Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yetki itirazının reddine ve taraflar arasında derdest menfi tespit davası bulunduğundan bahisle borca itiraz ve takibin iptali isteminin de reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; 6100 sayılı HMK'nın 17. maddesinde yetki sözleşmesi düzenlenmiş olup bu hükme göre, tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır. Buna göre, HMK ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirtilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/536 KARAR NO : 2022/2791 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/109 ESAS, 2021/797 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE BORCA İTİRAZ, ŞİKAYET KARAR : İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/109 Esas, 2021/797 Karar sayılı dosyasında verilen yetkiye ve borca itirazın reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilleri aleyhine İzmir 5....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2019 NUMARASI : 2019/426 ESAS 2019/1125 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 13....

    Alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla takibe geçilmiş, borçluya örnek no 7 örnek ödeme emri 19/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu vekili tarafından icra müdürlüğüne sunulan 26/04/2021 tarihli itiraz dilekçesiyle yetki itirazı ile birlikte borca kısmi itiraz edilmiş ve icra müdürlüğünün 27/04/2021 tarihli kararı ile İİK. 62/1. maddesine göre süresinde olan itiraz nedeniyle İİK.nun 66. maddesi uyarınca takibin durmasına karar verilmiş, alacaklı vekilinin icra müdürlüğünce borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi talebinin icra müdürlüğünün şikayete konu 29/04/2021 tarihli kararı ile yetkiyi değerlendirme merci olmadığı sebebiyle talebin reddine karar verilmiş olduğu görülmüştür. İlamsız takiplerde borçlunun itirazı üzerine takibin durması halinde izlenecek yollar İİK'nın 67. ve 68....

    Takip dayanağı bono üzerinde düzenleme yerinin Bakırköy olduğunun yazılı olduğu ve yukarıda yazılı yetki kurallarına ilk derece mahkemesi kararında da değinildiği halde takipte Bakırköy İcra Dairesi yetkili olmasına karşın, yetki itirazının reddi gerekirken, gerekçe ve varılan sonuç bakımından çelişki oluşturacak şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan davacının yetki itirazın tıpkı imzaya ve borca itiraz gibi İİK'nın 169/a-1. ve 170/2. Maddeleri gereğince duruşmalı olarak incelenmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile davanın karara bağlanması da doğru değildir. Yine, yetki itirazının kabulü üzerine yasada ödeme emrinin iptaline karar verileceği yönünde bir düzenleme bulunmadığı halde, Mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi de isabetsizdir. O halde, takip yetkili Bakırköy İcra Müdürlüğünde başlatıldığından, davacının yetki itirazı yerinde olmadığından, diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenmesi için ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmalıdır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....

    Bu takdir hakkının özellikle savunma hakkının gerektiği gibi kullanılabilmesi bakımından, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerde duruşma açılması yönünde kullanılmasının uygun olacağı ve HGK'nun yerleşik uygulamasının da bu yönde olduğu ayrıca davacının borca itiraz talebi de bulunduğu nazara alındığında mahkemece tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin ve borca itirazın duruşmalı olarak değerlendirilmesi yerine, bu hususun gözden kaçırılması suretiyle evrak üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiş; mahkeme kararının bu gerekçe ile HMK'nun 353/1- a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Ltd Şti'nin de borca, ferilerine ve yetkiye itiraz ettiğini, davalı borçluların itirazlarının yasal süresi içerisinde ve geçerli olduklarını, Hadim İcra Müdürlüğü'nün itiraz üzerine icranın durdurulmasına dair 02/02/2018 tarihli kararı ile davacı alacaklı vekilinin icranın devamına ilişkin talebinin reddine dair 05/02/2018 tarihli kararının hukuka uygun olduğunu, İİK'nun 50. maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....

    Her ne kadar borca itiraz doğru icra müdürlüğüne hitaben yapılmamış ve dilekçe başka icra müdürlüğüne gönderilmiş ise de; borçlunun itiraz dilekçesinin gönderildiği müdürlük ve dosya numarasının, uyuşmazlık konusu Yalova İcra Müdürlüğü'nün 2020/4401 esas sayılı dosyasının yetkisizlik kararı ile gelmeden önceki müdürlük ve numara olduğu, dolayısıyla borçlunun dilekçesinin, takibin ilk olarak başlatıldığı ve yetkisizlikle kapatılarak Yalova İcra Müdürlüğü'ne icra dosyasının gönderildiği dosyaya hitaben yazılmış olması ve dosya taraflarının da dilekçede aynı olması gözetildiğinde, itiraz dilekçesinin taraflarla tamamen ilgisiz bir icra dosyasına sunulmadığı, söz konusu durumun kabul edilebilir bir yanılgıdan ibaret olduğunun kabulü gerektiği aşikardır. Aksini düşünmenin aşırı şekilcilik olup, hak kaybına neden olacağı açıktır....

    Somut olayda; borçlunun icra müdürlüğüne ibraz ettiği 26/09/2019 tarihli dilekçesinde husumet ve yetkiye itiraz edildiği, husumet itirazı içeriğine göre genel olarak itiraz iradesinin çıkarılabildiği, gerçek maksat ve isteğinin borca itiraz iradesini taşıdığı , bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği, kaldı ki borçlu tarafından Kocaeli İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna yönelik yetki itirazında bulunulduğu geçerli bir yetki itirazı söz konusu iken yetki itirazı kaldırılmadan takibe devam edilmesinin İİK 66/1 maddesine aykırılık teşkil edeceği dolayısıyla itiraz nedeniyle durdurulmuş takip nedeniyle takibe devam edilerek haciz istenmesine yasal olanak bulunmadığı, tüm bu sebeplerle şikayetin reddine karar vermek sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın Reddine" karar verildiği görülmüştür....

    UYAP Entegrasyonu