İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2022 NUMARASI : 2021/1193 E. 2022/131 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı - borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2021/16989 E.sayılı dosyasında davalı alacaklı müvekkil şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığını, müvekkil şirketin .....Beylikdüzü /İstanbul adresinde faaliyet gösterdiğini, diğer borçlu adresinin de Başakşehir olup bu borçlu yönünden Küçükçekmece icra müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takibin her iki borçlunun yerleşim yeri adresi dışında olan Bakırköy icra müdürlüğünde başlatıldığını beyanla; yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili Büyükçekmece icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir....
Davacı, kambiyo takibinde yetki itirazının yanı sıra takip dayanağı çeklerde borçlu şirket adına atılı imzanın müvekkili şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığını ve çeklerdeki imzanın düzenlendiği tarihteki şirket yetkilisi tarafından atılmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Davalı ise çeklerin üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ileri tarihli olarak düzenlendiğini, düzenleme tarihi itibarıyla yetkili olan şirket yetkilisince imzalandığını savunmuştur. Davacı yetki itirazında bulunmuş ise de, yetkili icra dairesinin Bolu veya Ankara icra dairesi olduğunu beyan ederek seçtiği yetkili icra dairesini bildirmediğinden HMK'nın 19/2. maddesine göre usulüne uygun olmayan yetki itirazının dikkate alınmasına olanak yoktur....
Belgede Sahtecilik Suçu'nu işleyerek müvekkili adına kambiyo senedi düzenlediğini, (İş bu husus nedeniyle taraflarınca Savcılık şikayeti de yapıldığını), müvekkiline ait olmayan iş bu takibe dayanak senetteki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, bu nedenlerle öncelikle iş bu davanın kabulüne, imzaya itirazları cihetinde takibin müvekkili yönünden (tüm asli ve feri talepleri yönünden) durdurulmasına ve iptaline, aksi kanaat halinde diğer itirazları gözetilerek takibin durdurulmasına ve iptaline, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren mezkur icra takibinin teminatsız şekilde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasına, haksız olan alacaklı-davalının asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10′ u oranında para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; imzaya itirazın kanunda belirtilen 5 günlük süre içerisinde yapılmadığından mahkemece itirazın esasa girilmeden süreden reddine karar verilmesi gerektiğini, imzaya itiraz dilekçesinde borçlunun imzaya itirazının kabulü ile birlikte icra takibinin geçici olarak durdurulmasını isterse icra mahkemesinden ayrıca ihtiyati tedbir talebinde bulunması gerektiğini, mahkemece gerekli olan incelemeler yapılmadan hukuka ve kanuna aykırı olarak imza itirazının kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiğini belirterek imza itirazının kabulü ile takibin durdurulması yönündeki kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçka İcra Müdürlüğü’nün 2019/257 Esas sayılı dosya ile borçlu hakkında girişilen bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlatıldığını, borçlu tarafından imzaya itiraz edildiğini, borçlunun itirazının kötü niyetli, haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının Borçka’da bulunan Arçelik bayisi sahibi olduğunu, davacının müvekkili şirketten satın aldığı ürünler için borçlandığı meblağın karşılığı olarak takibe konu senetleri düzenleyerek müvekkili şirkete teslim ettiğini, her ne kadar davacı senetlerin kendisi tarafından imzalanmadığına dair itirazda bulunulmuşsa da, davacının, oğlu T3 itiraz konusu senetleri imzalaması için Borçka Noterliğinin 26.10.2017 tarih ve 4815 Yevmiye numaralı vekaletnamesi ile yetki verdiğini, bu nedenlerle borçlunun kötü niyetli ve haksız imzaya itirazın reddine, faiz ve masraflarla birlikte tüm alacak miktarı üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere icra...
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, itiraz eden (borçlu) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, itiraz eden (borçlu) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2020/25238 Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibe yetki yönünden itiraz ettiklerini, müvekkilin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcu olmadığını, takibe konu çekler üzerindeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, yetkiye, borca ve imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, kambiyo senetlerine özgü icra takibi ilamsız icranın özel bir türü olduğunu ilamsız icra takiplerinde genel yetki kurallarına göre yetkili icra dairesi genel olarak borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, ancak dava konusu icra takibinde iki tane borçlu olduğunu, borçlulardan Silver House İnş. .......
SAHİLYOLU Şubesine ait 0317115 seri no'lu 35.000,00 TL'lik 30/02/2020 keşide tarihli çekin 09.08.2019 tarihli Faktoring sözleşmesi kapsamında müşteri SRA Tanıtım Rabia ALBAYRAK'tan teslim alındığını, bu sözleşmenin 30.maddesinde '' İş bu sözleşmeden doğacak ihtilaflarda İstanbul (Çağlayan) Ticaret Mahkemeleri ve İstanbul (Çağlayan) İcra Müdürlükleri yetkilidir. '' hükmünün yer aldığını ve yetki sözleşmesi tanzim edildiğini, bu sebeple yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Çağlayan İcra Müdürlükleri olduğunu, İcra dairesinin yetkisi hakkındaki kuralların kesin yetki kuralı olmaması sebebiyle icra dairesinin yetkisi hakkında yetki sözleşmesi yapılmasına bir engel olmadığını, mahkemenin yetkisini tespit eden bir yetki sözleşmesi, icra dairesi için de geçerli olacağından davacı tarafın yetki itirazlarının reddi gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer takip borçlularının adresinin Mersin ili olduğunu, çekin Mersin de ibraz edildiğini, ayrıca çekin götürülecek borçlardan olduğunu ve alacaklının ikametinin de Mersin olduğunu, bu nedenlerle yetki itirazının yerinde olmadığını, imzaya ve borca itirazın da kötü niyetli yapıldığını beyan etmiş, davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; takibe dayanak çekte muhatap bankanın Adana da olduğu, keşide yerinin de Adana olduğu, davacının ikametinin de Adana da olduğu diğer borçlulara itiraz tarihi itibariyle tebligat yapılmadığından Mersin İcra Dairesi'nin yetkisinin kesinleşmediği, bu nedenlerle yetkili icra dairesinin Adana İcra Dairesi olduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulüne dosyanın istek halinde davacı borçlu yönünden tefriki ile Adana İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir....
ciro edildiğini, borca ve imzaya itirazın yerinde olmadığını, çekin şirket yetkilisinin bilgisi, görgüsü ve yetkisi dahilinde imzalanıp kaşelenmiş ve ciro edilmiş olduğunu, yetkiye, imzaya ve borca itirazın yerinde olmadığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....