İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Davalı tarafın takipte yetkiye itiraz ettiği ve itirazını da yetkili icra dairelerini de bildirdiği, bu sebeple geçerli bir yetki itirazının bulunduğu, itirazın iptali davalarında yetkili icra müdürlüğünde takip başlatılmış olmasının bir dava ön şartı olduğu, buna göre akdi ilişki inkar edilmediği hallerde bu ilişkiden doğan para borçlarında ifa yeri TBK 89/1-1 maddesi uyarınca alacaklının ikametgahının bulunduğu yer olduğu, dolayısıyla para borçlarında alacaklının ikametgahı icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğu, Ancak borçlu tarafın sözleşme ilişkisinin varlığını kabul etmediği, Dolayısıyla genel yetki kuralı çerçevesinde yetkili icra müdürlüğünün borçlunun ikametgahına göre belirleneceğinden ve davalı taraf aradaki sözleşme ilişkisini açıkça inkar ettiğinden somut uyuşmatlıkta da TBK 89/1-1 maddesinin uygulanamayacağı, bu sebeple Bursa İcra Dairelerinin takipte yetkili olmadığından ve dava ön şartı bulunmadığından davanın reddine karar...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Davalı tarafın takipte yetkiye itiraz ettiği ve itirazını da yetkili icra dairelerini de bildirdiği, bu sebeple geçerli bir yetki itirazının bulunduğu, itirazın iptali davalarında yetkili icra müdürlüğünde takip başlatılmış olmasının bir dava ön şartı olduğu, buna göre akdi ilişki inkar edilmediği hallerde bu ilişkiden doğan para borçlarında ifa yeri TBK 89/1- 1 maddesi uyarınca alacaklının ikametgahının bulunduğu yer olduğu, dolayısıyla para borçlarında alacaklının ikametgahı icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğu, Ancak borçlu tarafın sözleşme ilişkisinin varlığını kabul etmediği, Dolayısıyla genel yetki kuralı çerçevesinde yetkili icra müdürlüğünün borçlunun ikametgahına göre belirleneceğinden ve davalı taraf aradaki sözleşme ilişkisini açıkça inkar ettiğinden somut uyuşmatlıkta da TBK 89/1- 1 maddesinin uygulanamayacağı, bu sebeple Bursa İcra Dairelerinin takipte yetkili olmadığından ve dava ön şartı bulunmadığından davanın reddine karar...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/995 KARAR NO : 2022/2256 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PATNOS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2019/13 ESAS, 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen icra takibine itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Patnos İcra Dairesinin 2019/236 esas sayılı icra emrine itiraz ettiğini, alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe , borca, ödeme merine, faiz oranına ve işlemiş faize , ferilerine açıkça itiraz ettiğini , yetki yönünden itiraz ettiğini, icra takibinin durdurdulmasını talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davacı alacaklı vekili tarafından davalı hakkında Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/12531 Esas sayılı dosyasıyla genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, davalıya ödeme emri tarihinde tebliğ edilmiş, davalı 13/11/2019 tarihli dilekçesi ile yetkiye, borca, faiz ve fer'ilerine itiraz etmiş, icra müdürlüğünce 19/11/2019 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı alacaklı yetki itirazının kaldırılması için dava açmış, mahkemece davanın kabulü ile davalı borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, müvekkili aleyhine İstanbul 33.İcra Müdürlüğü'nün 2019/43057 E.sayılı dosyası ile yapılan takipte yetkiye, borca ve faize itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda yetkiye ve borca itirazın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, takip dayanağı çekin Türk Ticaret Kanununda belirtilen tüm yasal unsurları içerdiği, yasal süresi içinde bankaya ibraz edildiği, çekte keşide yerinin İstanbul olduğu, bu nedenle İstanbul İcra dairelerinin yetkili olduğu, borcun ödendiğine dair, İİK.169/a-1 maddesi kapsamında bir belge sunulmadığı, istenilen işlemiş faiz ve talep edilen faiz oranında da usulsüzlük bulunmadığı, Savcılık soruşturması ve menfi tespit davası sonuçlanmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, icra mahkemesi kararlarının, istisnalar hariç, maddi anlamda kesin...
Anılan hükümler çerçevesinde birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak anılan hüküm, borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması ve itiraz tarihi itibariyle diğer borçlu yönünden yetkinin kesinleşmiş olduğu hal içindir. (Yargıtay 12. HD., 26.05.2014 tarih ve 2014/12042 E., 2014/14867 K., sayılı ilamı)....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, takipte hem asıl borca hem de faize itiraz ettiğini, davacının sadece faize itiraz edilmiş gibi bu davayı açtığını, asıl alacağın 8.123.03 YTL olup, tüm borcun ise 11.656.58 YTL olduğunu, bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının 8.123.03 YTL’ si asıl alacak olmak üzere toplam 11.656.58 YTL için takip başlattığı, davalının da hem asıl borca hem de faize itiraz ettiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
DAVA Borçlular İcra Mahkemesine başvurularında, sair itirazlarının yanı sıra, takibe dayanak bononun yetkili mahkemeyi gösteren kısmı dahil boş olarak acentelik sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, taraflar arasındaki acentelik ilişkisinin sona erdiği Kasım 2019 tarihinden sonra alacaklının bonoyu anlaşmaya aykırı şekilde doldurarak yetki kaydı da koymak suretiyle takip başlattığını, acentelik sözleşmesinde veya sair bir sözleşmede yetki kaydının kabulünde olduğuna dair bir hüküm bulunmadığını, İstanbul İcra Dairesinin yetkisiz olduğunu ve adresine göre yetkili icra dairesinin Malatya İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek itiraz ve şikayetlerinin kabulü ile takibin tamamen iptaline karar verilmesini ve alacaklının %20'den az olmamak üzere tazminat ve %10 oranında para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir. II....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının takibe konu senette ciranta konumunda olduğunu, alacaklının ödememe protestosu çekmemiş olmasının davacı hakkında takip hakkını ortadan kaldırdığını, bu durumun İİK'nın 170/a-2 maddesi gereği icra mahkemesince re'sen araştırılmak zorunda olduğunu, takipte yetkili icra müdürlüğü Menemen İcra Müdürlüğü olmasına rağmen mahkemenin yetki itirazlarını reddettiğini, davacı tacir olmadığından senetteki yetki sözleşmesinin geçerli olmadığını, borca ve faize itirazlarını tekrar ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye ve borca itiraza ve ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir. İzmir 5....
Sayı ile takip başlatıldığını, davalı tarafça borca, ferilerine ve faize itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, İstanbul ... İcra Müdürlüğü ... E. Sayılı dosyada yapılmış olan itirazın iptaline ve takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını beyan ederek yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; dava, 05/03/2017 tarihli makine kırılması sigorta poliçesi ile sigortalı "...CX5080......