GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T7 (Aile, T7 Çalışma Genel Müdürlüğü) 25/11/2019 tarih ve 58736034- 103.02- E.2983103 sayılı yetki tespit yazısının müvekkili şirkete 29/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, belirtilen yetkilendirmede 6356 sayılı Kanunun aradığı şartların bulunmadığını, müvekkilinin iş yeri değil işletme olduğunu, yetki tespitinin hukuka aykırı olduğunu, yetki tespiti başvurusunun müvekkili şirketin Ömerli Mahallesi Borahan Sokak No:10 Arnavutköy/İstanbul adresindeki iş yeri için yapıldığını, müvekkili şirketin birden fazla iş yerinin mevcut olduğunu, yapılan yetki tespiti başvurusunun iş yeri düzeyinde yapıldığını, işletme düzeyinde yapılmadığı için yeterli sayının sağlanmadığını, bu nedenle yetki tespitinin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin 1077016.046 Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) dosyası üzerinden personel istihdam etmek suretiyle yükleniciliğini yaptığı işi ifa ettiğini, davalı Bakanlığın 29.04.2019 tarihli ve 1096985 sayılı yetki tespiti konulu yazısının 02.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, itiraz dilekçesinin yetkili makama kayıt ettirildiğini, Sendikanın yetki alabilecek üye sayısına sahip olmadığını, sadece ... ilindeki işçi sayısı baz alınarak üye sayısının baz alınmasının hukuka aykırı olduğunu, ... genelinde davacı Şirketin ortak ... oluşturduğu tüm işyerlerinin irdelenerek işkolu tespiti yapılması ve işkolu tespiti sonrasında belirlenen işçi sayısının üye sayısına oranı baz alınarak yetki tespitinin yapılması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece, toplanan deliller doğrultusunda, davacı tarafından sunulan iş sözleşmelerinde tarafların imzasının bulunmadığı,HMK 18. maddesine göre, yetki sözleşmesinin yazılı yapılması ve tarafların imzasının içermesi gerektiği, bu kapsamda Türk Mahkemelerinin yetkili olduğundan söz edilemeyeceği, MHÖK 44.maddesi gereğince, yabancı devlet mahkemelerinin yetkilendirilmesi halinde ise Türk Mahkemelerinin milletlerarası yetkisinin taraflarca yapılan anlaşma ile ortadan kaldırılamayacağı, münhasır yetki tayin edilmediği hallerde yabancılık unsuru bulunan borç ilişkilerinde uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılabileceği, davanın ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması ve Türk mahkemelerinde yetki itirazının ileri sürülmemesi halinde uyuşmazlığın Türk mahkemesinde görülebileceği, olası bir davada yetki itirazının ileri sürülüp sürülmeyeceğinin bu aşamada bilinemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 19.02.2021 tarihli yetki tespit yazısının 26.02.2021 tarihinde müvekkili Şirkete tebliğ edildiğini, yetki tespit işleminde işyerinde 19 işçinin çalıştığı ve 16 işçinin sendika üyesi olduklarından bahisle yetki tespiti belgesinin düzenlendiğini, ancak müvekkili Şirketin yetki işlemine konu işyerinin neresi olduğunun belirtilmediğini, birden fazla işyeri bulunan müvekkili Şirkete ait işyeri için düzenlenen yetki tespitinin iptali gerektiğini, öte yandan müvekkili Şirketin tüm işyerlerinin dava konusu tespit işlemine dâhil edilerek incelenmesi gerektiğini, bu inceleme sonucuna göre işyeri veya işletme esaslarına göre kanunda aranan çoğunluk tespitinin yapılması gerektiğini, ayrıca müvekkili Şirketin kurulu olduğu işkolu itibarıyla yetki talep edebilecek sendika vasfını haiz olup olmadığının da incelenmesi gerektiğini iddia ederek davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün E-74038328-553.02-403968 sayılı...
