Tebligat ekinde ise ödeme emri ve dayanak belge suretinin ekli olduğu ifade edilmiştir. Ödeme emrinin tebliğine rağmen davalı tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Ödeme emri usulüne uygun tebliğ edildiğinden, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. İİK'nun 176.maddesinin göndermesi ile İİK'nun 156/son fıkrası uyarınca, iflas ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde iflasın istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 13/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 24/01/2020 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. İİK'nun 176. maddesinin göndermesi ile İİK'nun 158/1 ve 166/2 maddesinde belirtilen usule göre mahkemece gerekli ilanlar yapılmış, iflas davası 27/11/2020 tarihinde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nde, 25/11/2020 tarihinde ... Gazetesi'nde ilan edilmiştir....
Bu şekilde itiraz üzerine takip durduğu halde alacaklının 29.01.2008 tarihinde ödeme emri çıkarılmasının talep edildiği ve bu talep üzerine ödeme emri gönderilmesi üzerine ... tarafından ikinci kez gönderilen ödeme emrinin iptali için şikayet yoluna başvurulmuştur. Ankara 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/204 Esas, 2008/182 Karar sayılı dosyasında şikayet başvurusu incelenmiş ve yukarıdaki aşamalar ve 01.03.2007 tarihinde ilk ödeme emrine itiraz dilekçesi verildiği ve bu nedenle takibin durduğu ve aynı dosya üzerinden yeniden yeniden ödeme emri tebliğinin yanlış olduğu belirtilerek ikinci kez ödeme emri tebliğine ilişkin işleminin iptaline karar verilmiştir. 05.03.2008 tarihinde verilen bu kararda açıkça ilk ödeme emrine itiraz edildiği ve takibin durduğu belirtilmiş olup itirazın iptali davası bu karar tarihi üzerinden altı yıldan fazla süre geçtikten sonra 07.07.2014 tarihinde açılmıştır....
Takip borçlusu davalının itiraz dilekçesi incelendiğinde; icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmadığı görülmektedir. Ancak, ... Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılan itirazın iptâli davasında, süresi içerisinde davalı vekili, mahkemenin yetkisine itirazda bulunarak uyuşmazlığın çözümünde ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu bildirmiş ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nce de dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, uyuşmazlığın çözümünde ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilmiş ve HUMK’nın 193. maddesinde öngörülen 10 günlük süresi içerisinde dava dosyası ... Sulh Hukuk Mahkemesi’ne intikal ettirilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nda, itirazın iptâli davaları için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. İtirazın iptâli davalarında yetkili mahkeme, HUMK’nın 9 ve izleyen maddelerinde düzenlenen yetki kurallarına göre belirlenir....
Takip borçlusu davalının itiraz dilekçesi incelendiğinde; icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmadığı görülmektedir. Ancak, Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılan itirazın iptâli davasında, süresi içerisinde davalı vekili, mahkemenin yetkisine itirazda bulunarak uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğunu bildirmiş ve Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi’nce de dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilmiş ve HUMK’nın 193. maddesinde öngörülen 10 günlük süresi içerisinde dava dosyası Bakırköy 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne intikal ettirilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nda, itirazın iptâli davaları için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. İtirazın iptâli davalarında yetkili mahkeme, HUMK’nın 9 ve izleyen maddelerinde düzenlenen yetki kurallarına göre belirlenir....
20/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda "davacının şube için yetkilendirildiği dönemde, davacıya finansal konularda yetki verilmediği, şube çalışanlarının ücretlerinin merkez tarafından ödendiği, davacının emrine şirket merkezince para transferi yapılmadığı, muhasebe ve ödemelerin şirket merkezince yapıldığının tespit olunduğu" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği ve iş bu kararın Yargıtay 10....
İtiraz alacaklıya tebliğ edilmemiş ise de dosya işlemsiz bırakılmış ve 01.04.2010 tarihinde davacı vekili tarafından dosyanın yenilenmesi istenmiş 05.04.2010 tarihinde bu talep takibe itiraz edildiği gerekçesi ile red edilmiştir. Bundan sonra yine hiçbir işlem yapılmamış ve 19.03.2012 tarihinde davacı alacaklının vekili yetki itirazını kabul ettiğini belirterek dosyanın Kars'a gönderilmesini istemiş, dosya Kars'a gönderilerek 2012/1146 numarasına kaydı yapılmış, yeniden 02.11.2012 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş ve davalı 05.11.2012 tarihinde itiraz etmiştir. Davacı bu itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı tarafından ilk icra takibine yetki ve borca ilişkin olarak borçlu tarafından 01.07.2008 tarihinde yapılan itiraz ile takip durmuş ve aynı zamanda KTK 109/son maddesindeki 2 yıllık süre kesilmiştir....
İşlemin dayanağı olan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un "Ödeme emrine itiraz" başlıklı 58. maddesinin 1. fıkrasında "Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir." düzenlemesine yer verilmiş; 2576 sayılı Kanun ile Bölge İdare, İdare ve Vergi Mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile vergi itiraz komisyonları kaldırılmıştır....
(Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş takip kesinleşmiştir. Davalı tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borç kesinleşmiştir.Davalı tarafça ödemeye ilişkin herhengi resmi ya da yazılı bir belge geçen süre içinde sunulmamış ve ödeme iddiasını ispat edememiştir. Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş davalı tarafından icra dairesinde yapılan bir itiraz söz konusu olmadığından ödeme emri ve borç kesinleşmiştir. Tüm bu nedenlerle; davalının depo emri ara kararını yerine getirmediği dikkate alınarak davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... numarasında kayıtlı davalı ......
Maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde, Bakırköy ...İcra Müdürlüğü’nün ......
Hukuk Dairesinin 04.04.2019 tarih ve 2018/1836 E- 2019/680 K sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. İİK'nun 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir....