Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Kağıthane/İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nun 43.maddesi uyarınca takip yolunun, iflas yolu ile takiple değiştirmesi halinde, takip yolunu değiştirmek isteyen alacaklının başvurusu üzerine icra müdürünün önceki takip talebi ve ödeme emrine uygun bir ödeme emri düzenleyip borçluya göndermesi gerekmektedir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 24/04/2013 tarih 2013/1941 E. 2013/2626 K. sayılı ilamı; "İİK’nın 43. maddesine göre, iflasa tabi borçlu aleyhine haciz veya iflas yollarından birinin seçilmesi mümkündür....

Tebligat ekinde ise ödeme emri ve dayanak belge suretinin ekli olduğu ifade edilmiştir. Ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Ödeme emri usulüne uygun tebliğ edildiğinden, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. İİK'nun 176.maddesinin göndermesi ile İİK'nun 156/son fıkrası uyarınca, iflas ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde iflasın istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 13/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 24/01/2020 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. İİK'nun 176. maddesinin göndermesi ile İİK'nun 158/1 ve 166/2 maddesinde belirtilen usule göre mahkemece gerekli ilanlar yapılmış, iflas davası 27/11/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde, 25/11/2020 tarihinde ... Gazetesi'nde ilan edilmiştir....

    Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde, Bakırköy ...İcra Müdürlüğü’nün ......

      (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş takip kesinleşmiştir. Davalı tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borç kesinleşmiştir.Davalı tarafça ödemeye ilişkin herhengi resmi ya da yazılı bir belge geçen süre içinde sunulmamış ve ödeme iddiasını ispat edememiştir. Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş davalı tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borç kesinleşmiştir. Tüm bu nedenlerle; davalının depo emri ara kararını yerine getirmediği dikkate alınarak davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... numarasında kayıtlı davalı ......

        Hukuk Dairesinin 04.04.2019 tarih ve 2018/1836 E- 2019/680 K sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir....

          İtiraz alacaklıya tebliğ edilmemiş ise de dosya işlemsiz bırakılmış ve 01.04.2010 tarihinde davacı vekili tarafından dosyanın yenilenmesi istenmiş 05.04.2010 tarihinde bu talep takibe itiraz edildiği gerekçesi ile red edilmiştir. Bundan sonra yine hiçbir işlem yapılmamış ve 19.03.2012 tarihinde davacı alacaklının vekili yetki itirazını kabul ettiğini belirterek dosyanın Kars'a gönderilmesini istemiş, dosya Kars'a gönderilerek 2012/1146 numarasına kaydı yapılmış, yeniden 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş ve davalı 05.11.2012 tarihinde itiraz etmiştir. Davacı bu itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından ilk icra takibine yetki ve borca ilişkin olarak borçlu tarafından 01.07.2008 tarihinde yapılan itiraz ile takip durmuş ve aynı zamanda KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre kesilmiştir....

            Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı borçlu takibe itirazında genel olarak borca itiraz etmiş, özel bir itiraz nedenine dayanmamış olup ispat yükü davacı alacaklıdadır. Geçiş ihlali yapan ......

              Dairesinin 2011/7461 esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine ....240,00 TL asıl alacak miktarlı takip başlattıklarını, gönderilen ödeme emrine yetki ve borç yönünden itiraz ettiklerini ve bunun üzerine takibin durduğunu, TTK ve BK'nun ilgili maddeleri gereğinve müvekkil şirketin sigortalısına yaptığı bu ödemeyi istemekte haklı olduğnu, sigortacının sigortalısına ödediği tazminatı haksız fiil ile zarara sebebiyet verenlerden ve bu fiilden sorumlu olanlardan kendi sigortalısına halef olarak geri alma hakkına haiz olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı davanın kabulü ile tam fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere müvekkili ... şirketinin ... poliçesi kapsamında yaptığı ödemeden dolayı rücuen ....250,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; davacı vekili ....05.2014 tarihli açıklama dilekçesi ile müvekkil ... şirketinin aracın ikici el değeri olarak ....450,00 TL'nin sigortalı...

                Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....

                  (Yargıtay 12.HD 05/12/2011 tarih 2011/9706 E, 2011/28061 K sayılı ilamı) Dolayısıyla somut olayda davacının takip dayanağı belgelerin icra emrine eklenmemesi nedeniyle icra emrinin iptali isteminin haksız olduğu yine İİK'nın 34. Maddesi uyarınca ilamlı takiplerde alacaklı istediği yer icra dairesinde takip başlatabileceğinden davacının yetki itirazının haksız olduğu ve takibe konu Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/281 esas 2019/89 karar sayılı ilamı ve takip dosyasının incelenmesinde de faiz talebinin haklı olduğu değerlendirilmekle davacının yetki itirazı ve şikayetlerinin haklı olmadığı anlaşılmakla şikayetin ve yetki itirazının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir." şeklindeki gerekçelerle şikayetin ve yetki itirazının REDDİNE karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu