Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 169/a-1. maddesinde; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince, mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması (yetki itirazının incelenmesi hariç) gerekir....

    Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan abonelik Sözleşmelerine istinaden davalı şirkete hatlar tahsis edildiğini ve müvekkili şirket tarafından hizmet sağlandığını, davalı borçlu firmanın faturadan kaynaklı borcunu süresinde ödememesi üzerine alacaklarının tahsili amacıyla .... İcra müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından, yetkiye, borcun tamamına, faize ve diğer tüm ferilerine haksiz ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, takibin durduğunu, davalı borçlu şirketin yetki itirazının hukuktan yoksun olduğunu, taraflar arasında imzalanan "......

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından usule uygun biçimde duruşmaya davet edilmediğini, kendisine tebligat gönderilmeden duruşma gün ve saatini öğrenmesinin mümkün olmadığını, dosyanın işlemden kaldırıldığı da kendisine bildirilmediğinden dosyayı yenileme imkanın olmadığını, dosyanın işlemden kaldırılması usulünün yargılamanın aleyhine gittiğini anlayan davacılar tarafından kötüye kullanıldığını, ancak somut olayda dosyanın henüz karar aşamasına gelmediğini, bu nedenle kendisinin yargılamayı uzatma veya sonuçlarından kaçıma gibi bir durumunun söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye, borca ve işlemiş ve işleyecek faize itiraz ile kambiyo şikayeti davasıdır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin borca itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunmadığını, yasal itiraz süresi geçtikten sonra 01/03/2021 tarihinde dava dilekçesinden ayrı olarak itiraz dilekçesi göndermiş olduğunu, süresi içerisinde yapılmayan yetki itirazına muvafakatlerinin olmadığını, her ne kadar yetki itirazında yetkili icra dairesinin İznik olduğu gösterilmişse de takibin başlatıldığı Bursa İcra Daireleri de T.B.K. 89. Maddesine göre seçimlik haklarından dolayı yetkili olduğunu, ayrıca söz konusu icra takibinde borca yapılan itirazın haksız ve borcun tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek, davanın reddine, takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının yetki itirazının reddine, davacının borca, faize ve borcun fer'ilerine yönelik itirazları ile tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, dair karar verilmiştir....

      Tic LTD ŞTİ olduğu, takibin 2.616,20 TL alacağa VE 116,76 TL işlemiş faize ilişkin ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 11/03/2019 tarihinde borçluya tebliğ edildiği ve borçlunun 13/11/2019 tarihinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itirazın süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmıştır. , itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 10/01/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmıştır....

        DAVA Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde; aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, usule uygun herhangi bir tebligat olmadığından takipten haricen haberdar olduklarını, takip dayanağı çeklerde keşide yeri, muhatap banka şubesi ve müvekkili adresinin ... olduğunu, takipte ... İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca borç ilişkisine, faize, ferilerine de itiraz ettiklerini beyanla yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili ... İcra Dairelerine gönderilmesine, yine borca, ferilerine ve faize itiraz doğrultusunda takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dosya üzeri karar verildiğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....

          - K A R A R - Davacılar, davalı şirketin araçlarına akaryakıt satmış ve mal senedi başlıklı fişler düzenlenmiştir. Davacılar akaryakıt bedeli ve işlemiş faiz alacağının tahsili için icra takibi yapmış, davalı işlemiş faiz ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Dava icra dairesinin yetkisine ve işlemiş faize yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisiz olduğunu asıl alacağın ödendiğini faiz talebinin yasal dayanağı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda akdi ilişki inkar edilmediğinden davalının yetki itirazının HUMK 10 ve BK.’nun 73. maddesine göre reddine, akaryakıt fişlerindeki taahhüt bağlayıcı olmadığından işlemiş faiz talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz,"hükmünün düzenlendiği, 6100 Sayılı HMK.nın 19/2 maddesine göre, davalı taraf vekilinin icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, yetkili İcra Dairesinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu beyan etmiş olduğu, cevap dilekçesi ile de bu talebini yinelediği, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunmadığı, davalı tarafın ikametgah adresinin Ataşehir/İSTANBUL olduğu, Ataşehir İlçesinin yargı çevresinin İstanbul Anadolu Adliyesi sınırları içinde kaldığı, İİK.50.mad.gereği öncelikle yetki itirazı konusunda karar verilmesi gerektiği ve HMK 6 mad.gereği genel yetkili Mahkemenin ve icra dairelerinin borçlunun ikametgahı olması sebebiyle ve takibin borçlunun ikametgahında yapılması gerektiğinden, icra takibi başlatılan tarafın ikametgah adresinin ......

              İcra dairesi (İcra takiplerinde olduğu gibi) iflas takibinde de yetkisiz olduğunu kendiliğinden nazara alamaz (gözetemez); borçlu, icra dairesinin yetkisine ancak m.50,II gereğince ödeme emrine itiraz süresi içerisinde (varsa esas hakkındaki itiraz ile birlikte) itiraz edebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde yetki itirazında bulunmazsa artık ticaret mahkemesinde (iflas davasında) icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri süremez ve ticaret mahkemesi de icra dairesinin yetkisiz olduğunu kendiliğinden gözetemez. Buna karşılık borçlu ödeme emrine itiraz süresi içerisinde usulüne uygun biçimde yetki itirazında bulunmuş ise bu yetki itirazının kaldırılması da iflas davası ile ticaret mahkemesinden istenir (m. 156,III; m.174). Bu halde, ticaret mahkemesinin ilk önce yetki itirazının incelemesi gerekir (Karş: m.50,II). Ticaret mahkemesi, yetki itirazını yerinde görmezse o zaman yetki itirazını reddederek, iflas davasının esası hakkında incelemeye geçer....

                Bu yetki kuralları kesin olmadığından, HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir. Yine, 116/1-a maddesinde "Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı"nı "ilk itiraz" olarak düzenlemektedir. 117/1. madde ise; "ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez." hükmünü içermektedir....

                  UYAP Entegrasyonu