Davacı davalı Bakanlığın işyeri düzeyinde yaptığı yetki tespitine karşı, aynı yerde aynı faaliyet konusuna sahip ortakları aynı şirketler bulunduğunu bu şirketlerde çalışan işçilerin aynı çatı altında aynı üretim bandında çalışan işçiler olduğunu, bunların da yetki tespitinde çalışan sayısında dikkate alınmasını gerektiğini iddia ederek yetki tespitine itiraz etmiştir. Ayrıca davacı yargılama sırasında 31.01.2018 havale tarihli dilekçesinde aynı yerde bulunan diğer şirketlere yönelik yetki başvuruları yapıldığını ve Bakanlığın olumlu sonuçladığı söz konusu yetki tespitlerine karşı ayrı davalar açıldığını belirterek söz konusu davaların hangi mahkemelerde görüldüğünü bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA : Davacı vekili, yetki tespitinin iptali ile toplu iş sözleşmesi ile ilgili işlemlerin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.05.2012 gün ve 2012/14353 Esas, 2012/18858 Karar sayılı kararı ile “Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu Yetki itirazı başlıklı 15.Maddesinde “Kendilerine 13 ve 14 üncü maddeler uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren, taraflardan birinin veya her ikisinin gerekli yetkiyi haiz olmadıkları veya kendisinin çoğunluğu bulunduğu yolundaki itirazını sebeplerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin bağlı olduğu bölge müdürlüğünün bulunduğu yerdeki iş davalarına bakmakla görevli mahkemeye yapabilir....
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın derdest yetki itirazı olduğu gözetilerek yetki tespitine ilişkin tüm işlemlerin durdurulması gerekirken olumlu yetki tespit yazısı düzenlenmesinin hatalı olduğunu, itirazı kâbil olarak verilen ihtiyati tedbir kararının kesinleşmediğini, müvekkili Şirket ve ... Araç Muayene İstasyonları İşletmeciliği AŞ'nin birbirinden farklı Şirketler olduğunu, 2021 Temmuz istatistiğine karşı davalı Sendika tarafından açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, Bakanlığın olumlu yetki tespitine itiraz doğrultusunda yetki işlemlerini durdurması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 28.04.2022 tarihli ve 123710 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. 2....
Su ve Kanalizasyon İdaresi Personel A.Ş. işletmesi bünyesinde yer alan iki işyerinin davalı Bakanlık tarafından hatalı ve eksik incelemeye dayalı olarak ayrılarak, ilgisiz bir işkolundaki sendikaya yetki tespiti yapılmasının Yasa ve usul hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 19.08.2020 tarih ve 1800391 sayılı yetki tespitinin iptaline, hatalı yetki tespitinde gösterilen...,... SGK sicil numaralı işyerlerinin, tamamı 20 No.lu “Genel İşler” işkolunda yer alan ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Personel A. Ş. İşletmesi kapsamında yer aldıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 19.08.2020 tarih ve 1800391 sayılı yetki tespitinin iptaline, hatalı yetki tespitinde gösterilen ...,... SGK sicil numaralı işyerlerinin, tamamı 20 No.lu “Genel İşler” işkolunda yer alan ... Su ve Kanalizasyon İdaresi Personel A. Ş....
Mahkemece davanın kabulüne, 248 ada 49 nolu parselin tespitinin iptali ile davalı parselin orman niteliğiyle Hazine, 170 ada 8 nolu parselin tespitinin iptali ile davalı parselin 13.12.2010 tarihli ... bilirkişisi ... tarafından tanzim edilen krokide (A) harfi ile gösterilen 1847,87 m2'lik orman niteliğiyle hazine, geriye kalan (B) harfi ile gösterilen 9332,53 m2'lik kısmın tespitteki vasıflarla ve beyanlar hanesindeki şerhle birlikte hazine, 187 ada 2 nolu parselin tespitinin iptali ile davalı parselin 13.12.2010 tarihli ... bilirkişisi ......
, ayrıca ilgilinin eylemine uyan disiplin cezasının da tespitinin yapılmasının disiplin otoritesinin yetki alanına girilmesi ve hukukilik denetiminin sınırlarının aşılması sonucunu doğuracağı açıktır....