Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2020/258 ESAS, 2020/900 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ,İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2019/46614 Esas sayılı icra dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine yetki yönünden itiraz ettiğini, , davalının yetkiye itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Dairelerinde yapılması gerektiği yönünde yetki itirazında bulundukları, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile takipte ... İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın yetkili ... İcra Dairesine gönderilmesine, icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmiş olduğundan sair itirazlara ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "(2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü mevcuttur. HMK.nun 19/2. maddesi uyarınca birden fazla yetkili icra dairesi varsa, borçlu yetki itirazında seçtiği icra dairesini bildirmelidir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrine dayanak belgenin eklenmemesi şikayeti, İİK'nın 169, 169/a maddeleri uyarınca yetki itirazı ve borca itiraza ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, dava konusu icra takibi İzmir 5. İcra Müdürlüğünde başlatılmış, davacı vekilinin icra hukuk mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, yetki itirazında bulunmasına rağmen, yetkili icra müdürlüğünü bildirmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, yetkili icra müdürlüğü açıkça gösterilmediğinden, HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun bir yetki itirazından söz edilemez....

    Davalının yetki itirazı hadise şeklinde incelenmeksizin davalı tarafın katılmadığı 19.02.2015 tarihli duruşmada reddedilmiş, yetki itirazının reddine ilişkin ara karar da davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edilmemiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1-a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Davalının yetki itirazı ise mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır....

      Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir." denilmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 127'nci maddesinde, cevap dilekçesini verme süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki hafta olduğu, 116/1-a maddesinde kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlar içinde sayıldığı ve 117/1'inci maddesinde de ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Eldeki davada, kesin yetki söz konusu değildir. Davacı tarafından Kadirli Mahkemelerinde dava açılmış olup ortada usulüne uygun bir yetki itirazının bulunmadığı açıktır....

        Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. " hükmü mevcuttur. Somut olayda ise davacı borçlu icra mahkmesinde yetki itirazında bulunurken takibe konu çekin keşide yerinin Bucak olmasından dolayı Bucak İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, ayrıca davacı borçlunun adrsinin Antalya olduğundan dolayı da Antalya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş ancak; birden fazla olarak belirttiği yetkili icra dairelerinin hangisini seçtiğini belirtmemiştir. Davacı borçlu yetki itirazında HMK'nın 19/2 maddesinde yazılı "birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir" hükmünü yerine getirmemiştir. Bu nedenle davacı borçlunun yetki itirazının geçersiz olması nedeni ile yetki itirazının reddi gerekir iken mahkemece kabulü şeklinde yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

          GEREKÇE: Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan takipte yetkiye ve borca itirazın kaldırılması ile tahliye taleplerine ilişkindir. Erdemli İcra Dairesinin 2017/2342 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 tarafından borçlu T4 hakkında 19/09/2017 tarihinde adi kiraya ait takipte ödeme emri yolu ile yoluyla 21.188,00 TL'nin tahsili ve tahliye istemli takip başlatıldığı, borçlunun süresinde 25/09/2017 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, 22/12/2017 tarihinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece daha önce yetki itirazının reddine, Erdemli İcra Dairesinin yetkili olduğuna, davacının tahliye talebinin reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10....

          Borçlu tarafından sadece yetkiye itiraz edilmesi sonucunda yetki itirazının kaldırılması amacıyla alacaklı tarafın İcra Mahkemesinde yetki itirazının kaldırılması için dava açması gerektiği ya da dosyayı yetkili olan icra dairesine gönderilmesini İcra Müdürlüğünden talep edip takibe devam edebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda olduğu gibi borçlu tarafından hem yetkiye hem borca itiraz edilmesi durumunda ise, İİK 66.maddesi gereği takibin duracağı ve alacaklının aynı kanunun 67.maddesi gereği genel hükümler çerçevesinde alacağının varlığını ispat etmek suretiyle itirazın iptali davasını ikame edebileceği düzenlenmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesince ise davalıların, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri adresinin "..." olduğu, davalı vekilince yetki ilk itirazının yasal iki haftalık süresi içerisinde verilen cevap dilekçesinde ileri sürüldüğü ve yetki ilk itirazının haklı olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise İİK 277 ve devam maddelerindeki düzenlenen davalarda borçlu ve 3. kişilerin zorunlu dava arkadaşı olduğu, tasarrufun iptali davasında yetkinin kamu düzenine ilişkin olmadığından yetki itirazının zorunlu dava arkadaşı olan borçlu ve 3.kişiler tarafından birlikte ve süresinde yapılması gerektiği, somut olayda ise yetki itirazının sadece davalı 3.kişi ... tarafından ileri sürüldüğü, borçlu ...'...

            İlk derece mahkemesince dava ön inceleme duruşmasında davalının yetki itirazının reddine karar verildiği, davalı vekili tarafından yetki itirazının reddine ilişkin ara kararına yönelik olarak istinaf yoluna başvurulması üzerine mahkemece 22/01/2021 tarihli ara kararı ile yetki itirazının reddine ilişkin ara kararının HMK'nun 341. Maddesi uyarınca istinafa tabi olmadığından, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar HMK'nun 341/1 maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup, yetki itirazının reddine ilişkin ara kararının HMK'nun 341/1. Maddesinde düzenlenen ara kararlardan değildir. Yetki itirazının reddine ilişkin ara kararına yönelik olarak ancak esas hakkında verilen kararla birlikte istinaf yoluna başvurulabilir. Bu nedenle; yetki itirazının reddine ilişkin ara kararına yönelik olarak istinaf yoluna başvurulması mümkün olmadığından HMK'nun 346....

            UYAP Entegrasyonu