Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi yerleşim yeri mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece alacağın varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir. Bu durumda akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu kabul edilemeyeceğinden, TBK'nın 89/1. maddesi uygulanmaz. Davalının ikametgahı ...'de, davacının ikametgahı ise ...'dadır. Davalı yetki itirazında kendi ikametgahına göre yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu bildirmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın, süresinde yapılan yetki itirazı üzerine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....

    İcra Müdürlüğü'nün ...esas sayılı takip dosyası kapsamında takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, borçlu şirketin tüm taşınmazları ve taşınır malları üzerindeki hacizlerin meblağ ve sayısı ve geçen süreler göze alındığında borçlu şirketin borcunu ödemeyeceğinin aşikar olduğunu, borca batık olduğunun sabit olduğunu, takip şeklinin İİK md. 43 kapsamında iflas yolu ile takibe çevirerek borçlu tarafa Örnek 11 Ödeme emri gönderildiğini ve borçlu şirket vekilinin ilgili dosyada yetkiye, borca ve fer'ilerine tümü ile itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ilama dayalı alacaklarda alacaklının genel yetki kuralı ile bağlı olmadığını, borçlunun yetkiye itirazının geçerli olmadığını, takibe konu borcun ödenmediğini, takibe itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek borçlunun haksız itirazının kaldırılmasına, haksız itiraz sebebi ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağın doğum tarihinden itibaren işlemiş tüm fer'ileri birlikte borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmesine...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın yetkiye borca ve takibe itiraz ettiğini, mahkemece yetki itirazının reddedildiğini, borca ve takibe itirazın kabul edilerek takibin iptaline karar verildiğini, bonoda vadenin esaslı bir şekil şartı olmadığını, vadenin belirtilmemesinin bonoyu geçersiz hale getirmediğini, iki vade olmasının da senedi geçersiz hale getirmeyeceğini, bu nedenle verilen kararın isabetsiz olduğunu, ayrıca yetki itirazı reddedilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 21/02/2019 tanzim, 01/09/2019 vade tarihli bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davalının takibe konu senette lehtardan sonra gelen hamil ciranta olduğu, davacı şirketin keşideci, diğer davacıların ise kefil olarak senette imzalarının bulunduğu, her ne kadar davacı taraf yetki itirazında bulunmuş ise de; takibe konu bonoda düzenleme yerinin İstanbul olması nedeni ile yetki itirazının yerinde olmadığı, davacılara çıkartılan ödeme emri tebligat parçalarının üzerinde örnek ödeme emri ile birlikte eklerini ihtiva ettiğinin yazılı olduğu, takip talebi ekinde de bono fotokopisinin mevcut olduğu, ödeme emri ile birlikte bono fotokopisinin gönderilmediğine yönelik şikayetin yerinde olmadığı, davacı tarafın takibe konu bonodaki imzaya itiraz etmediği, takibe konu senedin kambiyo vasfında olduğu, davacı tarafın delil olarak dayandığı kira sözleşmesinde...

      Bu hükme göre, yetki sözleşmesi (veya yetki şartı) yapan taraflar, aksine bir düzenleme yapmamışlarsa, dava sadece yetki sözleşmesinde kararlaştırılmış olan mahkemede açılabilir. Diğer bir deyişle, aksi belirtilmediği sürece HMK, yetki sözleşmesinde gösterilen mahkemenin münhasır yetkili mahkeme olacağını kabul etmiştir. Bu şekilde yapılmış olan yetki sözleşmesinin münhasır yetkili olacağı madde gerekçesinde de açıkça belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, taraflar, salt bir münhasır yetki sözleşmesiyle, kanunun öngörmüş olduğu genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisini kaldırmış olmaktadırlar. Taraflar, bu sonucun ortaya çıkmasını istemiyorsa, yani genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa yetki sözleşmesinde bunu ayrıca belirtmek zorundadırlar. Buna göre, münhasır yetki sözleşmesinden kasıt, tarafların yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemeden başka bir mahkemede dava açılamaması üzerinde anlaşmalarıdır....

        Bu haliyle davalı alacaklı tarafından davacı borçlulara karşı İstanbul İcra Dairelerinde icra takibi yapılamayacağından ve yetki itirazı ile birlikte borcun esasına itiraz edilmesi durumda öncelikle icra dairesinin yetkisinin araştırılması, şayet buna ilişkin itiraz yerinde değilse borcun esasına karşı itirazın incelenmesine geçilmesi gerektiğinden, davacı borçluların yetki itirazlarının kabulü ile İstanbul 1. İcra Müdürlüğünün 2020/26637 esas sayılı takip dosyasında yetkisizliğine, takip dosyasının karar kesinleştiğinde ve istek halinde İcra Müdürlüğü tarafından Trabzon Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, yetki itirazı kabul edildiğinden diğer şikayet ve itirazlar hakkında mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına, " karar verildiği görülmüştür....

        İcra Müdürlüğünün 2009 /12995 sayılı dosyasında yapılmış, borçlu süresinde borca itiraz etmiş, icra müdürlüğünün yetkisine itiraz etmemiştir. Davalı, 15.06.2009 gününde yapılan dava dilekçesi tebliğinden sonra 19.06.2009 tarihinde süresinde yetki itirazında bulunmuştur. İtirazın iptali davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.(HUMKm..9) Akdi ilişkinin çekişmesiz olduğu durumlarda BK.'nun 73/b-1 hükmüne göre alacaklının ikametgahı mahkemesinde de itirazın iptali davası açılabilir. Akdi ilişkinin varlığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık varsa, bu durumda alacaklının kendi ikametgahı mahkemesinde açtığı itirazın iptali davası yetki itirazı ile karşılaşabilir. Borçlu takibe itirazında sadece borcum yoktur şeklinde itiraz etmişse alacaklı akdi ilişkinin varlığını ve bu ilişki nedeniyle takip konusu meblağ kadar alacaklı olduğunu kanıtlamalıdır. Somut olayda borçlu, borca, takibe ve imzaya itiraz etmiştir....

          GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağının tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibinde, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz ile birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş, mahkemece verilen ara karar ile yetki itirazının reddine karar verilerek, yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. İtirazın iptali davasının dinlenilme koşullarından birisi de, takibin yetkili icra dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış olmasıdır. İİK'nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasında yetkili icra dairesinde takip yapılması özel dava şartı niteliğinde olup, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması şartıyla, mahkemece bu hususun kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Eldeki davada Bakırköy ......

            . - K A R A R - Davacı vekili, davalıdan olan alacağı için icra takibine giriştikten sonra davalının asıl borcu ödeyerek takibe yetki ve fer’ileri yönünden itiraz ettiğini, davalının yetki itirazını kabul ederek, yetkili icra dairesinde, icra harç ve masrafları ile icra vekalet ücretleri için başlattıkları takibe davalının itiraz ettiğini ileri sürerek davalının haksız itirazının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin ödeme emri tebliğinden önce borcunu ödediğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, takibin fer'ileri yönünden itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Patnos İcra Hukuk ve Ağrı İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe itiraza ilişkindir. İİK.'nun 4.maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetlerin takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ait kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda ise, icra takibi Patnos İcra Müdürlüğünde yapılmış olup, bu takibe karşı yetki ve diğer itiraz ile şikayetlerin inceleme mercii İİK'nun 4.maddesi uyarınca Patnos İcra Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Patnos İcra Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu