Her ne kadar cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisiz olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmediğinden bu talep yönünden inceleme yapılmamıştır. Davalı tarafın usulüne uygun vermiş olduğu cevap dilekçesi ile ilk itirazlardan olan mahkemenin yetkisine itiraz etmiş olduğu görüldü. 6100 sayılı HMK'nın 17.maddesinde yetki sözleşmesi :''Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.'' şeklinde tanımlanmıştır.Madde metninden de anlaşılacağı üzere ancak iki tarafın tacir olduğu durumlarda yetki sözleşmesi yapılabilecektir....
İtirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Bu nedenle davada haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenmelidir (HGK 16.10.1996,19-601/711). İtirazın iptali davasında takipten önce, takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetilir. Ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alınmaz. Bu tür ödemeler kararın infazı sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınıp borçtan mahsup edilmelidir. Aksi halde ödeme tarihleri itibariyle takip konusu alacağa faiz yürütülüp, ödemenin öncelikle faize mahsup edilmesinden sonra kalan alacak saptanarak hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak işlem sonucu bulunan meblağ üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratır. Davacının davadan önce yapılan ödemeler yönünden tüm borç ödenip, infaz edilmediği sürece hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde olup, hükmün onanması gerekir....
den alacaklı olduğunu, bu alacağın ödenmesinin davalı tarafından üstlenildiğini ancak ödemede gecikme olması üzerine alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, takibe yetki ve borç yönünden itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra takibinin ve davanın yetkisiz yerde açıldığını, henüz alacağın muaccel olmadığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, 03.05.2011 tarihli sözleşmede ihtilafların çözümünde ... Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını bu nedenle davanın yetkisiz mahkemede açıldığı gerekçesiyle, davanın ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili bulunduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İcra takibinde gönderilen ödeme emrine karşı borçlu vermiş olduğu itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2020/124 ESAS 2020/352 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı|İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece12/10/2020 gün, 2020/264 E. 2020/474 K.sayılı kararla; "(I). 1- Yetki itirazının KABULÜNE, İstanbul 28. İcra Müdürlüğü'nün 2020/11657 esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip dosyasında, itiraz eden borçlu yönünden İİY’nin 50. ve 169a/1. maddeleri gereğince İCRA DAİRESİNİN YETKİSİZLİĞİNE, 2- Borçlu hakkında düzenlenen ödeme emrinin İPTALİNE, varsa bu ödeme emrine dayanılarak konulan hacizlerin KALDIRILMASINA, 3- Karar kesinleştikten sonra, istem olması durumunda dosyanın itiraz eden borçlu yönünden yetkili icra dairesi olan Gökçebey Nöbetçi İcra Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE, 4- Diğer itirazların işin niteliği gereği yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE (II). Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, (III)....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 58, 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ile birlikte takip dayanağı senet suretlerinin gönderilmediği şikayeti, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraza ilişkindir. İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2019/13440 E. Sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında 5.500,00 TL miktarlı 01/05/2017 tanzim, ilki 15/10/2017 vade tarihli toplam 11 adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibi olduğu, ödeme emrinin davacıya 04/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet ve itirazın yasal sürede olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davacı borçlunun yetki itirazının kabul edilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, 2020/1251 E. 2021/489 K. Sayılı karar ile, "itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....
Esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrine itiraz edildiğini, ancak ödeme emrine itirazda yetki itirazı bulunmadığını, para borçlarında ifa yeri alacaklının yerleşim yeri olduğundan icra takibinde ve davada Zeytinburnu ilçesinin bağlı olduğu Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca, dosyada kesin yetki hali de bulunmadığını, bu çerçevede, Bakırköy Mahkemelerinin ihtilafta yetkili iken, davalıların ikametine göre Manisa Mahkemelerinin yetkili olduğuna ilişkin karar verilmesinin isabetli olmadığını, dahası, dava dilekçesinin davalı ...'ya 22.12.2020 tarihinde, davalı ...'ya ise 12.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, cevap dilekçesinin ise 19.01.2021 tarihinde her iki davalı adına verildiğini, ... yönünden cevap dilekçesinin süresinde olmamasına rağmen, savunmalar değerlendirilerek yetki itirazının kabulünün isabetli olmadığını beyanla, ilk derece Mahkemesince verilen yetkisizlik kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir....
Sayılı kararıyla takibe dayanak belge sureti eklenmediğinden istemin kabulüne, 19.12.2012 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline karar verildiği 16.04.2013 tarihinde borçluya yeni ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun yasal sürede itiraz etmediği anlaşılmıştır. Önce gönderilen ödeme emrinin icra mahkemesince iptali üzerine, yeni ödeme emri tebliğ edilmiş olup, önceki ödeme emri ve buna ilişkin borca itiraz hükümsüz kalmıştır. Bu sebeple 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliği ile beraber süresinde borca itiraz edilmesi, tebligata ve ödeme emrine ilişkin şikayetler varsa bunların ileri sürülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde önceki ödeme emrine itiraz üzerine takip durmaya devam etmez ve yeni ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine takibe devam edilir. Ancak 16.04.2013 tarihinde yeni ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından süresinde borca itiraz edilmediği ve herhangi bir şikayet yoluna başvurulmadığı anlaşılmaktadır....
Ve Tic. A.Ş'ye 25.06.2020 tarihinde, davalı ... Adi Ortaklığı ... İnş. San. Ve Tic. A.Ş.'ye 28.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrine davalıların vekilleri aracılıyla 29/06/2020 tarihinde itiraz ettikleri, itiraz dilekçesinde icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, icra takibinin davalıların merkez adreslerinin İstanbul olması nedeniyle İstanbul'da başlatılması gerektiğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle davacıya olan borç miktarının 11.994,50 TL olduğunu ve bu miktarın icra dosyasına ödeneceğini, bu bedel haricindeki ödeme emrinde yazılı olan tüm borçlara itiraz ettiklerini, ayrıca asıl alacağa ve işlemiş faize, ferilerine de itiraz ettiklerini belirttikleri, yapılan itiraz üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu, davalılar tarafından 07.07.2020 tarihinde 11.994,50 TL'nin icra dosyasına yatırıldığı görülmüştür....
İcra Müdürlüğü'nün 2008/14125 sayılı dosyasında davalı borçlunun ödeme emrine itiraz tarihi, dosya içindeki aslı gibi onaylı icra dosyasındaki belgelerden tam olarak saptanamadığından, borçlunun ödeme emrine itiraz tarihini gösterecek icra dosyasının onaylı örneğinin temin edilerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....