İcra Müdürlüğü aracılığıyla ödeme emrine itirazda bulunduğunu, borçlunun davayı açmasının ödeme emrine itiraz etmesinin kendi aleyhine başlatılan icra takibine mutalli olduğunu gösterdiğini, borçlunun 18/10/2019 tarihli dilekçesinde kendi aleyhine başlatılan icra takibinin haricen öğrendiğini, tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmişse bile muhatabın tebliğe muttali olmuş ise muteber sayıldığını, yani borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, borçlunun Kayseri 4....
Av. ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.06.2012 gün ve 2011/117 E. - 2012/215 K. Sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Heyetçe incelenmesine gerek görülen, Elmalı/Antalya İcra Müdürlüğü'nün 2011/485 esas sayılı dosyasında, dosya borçlusu ...'e yapılmış bir ödeme emri tebliği ile bu ödeme emrine yönelik bir itiraz dilekçesi olup olmadığının araştırılarak, varsa ödeme emrinin tebliğ edildiğini gösteren tebligat parçasının ve borçlunun bu ödeme emrine karşı itiraz dilekçesinin aslının veya onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun yetki itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek, dosya yetkili ....Müdürlüğü’ne gönderilmiş, icra müdürlüğünce borçluya örnek no:7 ilamsız takipte ödeme emri gönderilmiş, bu ödeme emrine itiraz üzerine söz konusu dava açılmıştır. İ.İ.K.’nun 43. maddesi uyarınca iflasa tabi şahıslar hakkında yapılacak takiplerde iflas yoluyla takip ve haciz yoluyla takiplerden birini seçen alacaklı bir defaya mahsus olmak üzere takip yolunu değiştirebilir. Oysa davacı alacaklının talebi İ.İ.K.’nun 42. maddesi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, bu takip yolu bırakılıp başka bir takip yolu seçilemez. İtirazın iptali davaları icra takibine sıkı sıkıya bağlı dava türlerinden olup, itirazın iptali davası açma koşullarından biri de usulüne uygun yapılmış bir icra takibinin yapılmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece yetki itirazının reddine ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Takibe ve davaya dayanak yapılan ve karara esas alınan 01.05.1999 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....
İİK'nın 43. maddesi uyarınca takip yolunun, iflas yolu ile takiple değiştirmesi halinde, takip yolunu değiştirmek isteyen alacaklının başvurusu üzerine icra müdürünün önceki takip talebi ve ödeme emrine uygun bir ödeme emri düzenleyip borçluya göndermesi gerekmektedir. Somut dosyada ise kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine ilişkin ödeme emrinde yer almayan 550,00 TL'nin, İİK'nın 43/2 maddesi uyarınca takip yolunun kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takip olarak değiştirilmesi neticesinde ödeme emrine eklenmesi sebebiyle emsal ilamlarda da ifade edildiği gibi usul ve yasaya uygun geçerli bir iflas takibinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....
İtiraz süresi ödeme emrinin tebliği ile başlayıp borçlunun daha önce takibi öğrenmesi süreyi başlatmaz. Somut olayda borçluya gönderilen bir ödeme emrinin bulunmadığı, borçlunun 10.07.2019 tarihinde takibe itiraz ettiği, alacaklının (takipten feragat etmediği sürece) takibi sürdürme iradesinin varlığı dikkate alındığında borçlunun takibe itiraz hakkının bulunduğu, öte yandan İİK.'...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 6183 sayılı Kanunun "ödeme emrine itiraz" başlığını taşıyan 58. Maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre ödeme emrine itiraz süresi yedi gündür. Bu süre, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar. Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 07.02.2012 tarihinde davacı ...'...
ödeme emrinde gönderilmemiş olması nedeniyle takibin ve ödeme emrinin iptaline, borca itirazının kabulü ile takip ve ödeme emrinin iptaline, haksız takip nedeniyle alacaklı aleyhine %20 kötü niyet tazminatı hükmedilmesini talep etmiştir....
Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Kağıthane/İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nun 43.maddesi uyarınca takip yolunun, iflas yolu ile takiple değiştirmesi halinde, takip yolunu değiştirmek isteyen alacaklının başvurusu üzerine icra müdürünün önceki takip talebi ve ödeme emrine uygun bir ödeme emri düzenleyip borçluya göndermesi gerekmektedir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 24/04/2013 tarih 2013/1941 E. 2013/2626 K. sayılı ilamı; "İİK’nın 43. maddesine göre, iflasa tabi borçlu aleyhine haciz veya iflas yollarından birinin seçilmesi mümkündür....
Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi "Kağıthane/İstanbul" olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK'nun 43.maddesi uyarınca takip yolunun, iflas yolu ile takiple değiştirmesi halinde, takip yolunu değiştirmek isteyen alacaklının başvurusu üzerine icra müdürünün önceki takip talebi ve ödeme emrine uygun bir ödeme emri düzenleyip borçluya göndermesi gerekmektedir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 24/04/2013 tarih 2013/1941 E. 2013/2626 K. sayılı ilamı; "İİK’nın 43. maddesine göre, iflasa tabi borçlu aleyhine haciz veya iflas yollarından birinin seçilmesi mümkündür....