DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz tebligat şikayeti ve ilamsız icra takibinde yetki itirazı ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bodrum 1....
Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmü düzenlenmiştir. Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı iş bu davasını mahkememizde açmış ise de davalının adresinin mahkememiz yetki alanında kalmadığı, FSEK 66/ son bendi gereği eser sahibi ikamet ettiği yerde de tecavüzün ref i ve men davası açabileceği, davalının bu düzenlemeye istinaden süresi içerisinde yetki itirazında bulunarak İstanbul Anadolu FSHHM yetkili mahkeme olarak belirttiği, davacı tarafından yetki itirazının kabul edilerek dava dosyasının İstanbul Anadolu nöbetçi FSHHM ne gönderilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmakla davalının yetkiye yönelik itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....
Tüm dosya kapsamı ile; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu kesin olmayan yetki itirazının bir ilk itiraz (HMK m. 116/1- a) olduğunu, ilk itirazların bir ön sorun gibi incelenmesi ve karara bağlanması gerektiğini (HMK m. 117/3) öngörmüştür. Ön sorunun incelenme yöntemi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilmiştir. Somut olayda;Davalının yetki itirazı mahkemece hadise şeklinde incelenmeden karara bağlanmıştır. Bu nedenle, mahkemece davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınması, gösterildiği takdirde toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre yetki itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir....
Bu nedenle, İİK'nın 50. maddesi yalnız takip hukuki içinde yetki itirazının incelemeye tetkik merciini (icra hukuk mahkemesini) görevlendirirken, Yasa'nın 67. maddesi ile umumi hükümler dairesinde açılacak itirazın iptâli davasına bakacak mahkemenin görevini sınırlandırıp, yetki itirazı hakkında karar veremeyeceğini kabul etmek yasanın amacını aşan bir yorum olur (Dairemizin 15.1.21987 gün ve 1729/4405 sayılı kararı). Somut olayda da; bu nedenle öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususunun incelenmesi gerekir. Davalı gerek icra dosyasında gerekse cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş; ayrıca sözleşme ilişkisini kabul etmemiştir....
Daha önce muteriz borçlunun yetki itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nin 169/a-5. maddesi uyarınca bu kabul kararı ile takip onun yönünden durmuş olup duran takipte de (yetki itirazının kabulüne karar verildiği 05/06/2009 tarihinden itibaren) zamanaşımının işlemeyeceği açıktır. Diğer taraftan takip tarihi olan 05/03/2009 ile yetki itirazının kabulüne karar verildiği 05/06/2009 tarihi arasındaki dönemde de 6 aylık zamanaşımı süresinin dolmadığı açıktır. O halde mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazının reddi ile yenileme işleminin kaldırılmasına dair şikayetinin esastan incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Varlık Yönetim A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresinde icra dairesine başvurarak yetki itirazında bulunduğu ,yetki itirazı ile duran takibin devamı için alacaklı tarafından ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece yetki itirazının kaldırılması konusunda görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verildiği, karara karşı alacaklının temyiz yoluna başvurusu üzerine Yargıtay 19....
Varlık Yönetim A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun süresinde icra dairesine başvurarak yetki itirazında bulunduğu ,yetki itirazı ile duran takibin devamı için alacaklı tarafından ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece yetki itirazının kaldırılması konusunda görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verildiği, karara karşı alacaklının temyiz yoluna başvurusu üzerine Yargıtay 19....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacıya ait menkullere ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada, ... İcra Hukuk Mahkemesi ile ......
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca 17.05.2012 tarihinde bir adet senet nedeniyle 424.835,28 TL alacak için ihtiyati haciz kararı verildiği, ihtiyati hacze dayanak teşkil eden senette Ankara Mahkemelerinin yetkisinin kabul edildiği, tanzim yerinin ve borçluların adreslerinin Bursa olduğu, itirazın süresinde bulunduğu, HMK'nın 19/2. maddesinde yetkinin kesin olmadığı davalarda yetki itirazında bulunan tarafın yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı hususunun düzenlendiği, borçlu vekilinin süresinde yetki itirazında bulunmasına rağmen hangi mahkemenin yetkili olduğunu açıkça belirtmediği gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Kararı, itiraz eden vekili temyiz etmiştir....
Yargıtay 3.HD.nin 2016/13158 E-2016/10984 K.sayılı 20.09.2016 tarihli ve aynı dairenin 2015/15971 E-2016/921 K.sayılı 27.01.2016 tarihli kararlarında da benimsediği gibi"...nafaka alacaklısı ister kendi yerleşim yerinde ister davalının ikametgahı mahkemesinde dava açabilir".Bu nedenle yetkinin kesin yetki hallerinden olmadığı açıktır. Öte yandan 6100 sayılı HMK 19/2 nci maddesine göre de"...Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz"....