcra Müdürlüğü olduğunu, davacının imzaya itirazının yerinde olmadığını, bu sebeple; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER : Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/54972 esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Kocaeli 8....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının borçlu olmadığı iddiasının asılsız ve soyut olup bu iddiasına dayanak herhangi bir belge vs. delili bulunmadığını, senedin ödeme aracı olarak kullanıldığını, imzaya itirazı kabul etmediğini, yetki itirazının usule ve esasa aykırı olup senet ile Adana İcra Dairelerinin yetkili olacağının belirlendiğini belirterek davanın reddine, davacının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takip dosyasında 2 borçlu bulunduğunu, diğer borçlu yönünden takibin kesinleştiğini, bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmesini, ayrıca takip konusu 4 adet çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda, davacı vekilinin yetki itirazı yanında, imzaya yönelik olarak da itirazda bulunduğu anlaşıldığından öncelikle yetki itirazı yönünden değerlendirme yapmak gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin iptali ve yetki itirazına ilişkin davada Erdek İcra Hukuk ve Bandırma İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yetki itirazı ile takibin iptali istemine ilişkindir. Erdek İcra Hukuk Mahkemesince; tarafların tacir olmaması nedeniyle aralarındaki yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, kambiyo senetlerine mahsus takiplerde borçlunun ikametgahı mahkemesi yetkili olduğundan Bandırma İcra Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sivas İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı ..., Nevşehir 2.İcra Müdürlüğünün 2006/1436 esas sayılı dosyasından borçlular ... ve İbrahim İzci aleyhinde 7.248,97.YTL. toplam alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçmiştir. Borçluların Sivas İcra Mahkemesine başvurarak takibin iptalini talep ettiği görülmektedir....
Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğindedir. Yetkiye ve borca itirazın incelenmesi ile ilgili düzenleme olan İİK.'nın 169/a-1 maddesinde "İcra mahkemesi hâkimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. " hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece hem yetki itirazı hem de borca itiraz duruşmalı olarak değerlendirilmeli, ancak ilk celsede taraflar gelmese bile yokluklarında yetki itirazı ile ilgili gereken karar verilmelidir....